Alışılmadık intikam yolculuğu
Geçen yıl Venedik Film Festivali’nde yarışan “Hatırla / Remember”, şu dönemde en parlak yıllarını yaşamayan Atom Egoyan’ın yeni filmi. Film, ömürlerinin sonuna yaklaşmış ve huzurevinde yaşayan iki adamın, Nazilerden intikam almaya karar vermesiyle başlıyor. Hareket etmekte zorlanan Max, demans semptomları gösteren Zev’i onlara ölüm kampında işkence eden bir adamın peşine yolluyor. Max, Zev hatırlamakta zorlandığı için ona adım adım ne yapması gerektiğini söyleyen bir mektup da veriyor. Zev çıktığı yolculukta işkencecilerine ulaşmaya çalışıyor.
Zev’i canlandıran büyük aktör Christopher Plummer’ın adanmış performansı, izleyicinin inancını her adımda sarsan bu hikayeye bağlanmak için en sıkı ip. Egoyan, Plummer rolü kabul etmese ne yapacağını bilmediğini söylüyor, haklı. Filmin hafıza ve geçmişle ilgili temaları Egoyan filmografisini takip edenlerin aşina olduklarından. Ancak “Hatırla”, Egoyan’ın bu temaları işlediği filmlerin en güçlüleri arasında değil.
İleriye doğru bir adım
Şunu da eklemek lazım: Egoyan’ın önceki filmi “Kayıp Çocuk / The Captive”de yönetmenin en sevdiği temaların nasıl karikatüre dönüştürüldüğü düşünülürse, “Hatırla” ileriye doğru bir adım. Dolayısıyla Egoyan’ın “The Sweet Hereafter”, “Felicia’s Journey” ve “Exotica” gibi unutulmaz filmler çektiği döneme döneceğini düşünenler için umutların tükenmediğini gösteriyor.
“Hatırla/Remember”
Yön.: Atom Egoyan Oyn.: Christopher Plummer (Zev Guttman), Peter DaCunha (Tyler), Martin Landau (Max Rosenbaum), Henry Czerny (Charles Guttman) Sen.: Benjamin August Gör.: Paul Sarossy Müz.: Mychael Danna
Bir James Wan korkusu
James Wan ismi artık Hollywood korkularında bir markaya dönüştü, “James Wan sunar” cümlesi birçok kişi için yeterli. “Testere” serisinin yaratıcılarından Wan, korku sineması severler için eski usul korkunun değerini anladığı anda yönettiği “Insidious” ve “The Conjuring” serileriyle yükselişe geçti. Bu hafta gösterime giren “Işıklar Sönünce / Lights Out”ta da yapımcı olarak imzası bulunuyor.
David F. Sandberg’in ilk kez uzun metrajlı bir filmin yönetmen koltuğunda oturduğu film, Martin adlı bir çocuğun kendi kendine konuşan annesiyle yaşaması zorlaşınca ablası Rebecca’nın yardıma gelmesiyle başlıyor. Rebecca, Martin’in yaşadıklarını kendi deneyimlerinden tanıyınca annenin kiminle konuştuğunu araştırmaya başlıyor. Film, atmosferle geren bir korku olarak bekleneni verse de Rebecca’yı canlandıran Teresa Palmer’ın göze batan performansı seyir deneyimini zorlaştırıyor. Wan’ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmlerin seviyesini yakalayamıyor.
Haftanın diğerleri
- Ünlü ve saygın casus kitapları yazarı John Le Carre’ın aynı adlı kitabından uyarlanan “Hain / Our Kind of Traitor”ın yönetmeni Susanna White. Oyuncu kadrosunda ise Ewan McGregor, Naomie Harris ve Stellan Skarsgard’ın aralarında olduğu önemli isimler var. Film, Marakeş’te tatil yapan bir çiftin kendilerini Rus oligarşisi ve İngiliz gizli servisinin ortasında bulmaları üzerine. Sinema uyarlamaları en iyi sonuç veren yazarlardan Le Carre’ın bu uyarlaması da merak uyandırıyor.
- Çocuklara hitap eden animasyon “Doraemon: Taş Devri Macerası” / Doraemon: Nobita no Nihon tanjô” Japonya yapımı.
- Fransa’dan komedi filmi “Amman Hocam”ın devam filmi “Amman Hocam 2 / Les Profs 2”, Pierre-François Martin-Laval’ın imzasını taşıyor. Film, Fransa’daki bir grup öğretmenin İngiltere seyahatlerini konu alıyor.
- Şilili yönetmen Patricio Valladares’in yönettiği ABD ve Türkiye ortak yapımı “Kanlı Girdap”, korku türünde. Başrollerinde Selma Ergeç, Selim Bayraktar, Gianni Capaldi ve Natalie Burn yer alıyor. Film, Türkiye’de tuhaf olayların olduğu bir köye gelen film ekibi hakkında.