Bu yıl Cannes’dan Altın Palmiye ile dönen “Mavi En Sıcak Renktir”, Adele adlı karakteri ve Emma ile yaşadığı aşkı tüm evreleriyle mercek altına alıyor
Mavi En Sıcak Renktir”, bu yıl Cannes Film Festivali’nde Steven Spielberg başkanlığındaki jüriden hakkı olan Altın Palmiye’yi kazandı, üstelik festival tarihinde ilk kez ödül, yönetmenle birlikte filmin iki başrol oyuncusuna birlikte sunuldu.
Tunus kökenli Fransız yönetmen Abdellatif Kechiche’in imzasını taşıyan film, Adele adlı genç kızı lise döneminden yirmilerinin ortalarına kadar takip ediyor. Lisedeyken yolda gördüğü Emma’dan ilk görüşte etkilenen Adele, onunla birkaç yıl sonra bir lezbiyen barında karşılaşır. Birbirlerine âşık olan Emma ve Adele, tutkulu bir ilişki yaşamaya başlarlar. Ancak işçi sınıfına mensup Adele ve üst sınıftan Emma aralarındaki cinsel uyuma rağmen uzaklaşırlar.
Unutulmaz bir kadın karakter yarattı
Julie Maroh’un çizgi romanından uyarlanan film, Kechiche’in önceki filmlerindeki sosyal gözlem ve detay gözünün yanı sıra diyaloglardaki başarısını sonuna kadar yansıtan bir yapım. Üç saatlik seyir süresinde kamerayı bir an bile üzerinden ayırmadığı Adele Exarchopoulos’un yanı sıra Lea Seydoux’dan da kusursuz, gerçekçi performanslar alan Kechiche, Adele’le sinemaya unutulmaz bir kadın karakter portresi armağan ediyor.
Kechiche sinemasının en önemli özelliklerinden olan sosyal arka plan, bu kırık aşk hikayesinde de çok önemli. Çok konuşulan uzun sevişme sahnesinin izleyiciye gösterdiği bedensel hazzın yeterli olmaması, Emma’nın üst sınıfın davranışlarını sergilemesiyle aralarına mesafe girmesini zarifçe göz önüne seren Kechiche, dört dörtlük filmlerle dolu filmografisine bir halka daha ekliyor ve günümüz sinemasının en önemli yönetmenlerinden olduğunu kanıtlıyor.
“Mavi En Sıcak Renktir / La vıe d’Adele”
Yön.: Abdellatif Kechiche
Oyn.: Lea Seydoux (Emma), Adele Exarchopoulos (Adele), Salim Kechiouche (Samir), Aurelien Recoing (Adele’in babası), Catherine Salee (Adele’in annesi) Sen.: Abdellatif Kechiche, Ghalia Lacroix Gör.: Sofian El Fani
Carrie: Günah Tohumu
Zahmet etmeselerdi
Stephen King imzalı “Carrie”, 1976’da Brian De Palma tarafından başrolünde
Sissy Spacek’le sinemaya uyarlanmıştı. Bu film de sonu gelmeyen yeniden çevrim furyasından nasibini aldı. Günümüzde geçen yeni “Carrie: Günah Tohumu”nda başrolde neslinin parlak isimlerinden Chloe Grace Moretz bulunuyor. Yönetmen ise “Boys Don’t Cry”la ünlenen Kimberly Peirce.
Koyu Hıristiyan annesi (Julianne Moore) tarafından baskıyla yetiştirilen Carrie, telekinetik güçleri olduğunu keşfeder. “Carrie”, yenisine ne gerek vardı cümlesini kurmaktan yorulan sinema takipçilerine yine aynı cümleyi kurduran bir yeniden çevrim.
Uzay Oyunları
İddialı kadrolu bilimkurgu
Orson Scott Card’ın 1984 yılında yazdığı “Uzay Oyunları / Ender’s Game”, Gavin Hood’un imzasıyla sinemaya uyarlandı. Yönetmeni Oscar ödüllü “Tsotsi”den hatırlamak mümkün. Oyuncu kadrosunda Harrison Ford başta olmak üzere Viola Davis ve Ben Kingsley gibi önemli isimlerin bulunduğu film bilimkurgu türünde. Dünya uzaylı düşman bir ırkın tehdidi altında. Bu ırkın saldırısına hazırlanmak için Dünya’daki en zeki çocukları alıp eğiten Uluslararası Filo, Ender’de aradığı yetenekli komutanı bulur.
Popüler
Jet daktilocu
Fransız yapımı komedi “Popüler / Populaire”, Regis Roinsard’ın ilk uzun metrajlı filmi. 1958’de geçen filmde, sekreter olmak için işe başvuran Rose’un müstakbel patronu onun bir özelliğini keşfeder: Rose çok hızlı daktilo kullanabilmektedir. Spor tutkunu olan patronu, onu en hızlı daktilo kullananın seçileceği yarış için eğitmeye başlar. Filmde Rose’u Deborah François, patronunu ise ünlü Fransız aktör Romain Duris canlandırıyor.
Hükümet Kadın 2
Xate ve Faruk yine rakip
Bu yıl şubat ayında vizyona girip yaklaşık 1.4 milyon izleyiciye ulaşan “Hükümet Kadın” ikinci filmle karşımızda. İlk filmden yıllar önce geçen “Hükümet Kadın 2”de, Midyat Belediye Başkanı ve Xate’nin (Demet Akbağ) kocası Aziz (Ercan Kesal), yasaklı kitaplar okuduğu için hapse giriyor. Seçimlere, aynı zamanda filmin yönetmeni de olan Sermiyan Midyat’ın canlandırdığı Faruk’un da katılacağı ortaya çıkınca, Xate kocası için seçim meydanlarına çıkıyor. Karakterlerin prototipler halinde ve zayıf kaldığını söylemek mümkün. “Adalet insanın yüreğindedir” benzeri cümlelerin defalarca tekrarlanması gibi sosyal mesajların fazlalığı da filmin temposunu bozuyor.
