Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

François Ozon formunda

Fransız sinemasının önde gelen isimlerinden François Ozon, bir öğrenci-öğretmen ilişkisi üzerinden başarılı bir yapıma imza atıyor

Fransız sinemasının her sezon mutlaka bir film çeken en üretken ve her zaman takip edilmeyi hak eden yönetmenlerinden François Ozon “Evde / Dans la Maison ile geçen yıl San Sebastian Film Festivali’nden büyük ödül Altın İstridye kazandı. Film, bu ödülü ve daha fazlasını hak ediyor.
Karısı Jeanne’la monoton bir hayatı olan edebiyat öğretmeni Germain, öğrencilerinin yazma konusundaki başarısızlıklarından şikayetçidir. Sınıfın sessiz ve gizemli öğrencilerinden Claude’un sınıf arkadaşı Rapha’nın evinde geçirdiği anlarla ilgili bir ödevinin düzeyi Germain’ı çok şaşırtır. Claude’un yazma yeteneğinden çok etkilenen, Rapha’nın evinde geçen ödevlerde de bir ‘röntgencilik’ zevki bulan Germain bu öğrencisiyle ilgilenmeye başlar. Bu süreç, saplantılı bir noktaya ilerleyecektir.

Yüksek ritimli bir röntgencilik hikayesi
Ozon, öğretmen-öğrenci ikilisi üzerinden asıl olarak röntgencilikle ilgili bir hikaye anlatıyor. Film, sinema sanatının özünde de bulunan ‘röntgencilik’ konusunu irdelerken oyuncu, hafif, eğlenceli ve her an ilgi çekici olmayı başarıyor. Ancak bu oyuncu tavrı filmin derinlikten uzak olduğu anlamına da gelmiyor. Filmin, Germain karakterinin değişimi üzerinden gittiği nokta bir hayli karanlık olmasına rağmen film ton olarak mesafesini hep koruyor. Germain ile genç Claude arasındaki ilişkideki tansiyon da filmin ritmini hep yüksek tutuyor. Röntgencilik demişken, Ozon’un sinema izleyicileri olarak bizlere Germain gibi gözlemci konumumuzu da sürekli hatırlatıyor. Tiyatro oyunu uyarlaması olmasına rağmen sinema dilini etkin şekilde kullanan Ozon, ortaya saf bir sinema yapıtı ortaya çıkarıyor. Bütün bunlara Luchini ve Thomas gibi tecrübeli aktörlere eşlik eden Garcia gibi genç bir yetenek de eklenince, karşımızdakinin Ozon’un en iyi filmlerinden biri olduğu söylenebilir.

Haberin Devamı

“Evde / Dans la Maıson”
Yön.: François Ozon
Oyn.: Fabrice Luchini (Germain), Ernst Umhauer (Claude Garcia), Kristin Scott Thomas (Jeanne Germain), Emmanuelle Seigner (Esther Artole), Denis Menochet (Rapha Artole) Sen.: François Ozon (Juan Mayorga’nın aynı adlı tiyatro oyunundan) Müz.: Philippe Rombi
Gör.: Jerome Almeras

Haberin Devamı

Günlerin Köpüğü

Boris Vian uyarlaması

Borıs Vian’ın 1947 tarihli “Günlerin Köpüğü / L’Ècume des Jours” adlı romanından uyarlanan filmde zengin ve hayatından memnun bir adam olan Colin (Romain Duris), bir gün partide Chloe (Audrey Tautou) adlı bir kızla tanışır. Kısa sürede âşık olup evlenirler. Ancak balaylarında Chloe hastalanır.
Filmin yönetmen koltuğunda ününü 1990’larda çektiği video kliplerle kazanan “Eternal Sunshine of a Spotless Mind / Sil Baştan”la ise sinemada kendisini kanıtlayan Michel Gondry var.
“Günlerin Köpüğü” bundan önce iki kez sinemaya uyarlandı: 1968’de Charles Belmont tarafından Fransız yapımı bir filmle, 2001’de ise Japonya’dan çıkan “Kuroe” adıyla... Gondry’nin üçüncü uyarlamada Vian hayranlarını memnun edecek
bir uyarlamaya imza atıp
atmadığı merak konusu...

Haberin Devamı

Bir Şarkının Peşinde

Oscar ödüllü belgesel

“Bir Şarkının Peşinde / Searching for Sugar Man”, Malik Bendjelloul’un imzasını taşıyan,
En İyi Belgesel dalında Oscar kazanan bir yapım. Yılın en dikkat çekici belgesellerinden biri olan, gösterildiği İstanbul Film Festivali’nin de en çok ilgi gören filmlerinden birine dönüşen film, 1970’lerde Amerika’da sadece iki albüm yapmış Rodriguez’le ilgili. Güney Afrika’da çok popüler olan bu iki albüm, Rodriguez’i bu coğrafyanın kahramanlarından birine dönüştürür. 1990’larda Cape Town’dan iki
kişi haklarında hiçbir şey bilmedikleri Rodriguez’i araştırmaya başlarlar.

