Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Açlık Oyunları” serisinin benzeri olan “Uyumsuz” serisinin ikinci halkası “Kuralsız”, genç yetişkin denilen bir kitleye hitap ediyor

Uyumsuz”la başlayan Veronica Roth imzalı romanların sinema uyarlamaları; “Açlık Oyunları”yla benzerlikler taşıyor: Mücadeleci genç bir kadın karakter, isyan edilecek totaliter bir rejim, sömürü üzerine kurulmuş bir düzen... Bu serinin “Uçuş Planı” ve “Tattoo” ile tanınan Alman yönetmen Robert Schwentke’nin yönettiği, distopya olarak görülebilecek ikinci filmi “Kuralsız / Insurgent”ta ana karakterimiz Tris, erkek arkadaşı Four’la Kate Winslet’ın canlandırdığı Jeanine tarafından yönetilen düzenden kaçıyor ve hippi çiftçilerin oluşturduğu dostluk grubuna sığınıyorlar. Ancak Jeanine’nin toplumun beş grubuna da uyan uyumsuzları avlaması, ikiliyi daha aktif bir mücadelenin içine çekiyor. Tris anne, baba ve arkadaşının ölümlerinden kendisini sorumlu tutup en büyük mücadeleyi de kendisiyle veriyor bir bakıma.

Haberin Devamı

Çok daha ilginç denebilecek “Açlık Oyunları” yokmuş gibi davranırsak, “Kuralsız”, muhafazakar gözüken “Uyumsuz”dan daha güçlü bir halka. En azından, ilk filmin etrafta bağırarak koşuşturan polis gücünden daha karmaşık bir olay örgüsüne sahip. Tris ise hem hassas hem mücadeleci karakteriyle daha üç boyutlu bir kadın kahramana bu filmle dönüşüyor.

Tutucu kahramanlar

Ancak serinin gittiği noktanın “Açlık Oyunları”ndaki gibi “Bu düzende kötü bir şeyler var ama yıksak daha kötüsü gelecek sanki” hissine evrilmesi, günümüzün popüler isyankar genç kahramanlarını, “Azınlık Raporu” veya “Blade Runner” gibi ünlü distopyaların düzeni yıkan kahramanlarından çok daha tutucu kılıyor. “Açlık Oyunları”ndaki gibi burada da geriye bireysellik, seçilmiş insan olmak ve kadınlara bahşedilen aşk kalacak gibi görünüyor. “Blade Runner” gibi düzenin ipliğini pazara çıkarıp “ama” demeyen bir distopya Hollywood ve “genç yetişkin” edebiyatı yazarları tarafından günümüzün meraklılarına çok görülüyor sanırız.

“Kuralsız / Insurgent”
Yön.: Robert Schwentke
Oyn.: Shailene Woodley (Tris), Theo James (Four), Kate Winslet (Jeanine), Ansel Elgort (Caleb), Miles Teller (Peter) Sen.: Brian Duffield, Akiva Goldsman, Mark Bomback Gör.: Florian Ballhaus
Müz.: Joseph Trapanese

Haberin Devamı

Sürpriz üstüne sürpriz

“Crazy, Stupid, Love.”ın yönetmenleri Glenn Ficarra ve John Requa, mükemmel bir dolandırıcılık öyküsü olan “Fokus / Focus”ta başrolleri Will Smith ve Margot Robbie’ye veriyor. Filmde acemi dolandırıcı Jess (Robbie) ve usta dolandırıcı Nicky (Smith) hem dolandırıcı ortaklar hem de sevgili oluyorlar. Nicky, Jess’i yarı yola bırakınca bu kandırma savaşının rövanşı üç yıl sonra Buenos Aires’te gerçekleşiyor. Film, izleyicisini şaşırtmak için kandırmaca üzerine kandırmaca kurarken izleyiciye karakterlerine sempati duyma imkanı tanımıyor. “Oceans” serisi “The Brothers Bloom” ve eşsiz Paul Newman-Robert Redford filmi “Belalılar”la rekabet edebilecek “mükemmel dolandırıcılık” filmi için Smith
gibi karizmatik ve popüler bir başrol oyuncusu ve basmakalıp bir aşkla işleri karıştırmaktan fazlası gerekiyor.

Haberin Devamı

Aksiyon adamı Sean Penn

Sean Penn, “The Gunman”de hem yürütücü yapımcılığı hem de başrolü üstleniyor. Muhalif kimliğiyle tanınan aktörün projedeki varlığı ve filmin Kongo’da Batılı maden şirketlerinin sömürü amacıyla kan dökmesiyle açılması başta “Arka Bahçe” veya “Savaş Tanrısı” benzeri Batı’nın üçüncü dünya politikalarını eleştiren bir film izleneceği yanılgısını yaratıyor.
Fransız aksiyon yönetmeni Pierre Morel’in yönettiği film, özel eğitimli güvenlik görevlisi Jim’in (Penn) zamanla aşkını savunan ve canını kurtarmak için dehşet saçan standart bir aksiyon adamına dönmesiyle başındaki izlenimin tersi bir yöne ilerliyor. Kongo’daki açılışı önemsiz bir arka plan olarak bırakıyor. Sonuçta “The Gunman” Penn’in aksiyon türüne giriş yapması dışında özel bir yanı
olmayan bir film.

Haftanın diğerleri

- Çanakkale Savaşı’nın 100’üncü yılı vesilesiyle gösterime giren “Son Mektup”un yönetmen koltuğunda Özhan Eren otururken başrollerini Tansel Öngel ve Nesrin Cavadzade paylaşıyor. Film, Çanakkale Savaşı sırasında tanışan Yüzbaşı Ekrem ve Nihal Hemşire’nin aşkı üzerinden savaşı ele alıyor.
- Şebnem Burcuoğlu’nun aynı adlı kitabından uyarlanan “Kocan Kadar Konuş”un başrollerinde Ezgi Mola ve Murat Yıldırım var. Kıvanç Baruönü’nün yönettiği filmde, 30’lu yaşlarında şehirli bir kadının, ailesinin evlenmesi yönündeki baskısıyla cebelleşmesini izleyeceğiz.
- Danimarkalı Oscar Ödüllü yönetmen Susanne Bier’in yeni filmi “İkinci bir Şans”, başrollerini Nikolaj Coster-Waldau ve Ulrich Thomsen’in paylaştığı bir gerilim. Film, eroin bağımlısı bir çiftin bebeğini kaçıran polis memuru üzerine.
- Abel Ferrara, “Pasolini”de İtalyan cesur entelektüel Pier Paolo Pasolini’nin bir cinayete kurban gitmeden önceki son gününü işliyor. Willem Dafoe’nun Pasolini performansı izlemeye değer.

DVD

HAFTANIN YENİSİ

“KARIŞIK KASET”
Sarp Apak ve Özge Özpirinçci’nin başrollerini paylaştığı, Uygar Şirin’in aynı adlı romanından uyarlanan “Karışık Kaset”, müziklerinden atmosferine sinemamızın
yüz akı bir “kendini iyi hisset” filmi.