İtalyan yönetmen Luca Guadagnino ve oyuncu Tilda Swinton’ın “The Protagonists” (1999) ve “I Am Love”ı (2010) takip eden üçüncü işbirliği “Sen Benimsin / A Bigger Splash”. Aynı zamanda 1969 yapımı Jacques Deray imzalı “La piscine”nin serbest bir yeniden çevrimi. Aynı “La piscine”de olduğu gibi zamanının en iddialı ve karizmatik oyuncuları başrollerde: “La piscine”de Alain Delon, Romy Schneider, Maurice Ronet ve Jane Birkin tarafından canlandırılan karakterler, “Sen Benimsin”de Tilda Swinton, Matthias Schoenaerts, Ralph Fiennes ve Dakota Johnson’a emanet.
Havuzlu güzel bir villada tatil yapan rock yıldızı Marianne ve sevgilisi Paul’ün huzuru bozulur. Çünkü Marianne’in eski sevgilisi Harry ve kimsenin varlığını bilmediği kızı Penelope, onları ziyarete gelir. Bu dörtlü arasında rekabet ve kıskançlıklar baş gösterecektir.
İlgiyi canlı tutamıyor
Geçen yıl Venedik Film Festivali’nde yarışan “Sen Benimsin”, kült bir değer edinen “La piscine”nin kendisine özgü bir cazibeye sahip havasını karizmatik oyuncularına rağmen yakalayamıyor. “La piscine”nin daha da cilalı, süslü ve seksi olmaya çalışan bir yeniden çevrimi olmasına rağmen izleyicinin ilgisini canlı tutamıyor. İçi boş bir stil şovunun ötesine geçemiyor. Filmin en kayda değer yönü, kendisinden alışılmadık bir rolde karşımıza çıkan Ralph Fiennes’ın performansı. Fiennes, önceki filmde aynı karakteri canlandıran harika aktör Maurice Ronet’in performansını hem akla getiren hem de yeniden yorumlayan başarılı bir oyunculuk sergiliyor.
“Sen Benimsin / A BIgger Splash”
Yön.: Luca Guadagnino Oyn.: Tilda Swinton (Marianne Lane), Matthias Schoenaerts (Paul De Smedt), Ralph Fiennes (Harry Hawkes), Dakota Johnson (Penelope Lannier) Sen.: David Kajganich Gör.: Yorick Le Saux
“Warcraft” dünyası sinemada
Haftanın diğerleri
- Başrollerini Nicolas Cage ve Elijah Wood’un paylaştığı “Vurgun / The Trust”, mükemmel bir soygunla köşeyi dönmeyi planlayan iki polisin hikayesi. Mizahın öne çıktığı filmde Cage ve Wood’un uyumuna rağmen senaryo sıradanlıktan kurtulamıyor.
- Lucile Hadzihalilovic’in yeni filmi “Evrim / Evolution” sadece erkek çocukların ve annelerinin yaşadığı bir kasabada geçiyor ve bir distopya senaryosuna doğru evrilirken büyüme üzerine bir hikaye sunuyor. Görsel dünyasıyla sinemanın yaratıcı yönünün ağırlıkta olduğu filmlerin son dönemlerdeki en önemli temsillerinden biri.
- Haftanın yerli filmlerinden biri Atalay Taşdiken’in amatör oyuncularla çektiği “Arama Motoru”. Bir Anadolu kasabasındaki insanlara odaklanan film, geçen yıl Antalya Film Festivali’nde yarışmıştı. Oya Köksal ile Vedat Dikmetaş’ın yönettiği “Şeytanın Çocukları: El Ebyaz” bir korku filmi. Fedai Çakır’ın yönettiği “Bal ile Betty” ise bir aile filmi.
- 2002’nin sevilen filmi “Kalbinin Sesini Dinle”nin devam filmi “Benim Çılgın Düğünüm 2 / My Big Fat Greek Wedding 2”da ilk filmin ailesi daha büyük bir düğün için bir kez daha bir araya geliyor. Nia Vardalos ve John Corbett’in başrollerini paylaştığı filmin yönetmeni Kirk Jones.
- Korku filmi “Yaz Kampı / SummerCamp” ise Avrupa’da bir yaz kampındaki salgınla mücadele etmeye çalışan dört Amerikalı eğitmen üzerine.
HAFTANIN YENİSİ
“DEADPOOL”
Marvel’ın çizgi roman uyarlaması, süper kahramanların en esprililerinden birini sunuyor.