İstanbul’un iki yakasının iki bağımsız salonu Beyoğlu ve Kadıköy sinemalarının yöneticileri Funda Kocadağ ve Utku Ögetürk, yeniden izleyicileri ağırlama konusundaki izlenimlerini paylaştılar...
İstanbul’un iki yakasında bulunan iki bağımsız sineması, Beyoğlu ve Kadıköy, dün gösterime giren yeni Christopher Nolan filmi “Tenet” öncesinde uzun bir sürenin ardından özel seçkilerle izleyicileri ağırlamaya başladı. 14 Ağustos’ta kapılarını açan Kadıköy Sineması’nın yöneticisi Funda Kocadağ ile 7 Ağustos’ta Şehre Dönüş seçkisiyle izleyicilerini ağırlamaya başlayan Beyoğlu Sineması’nın yöneticisi ve sinema yazarı Utku Ögetürk’e özel programlarını, izleyicilerin tepkilerini ve “Tenet”i bekleme sürecini sorduk. Kocadağ, beş ay sonra Kadıköy Sineması kapılarını açtığında salonu özlemiş bir seyirciyle karşılaştıklarını söylüyor: “İçlerinden bazıları sosyal medyalarında salon fotoğraflarımızı paylaşıp çok özlediklerini söylediler. Tedirgin olarak gelen ama alınan önlemleri görünce rahatlayarak film izleyenler de vardı.”
‘Tedirginlik yok değil’
Ögetürk ise “Açıkçası, birebir diyalog kurma fırsatı bulduğumuz sinemaseverlerin düşüncelerinden yola çıkacak olursak heyecan ve mutluluğun hâkim olduğunu söyleyebiliriz. Tabii ki, bu mutluluğun yanı sıra neredeyse herkesin yüzünde bir tedirginlik de yok değil. Özetle, hepimiz için uzun ve psikolojik olarak yorucu karantina süreci sonunda yaşadığımız duyguların bir yansıması sanırım” diye anlatıyor, Beyoğlu Sineması izleyicisinin ruh halini.
İzleyicilerin yaşadığı tedirginliğe karşı alınan önlemler konusunda Kocadağ, “Kadıköy Sineması havalandırması daima temiz hava ile çalışır. Havalandırma baca çıkışı salonun üzerindeki terastadır. Bunun dışında seyreltilmiş koltuk, mesafeli oturma düzeni ve azaltılmış seans sayımızla seans araları tüm salon fuaye ve tuvaletlerde dezenfekte yapılıyor. Açılış öncesi biz de tüm servis sektörleri gibi gelirlerin giderleri karşılayamayacağı ve sürdürülebilirlik alanında zorlanabileceğimiz konusunda endişeler yaşadık” diyor.
Hijyen koşullarına uygun
Ögetürk de “Bu dönemde yaşadığımız tek çekince tüm misafirlerimize hijyenik bir ortam sağlayabilmek üzerineydi. Bu sebeple de Türkiye’de pandemi sebebiyle kapılarını kendi kararıyla kapatan ilk sinema salonu olduğumuz gibi, açarken de önceliğimizi bu yönde verdik. Yasal olarak belirtilen hijyen koşullarının tamamına uygun şekilde hareket ettiğimizden ve bilim insanlarının önerilerine uyduğumuzdan emin olmamız gerekiyordu. Büyük sorumluluk hissederek tüm kurallara uyuyoruz” diyor.
Kocadağ, Kadıköy Sineması seçkisinde en çok David Lynch’in “Mulholland Drive”ının ilgi gördüğünü aktarırken, Ögetürk, Beyoğlu Sineması’nın iki özel seçkisiyle ilgili şunları söylüyor: “Şehre Dönüş’e olan ilgi hem içerisinde bulunduğumuz döneme göre hem de genel olarak yaz aylarına göre değerlendirdiğimizde son derece yüksekti. Ancak, geçtiğimiz hafta Altyazı Dergisi’nin son sayısından aldığımız ilhamla hazırladığımız ‘Güncel Sinemanın Parlayan Yıldızları’ isimli tematik programımızın aynı ilgiyi gördüğünü söyleyemeyiz. Tabii ki, özellikle geçtiğimiz hafta içerisinde artan vaka sayılarının da bunda etkili olduğunu ve ülke genelinde sinema salonlarına olan geri dönüşün azaldığını gözlemliyoruz.”
‘Hatırı sayılır bir ilgi var’
Dün itibarıyla iki salonda da gösterime giren “Tenet”in ön satışları konusunda Kocadağ, “Tenet için paylaşımlarımıza gelen tepkiler çok güzel. Pandemi öncesinde bu çapta bir film gösterdiğimizde yapılan ön satış kadar büyük olmasa da yine de şimdiden hatırı sayılır bir ilgi var” diyor. Ögetürk ise “Tabii ki, alıştığımız Christopher Nolan filmi etkisinden söz etmek mümkün değil ancak gerek sosyal medyadaki yorumlara gerekse ön satış rakamlarına baktığımız zaman bir ilgi olacağı aşikâr. Önemli sayıda sinemasever ‘Tenet’i sinemada izlemek istiyor gibi gözüküyor. Ancak, öyle bir dönemdeyiz ki bugün yaptığımız yorumlar, yarın hızlıca değişebiliyor” diye anlatıyor.