Vazgeçmem Senden

“Bulduğunuz adamın kıymetini bilin”

“Vazgeçmem Senden / Celeste & Jesse Forever”, lise günlerinden beri birlikte olan, 20’li yaşlarında da evlenen bir çifti, Celeste ve Jesse’i merkeze alan bir romantik komedi. Başarılı bir kariyer kadını olan Celeste (Rashida Jones), kariyeri bir yere gitmeyen Jesse’den (Andy Samberg) boşanmak ister. Jesse’nin çok kısa süre sonra bir gecelik bir ilişki yaşadığı bir kadının hamile olduğunu öğrenmesi ve onunla ilişkisini sürdürmek istemesi, Celeste’i beklemediği şekilde sarsar. Celeste, kendi hayatına devam etmek istese de toparlanması kolay olmayacaktır.
Lee Toland Krieger’ın yönettiği film, Hollywood romantik komedisi ile bağımsız filmler arasında bir yerde... Anlatım açısından bağımsız filmlere yakın dursa da söyledikleri açısından Hollywood’u aratmıyor: “Bulduğunuz adamın kıymetini bilin, çocuk yapın, yoksa cezalandırılırsınız”. Filmin en sağlam tarafı Celeste’i canlandıran Rashida Jones’un izleyiciyi kendisine bağlayacak karizması...

Kollarımda Kal

Başrolde Juliette Binoche

İlk gösterimini İstanbul Film Festivali’nde yapan Marion Laine’nin yönettiği “Kollarımda
Kal / A coeur ouvert” başrollerinde Juliette Binoche ve Edgar Ramirez’in bulunduğu bir dram. Film Binoche ve Ramirez’in canlandırdığı, ikisi de kalp cerrahı olan mutlu bir çiftin evliliklerinin bozulmasını ve adamın alkolizmle mücadele ederek eşiyle barışma çabalarını konu alıyor.

Hızlı ve Öfkeli 6

Bir kez daha hızlı bir yarış

“Hızlı ve Öfkeli 6 / Fast and Furious 6”in yönetmenliğini serinin üçüncü filminden beri olduğu gibi Justin Lin üstleniyor. Oyuncu kadrosunda Dwayne Johnson, Vin Diesel, Paul Walker ve Luke Evans bulunduğu filmde kahramanlarımızı zengin ama suçları yüzünden ülkelerine dönemez halde buluyoruz. Onlara bir teklif yapılıyor:
Bir örgütün çökertilmesine yardım ederlerse suçları silinecek.
Teklifi kabul eden Dom ve Brian’ı yine arabalı bir aksiyon bekliyor.

Sadece Aşk

Oscar’lı yönetmenden romantizm

2011 yapımı “In a Better World”le En İyi Yabancı Dilde Film dalında Oscar kazanan, Hollywood’un da yabancısı olmayan Danimarkalı yönetmen Susanne Bier, yeni filmi “Sadece Aşk / Den Skaldede Frisor”da bir romantik komedi türüne yöneliyor. Başrollerini eski James Bond’lardan Pierce Brosnan ile Trine Dyrholm’un paylaştığı film, geçen ay İstanbul Film Festivali’nde gösterildi. Kanserden tedaviyle kurtulan kuaför Ida (Dyrholm), kocasının kendisini aldattığını öğrenir. Kızının evleneceği adamın babası Philip’le (Brosnan) tanıştığında aşkı yeniden bulur.

Zoraki Radikal

Çok satan roman uyarlaması

Hint kökenli yönetmen Mira Nair’ın Mohsin Hamid’in aynı adlı çok satan romanından uyarladığı “Zoraki Radikal / The Reluctant Fundamentalist”, Princeton mezunu, Wall Street’te çalışan Pakistanlı Changez’in (Riz Ahmed) hikayesine odaklanıyor. Amerikalı bir kadına âşık olan Changez’i olaylar Amerikan rüyasını kovalamak ve ülkesine dönmek arasında ikilimde bırakır. Ahmed’in yanı sıra Kate Hudson, Liev Schreiber’ın da rol aldığı;
11 Eylül’den sonra yaşanan Müslüman ayrımcılığına da değinen film, ilk gösterimini geçen yıl Venedik Film Festivali’nin
açılış filmi olarak yaptı.

Kral Yolu

Yerli fantastik çocuk filmi

Yerli çocuk filmi “Kral Yolu”, ailesi arkeolog olan bir çocuğun, dedesiyle atıldığı fantastik bir macerayı konu alıyor. Serli Seta Nişanyan’ın yönettiği filmde Murat Soydan, Doğa Rutkay, Arda Esen ve Nilgün Belgün rol alıyorlar.