Çığırından çıkan parti

Hollywood’un yeni büyük komedisi “Çılgın Ofis Partisi / Office Christmas Party”, “Saturday Night Live”ın komedi geleneğini bu ünlü şovun kadrosundan komedyenlerle destekliyor. Hikaye, babası gibi çalışanlarına iyi bir patron olmaya gayret eden Clay ve şirketin CEO’su olan kardeşi Carol arasındaki çatışmadan besleniyor. Carol, Clay’in yönettiği şubeyi kapatmaya karar verir. Bunun üzerine Clay, bir müşteriyi etkilemek için iptal edilen Noel partisini düzenlemeyi planlar. Bu partide işler çığırından çıkarken Clay’in yanında çalışan yönetici Josh da serinkanlılığını korumaya ve işleri kontrol altında tutmaya çalışıyor.

Film T. J. Miller, Jason Bateman ve Kate McKinnon başta olmak üzere kadrosunun komedi yeteneğinden fazlasıyla yararlanıyor. Diyalogdan ziyade durum komedisi üzerine giden film, siyaseten doğruculuğun sınırlarının çiğnendiği yapımlardan değil. Ofis partisi gitgide çılgınlaşırken romantik ilişkiler, arkadaşlık ve aile meselelerine de fazla üzerinde durmadan zaman ayrılıyor.

Sonuç itibarıyla “Çılgın Ofis Partisi”, Hollywood komedileri arasında “Felekten Bir Gece” veya “Nedimeler” gibi bir infial yaratmayacak. Ancak zaman zaman zıvanadan çıkan ama sınırları tamamen ezip geçmeyen bir komediyle aklını dağıtmak isteyenlere beklediklerini sunabilecek bir yapım.

“Çılgın Ofis Partisi / Office Christmas Party”

Yön.: Josh Gordon, Will Speck Oyn.: Jason Bateman (Josh Parker), Olivia Munn (Tracey Hughes), T.J. Miller (Clay Vanstone), Jennifer Aniston (Carol Vanstone) Sen.: Justin Malen, Laura Solon, Dan
Mazer Gör.: Jeff Cutter
Müz.: Theodore Shapiro

Tom Ford’dan hesaplaşma filmi

İlk filmi “Tek Başına Bir Adam” ile övgü toplayan modacı Tom Ford, “Gece Hayvanları / Nocturnal Animals”la ikinci kez yönetmen koltuğuna oturuyor. Bu yıl Venedik Film Festivali’nde yarışan film, buradan Jüri Büyük Ödülü’yle döndü.

Filmde, galeri sahibi Susan (Amy Adams) eski kocası Tony’den (Jake Gyllenhaal) bir roman taslağı alır. Roman, Teksas’ta geçen bir suç hikayesidir. Bu romanla Susan ve Tony’nin ilişkileri arasında bir paralellik bulunmaktadır. Filmde Ford, Susan’ın lüks içindeki yalnızlığı ve mutsuzluğunda belli ki kendi yaşadığı dünyayla bir hesaplaşmaya giriyor. Ancak kendisine uzak bir dünyayı tasvir ettiği Teksas’taki suç hikayesinde klişelerden kurtulamıyor. Bu iki örgünün birleşimi ise üst sınıfın ruhsal çalkantıları üzerine cilalanmış ancak yüzeysel bir hesaplaşmanın ötesine geçemiyor.

Bir baba - kız öyküsü

“Devrim Arabaları” ve “Kaybedenler Kulübü”nün yönetmeni Tolga Örnek’in yeni filmi “Sen Benim Herşeyimsin”, 2013 yapımı Meksika filmi “Çocuk Büyütme Rehberi”nin yeniden çevrimi.

Başrollerini Tolga Çevik ve kızı Tuna Çevik’in paylaştığı film, Çıralı’da yaşayan Sedat’ı merkeze alıyor. Sedat birlikte olduğu kadınlardan birinin ona kendi çocuğu diye bir bebek bırakıp kaçması üzerine önce panikliyor, sonra bütün hayatını bu kız çocuğuna adıyor. Film, benzerlerinin formüllerini takip eden ve özgünlük taşımayan bir ticari dram.

Haftanın diğerleri

- Televizyon dünyasında bir kariyere sahip Çiğdem Sezgin’in ilk sinema filmi “Kasap Havası”, geçtiğimiz ay Mannheim Film Festivali’nden genç yeteneklere verilen Special Newcomer Award’la döndü. Başrollerini Şenay Gürler, İnanç Konukçu ve Hakan Karahan’ın paylaştığı film, evlilik konusunda annesinden baskı gören terzi Leyla’nın (Gürler) taksi şoförü Ahmet’le (Konukçu) ilişkisini konu alıyor. Leyla’nın eski sevgilisi Semih’in (Karahan) yurt dışından dönmesi ilişkilerini altüst ediyor. İlk yarıda toplum baskısı ve geleneksel değerlerin kadın - erkek ilişkilerindeki yıkıcı etkisi güçlü bir şekilde anlatılırken, ikinci yarıda dahil olan Semih karakteriyle birlikte film odağını yitirmeye başlıyor. Ancak bu durum, Sezgin’in ümit vâdeden bir sinema kariyerine başladığı gerçeğini değiştirmiyor.

- Garth Jennings ve Christophe Lourdelet’in yönettiği Hollywood animasyonu “Şarkını Söyle / Sing”, yöneticisi olduğu tiyatroyu kurtarmak için dünyanın en büyük şarkı söyleme yarışmasını düzenleyen bir koalayı merkeze alıyor. Filmin seslendirme kadrosunda Matthew McConaughey ve Reese Witherspoon gibi iddialı isimler var.

- Fransız yönetmen Nicole Garcia’nın yönettiği ve Cannes’da yarışan “Aşk Mektupları / Mal de pierres”, II. Dünya Savaşı sonrasında geçiyor. Marion Cotillard’ın canlandırdığı Gabrielle Rabascal, mutsuz bir evliliğin içindeyken gittiği sağlık merkezinde bir savaş gazisine aşık oluyor.

- Serdar Işık’ın yönettiği komedi “Hayati Tehlike” mafyaya dahil olan sıradan
bir adam hakkında.