Geçtiğimiz yıl “Erkekler Las Vegas’ta feci dağıtır” eksenli komedi “Felekten bir Gece / The Hangover” ile sezonun en hoş komedilerinden birine imza atan yönetmen Todd Phillips’in yeni filmi “Git Başımdan” adını taşıyor
Git Başımdan”ın da geçtiği zaman da, “Felekten Bir Gece” gibi bir erkeğin hayatında aile kurmakla ilgili bir dönüm noktası. “The Hangover” bir düğün öncesinde geçiyordu. “Git Başımdan” ise Peter’ın çocuğunun doğumunun arifesinde başlıyor.
Düzgün bir tip olan Peter, çocuğunun doğumuna birkaç gün kala karısının yanına dönmek için uçağa binmek üzeredir. Ancak havaalanında tanıştığı Ethan yüzünden uçaktan atılır. Üstelik olayın ardından uçakla seyahat etmesi yasaklanır. Çaresiz kalan Peter, babasını yeni kaybetmiş eksantrik Ethan’ın arabayla yolculuk teklifini mecburen kabul eder ve uzun yolculuk başlar.
“Git Başımdan”, “Felekten bir Gece” kadar seri kahkahalar attırmasa da, Phillips’in üzerinde durduğu erkek dünyasını deşen damar, ticari Hollywood komedilerinin en başarılı ve özgün ürünlerinin çıktığı alan haline gelmeye başladı. Phillips bu filmde iyiden iyiye, “Matrak Adamlar / Funny People”, “Superbad” gibi filmlere imza atan yapımcı / yönetmen Judd Apatow’un ekolüne sapmış gibi gözüküyor. Çünkü Phillips, “Git Başımdan”da, Apatow filmleri gibi işin biraz daha duygusal yönüne yöneliyor ve iki erkek arasında kurulan bağları anlatmak için zaman harcıyor.
“Git Başımdan”, Robert Downey Jr. ve “Felekten bir Gece”nin en komik karakterini canlandıran Zach Galifianakis’in iyi performanslarına rağmen “Felekten Bir Gece” kadar derli toplu bir mizah sunmuyor. Yine de erkekler arasındaki ilişkilerden beslenen, mizahını bu dünyaya dayandıran ve bunu tuvalet mizahına kaçmadan ele alan formül, son dönem yavanlaşan, birbirini tekrarlayan Hollywood komedileri arasında dikkat çekiyor ve ilgiyi hak ediyor.
Kadın rekabeti, mizah malzemesi
Hollywood romantik komedisi “Yine mi Sen? / You Again”de, lise yıllarında horlanan ve sonradan başarılı bir iş kadınına dönüşen Marni (Kristen Bell), abisinin düğünü için ailesinin yanına dönüyor. Abisinin nişanlısı Joanna’nın (Odette Yustman), ona lisede işkence eden kız olduğunu öğreniyor. Üstelik Marni’nin annesinin lisedeki baş düşmanı da, Joanna’nın teyzesi Ramona olduğu ortaya çıkınca, düğün hazırlıkları sırasında kadınlar arasında bir rekabet başlıyor.
İncir çekirdeğini doldurmayan bir nedenden kadınlar arasında filizlenen düşmanlığı ve dans, kıyafet üzerinden ilerleyen saçmasapan bir rekabeti ana konusu haline getiren “Yine mi Sen?”, sığ ve sıkıcı bir film. Filmde Jamie Lee Curtis ve Sigourney Weaver’ın yer alması da bir avuntu olmuyor.
Türkiye’deki “yabancı”lar
Ödüllü kısa filmleriyle tanınan yönetmen Nur Akalın’ın ilk uzun metrajlı filmi “Joenjoy”, Beyoğlu’nda bir barda çalışan DJ Jongo Maruni ve arkadaşlarının öyküsünü anlatıyor. Filmde Nasa Seif Said, Faraj Senga, Sakina Bazar ve Mohammed Hawara rol alıyor.
Yerli dans filmi
Fırat Gürsoy’un yönettiği “Uçan Melekler”de, ailesini küçük yaşta kaybeden Melek ve sokak çocuğu arkadaşı Koray, İstanbul’a gelip bir dans grubu kuruyorlar. Filmde aralarında Aytaç Arman ve Aydan Uysal’ın bulunduğu isimler rol alıyor.
İnsan hikayeleri üzerinden Dersim harekatı
Geçtiğimiz aylarda, İstanbul Film Festivali’nin de aralarında olduğu birçok yerde gösterilen ve dikkat çeken belgesel “İki Tutam Saç: Dersim’in Kayıp Kızları”, Nezahat Gündoğan’ın uzun araştırmaları sonucunda ortaya çıkmış bir çalışma.
Metnini yazar Sema Kaygusuz’un yazdığı belgesel, Dersim harekatında ailelerinden alınıp yüksek rütbeli askerlerin yanına evlatlık verilen kız çocuklarının izini sürüyor. Belgesel, insan hikayesine odaklanarak politik olabilme gibi bir meziyete sahip.
“Alacakaranlık” serisi alay konusu
Alacakaranlık filmlerini tiye alan “Biri Beni Isırdı /Vampires Suck”, seriyle aynı konuya sahip. Kariyerlerini, “300 Spartalı” ile felaket, romantik komedi gibi türlerle dalga geçen filmlere adayan Jason Friedberg ve Aaron Seltzer filmin yönetmenleri.