Altıncı His / The Sixth Sense”le “yeni dahi yönetmen” sıfatını kariyerinin başlarında kazanan Shyamalan, bundan üç yıl önce çizgi film “Avatar: The Last Airbender”ı büyük bir tutkuyla sinemaya uyarlamaya başladı. Çocuklara hitap etmesi hedeflenen ama her yaş grubundan takipçiler edinen ve doğudan ilham alan bu ABD çizgi filmini uyarlamak aslında Shyamalan için iyi bir şanstı. Ne de olsa yönetmen son dönem “Sudaki Kız / Lady in the Water” ve “The Happening” gibi filmlerinde kendi öykülerinde ısrar ettiği ve egosunu fazla gözümüze soktuğu gibi sebeplerle eleştiriliyordu. Syhamalan’ın kişisel mevzularından uzak, fantastik, kendine has bir mitolojisi olan bir çizgi filmi sinemaya uyarlamak, Shyamalan’a aradığı taze kanı getirebilirdi.
“Son Hava Bükücü”nün öyküsüne kısaca göz atarsak, dünyada dört toplum var: Hava, ateş, toprak ve su... Her toplumun, temsil ettikleri elementleri bükebilen özel mensupları bulunuyor. Avatar adındaki seçilmiş kişi ise dört elementi de kontrol edebiliyor ve ruhsal dünyayla da iletişimde olduğu için dünyadaki dengeyi sağlıyor. 100 yıl önce son Avatar kaybolunca, dünya Ateş Ulusu’nun kontrolüne giriyor. Avatar’ın hava bükücüler arasından çıkacağı bilindiği için Ateş Ulusu, bu toplumun kökünü kazıyor. Güney Su Kabilesi’nden su bükücü Katara ve kardeşi Sokka, buzulların arasındaki bir kürede Aang adlı bir çocuk buluyor. Aang’ın 100 yıl önce ortadan kaybolan Avatar olduğu ortaya çıkıyor. Ancak tüm elementleri bükme eğitiminden geçmediği ve sadece hava bükebildiği için işe su bükmekten başlıyor. Bunu öğrenmek için Katara ve Sokka’yla birlikte Kuzey Su Kabilesi’ne doğru yola çıkıyor. Ama bu kolay olmuyor çünkü Ateş Ulusu’ndan bir askeri birlik ve Ateş Ulusu’nun sürgündeki prensi Zuko, Aang ve yoldaşlarının peşine düşüyor.
“Son Hava Bükücü / The Last Airbender”
Yön.: M. Night Shyamalan
Oyn.: Noah Ringer (Aang), Dev Patel (Prens Zuko), Nicola Peltz (Katara), Jackson Rathbone (Sokka) Sen.: M. Night Shyamalan
Gör.: Andrew Lesnie
Müz.: James Newton Howard
Son dönemin en ilginç bilimkurguları arasında
Clive ve Elsa, DNA çalışmalarıyla türleri birleştiren iki bilim insanı. Aynı zamanda çift olan ikili, onların çalışmalarına sponsor olan ve ticari kaygılar güden şirketten habersiz iddialı bir “deney”e girişiyor. Ve insanla başka türlerin karışımı Dren adlı bir canlı üretiyorlar. Elsa mutsuz çocukluğu ve anne olma korkularının da etkisiyle kuyruklu, garip suratlı Dren’le duygusal bir bağ kuruyor. Başta Dren’e soğukkanlı yaklaşan Clive da zamanla, bu mesafesini koruyamamaya başlıyor.
1997’nin zeki gerilim filmi “Küp / Cube”un yönetmeni Vincento Natali, “Deney”in başrollerini karakter oyuncusu sıfatına sahip iki isme, Adrian Brody ve Saray Polley’e emanet ediyor. Clive ve Elsa rollerinin bu iki oyuncuya emanet edilmesi tesadüf değil. Çünkü karşımızda basit bir gerilim korku filmi değil: Karmaşık psikolojik dengelere sahip, yaratım ve yaratılan ilişkilerini irdeleyen, yani başrollerin oyunculuk becerilerini sonuna kadar kullandığı bir yapım. Dren’in hem insan hem yaratık halleri, filmin en garip ve güçlü bölümlerini oluşturuyor. İzlerken sizin de ona karşı hisleriniz Clive ile Elsa’nınkiler gibi değişip duruyor.
Kanada yapımı film, bir Hollywood filminin asla ayak basamayacağı yerlere gitmesi ve basmakalıp olmayan konusu, karanlık haletiruhiyesiyle, son dönemin en ilginç bilim kurgularından biri.
“Deney / Splice”
Yön.: Vincenzo Natali
Oyn.: Adrien Brody (Clive Nicoli), Sarah Polley (Elsa Kast), Delphine Chaneac (Dren), Brandon McGibbon (Gavin Nicoli)
Sen.: Vincenzo Natali, Antoinette Terry Bryant, Doug Taylor
Gör.: Tetsuo Nagata
Müz.: Cyrille Aufort