Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Berlin Film Festivali’nden En İyi Senaryo Ödülü’yle dönen film, ana akımla bağımsız sinemanın harika bir birleşimi.

Bu yılki Berlin Film Festivali’nin yarışmasının en sevilen sürprizlerinden biri olan “Müze / Museo”, festivalden En İyi Senaryo Ödülü’yle döndü. Alonso Ruizpalacios’un imzasını taşıyan Meksika yapımı film, ülkenin en önemli aktörlerinden Gael Garcia Bernal’in canlandırdığı Juan ve arkadaşı Wilson’ın Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde yaptığı büyük soygunu konu alıyor.

Bir müze soygunu

Para kazanmakla, tarihin steril bir şekilde sergilenmesine karşı gelmek arasında bir sebeple soygunu gerçekleştiren iki arkadaş, ellerindeki paha biçilmez eserleri satmak isterler. Ancak işler bekledikleri gibi gitmez ve uzun bir yolculuğa çıkarlar.

Haberin Devamı

Film, Meksika’nın tarihiyle bağlarını eğlenceli bir soygun ve yolculuk hikayesi eşliğinde anlatıyor. “Müze”, ne karakterlerini derinleştirmekte ne tür filmlerinin kurallarını uygulamakta ne de izleyicisine mutlu zaman geçirtmekte zorlanıyor. Meksika’dan çıkan bu cevher, ana akım sinemadan çok uzaklaşmadan zekice ve derin bir öyküyü anlatmasıyla yılın en iyi filmlerinden biri.

Müslüm Gürses’in hayatı

Bir müze soygunu

Arabesk müziğin geniş ve tutkulu bir hayran kitlesine sahip ismi Müslüm Gürses’in hayatı “Müslüm” adıyla ve Ketche ile Can Ulkay’ın yönetmenliğinde izleyiciyle buluşuyor. Film, Gürses’in trajik olaylarla dolu çocukluk yıllarıyla başlıyor ve Muhterem Nur’la tanışması ile ona âşık olmasıyla devam ediyor. Gürses’in yetişkinliğini başarılı bir oyunculukla Timuçin Esen’in Muhterem Nur’u ise Zerrin Tekindor’un canlandırdığı film, sanatçının hayranlarına duygusal anlar yaşatabilir. Ancak Gürses’in çocukluk yılları ve yetişkinliği arasında yönetmenlik açısından dengesizlikler gösteren film, Gürses’in arabeskteki özel konumunu veya arabesk müziğin yakın Türkiye tarihiyle bağını anlatmayı es geçiyor.

Michael Myers’ın dönüşü

Bir müze soygunu

David Gordon Green’in yönettiği ve 1978 yapımı John Carpenter imzalı kült korku filmi “Cadılar Bayramı / Halloween”in devam filmi ve serinin 11. yapımı orijinal filmle aynı ismi taşıyor. Haluk Bilginer’in önemli rollerden birini, katil Michael Myers’ın doktorunu canlandırdığı filmde özgün filmin çığlık kraliçesi Jamie Lee Curtis bir kez daha Laurie Strode olarak karşımıza çıkıyor. Filmde Myers, bir nakil sırasında kaçıyor ve yıllardır bu karşılaşmaya hazırlanan Strode’la yolları kesişiyor. Bağımsız sinemanın sevilen yönetmenlerinden Green’in 1980’ler havasını korurken metni günümüze başarıyla taşıdığı “Halloween”, türün sevenleri için eğlenceli bir dönüş filmi.

Haberin Devamı

Haftanın diğerleri

- Ferzan Özpetek’in yeni filmi “Napoli’nin Sırrı / Napoli velata”, öldürülen bir adamın son gecesini geçirdiği Adriana’nın etrafında dönüyor. Gizemli bir gerilim öyküsü anlatan film, Özpetek’in sinemasının önde gelen yapımlarından biri değil.

Bir müze soygunu

- “Güzelliğin On Par’ Etmez” adlı filmiyle birçok ödül kazanan Hüseyin Tabak’ın imzasını taşıyan “Çirkin Kral Efsanesi”, Yılmaz Güney üzerine bir belgesel. Tabak’ın onunla kurduğu özel bağı da gösterdiği belgesel, Güney’i hem kendi görüntüleriyle hem de diğer yönetmenlerin fikirleriyle birlikte anlatıyor.

Haberin Devamı

- Hakan Cigaoğlu’nun yönettiği “Bebek Geliyorum Demez” ve Esat Şekeroğlu’nun imzasını taşıyan “Acemi Hırsız”, haftanın yerli komedi filmleri olarak sıralanıyor. İsmail Fidan’ın yönettiği “Rafadan Tayfa Dehliz Macerası”, animasyon türünde ve çocuklara hitap ediyor.

Bir müze soygunu

- Scott Jeffrey’nin yönettiği “Kötülük İçinde / The Bad Nun”, ABD yapımı bir korku ve bir rahibeyle karşılaşan bir kadının yaşadıklarına odaklanıyor.