Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

70. Berlin Film Festivali’nde izleyiciyle ilk buluşan yarışma filmi Natalia Meta’nın imzasını taşıyan Arjantin yapımı “The Intruder” oldu. Film, dublaj sanatçısı Ines’in travmatik bir deneyimden sonra sesinde bir fark, bir frekans duyulmaya başlamasıyla ilerliyor. Gizemli, gerçek ve rüyanın birbirine girdiği bir atmosferde geçen film, gerilim ve mizah öğeleriyle ilerliyor. Ancak David Lynch’vari bir üslup ve atmosferin, çok titiz bir yönetim olmadan işlemediğini kanıtlıyor. Berlinale ana yarışma için fazla kafası karışık bir havası olan film, bir kadının travmalarıyla ilgili metnini de öykündüğü sinemanın gizemlerine dalarak dengede tutamıyor. Dolayısıyla Berlinale’nin ilk yarışma filmi, 70’inci yıla heyecansız bir başlangıç sundu.

70’inci yıla iddiasız ve heyecansız başlangıç



Festivalin yan bölümlerinden Panorama’da yer alan Danimarka yapımı Jeanette Nordahl’ın imzasını taşıyan “Wildland” ise etkileyici bir aile bulma öyküsü sunuyor. Annesini bir kazada kaybeden 17 yaşındaki Ida’nın teyzesinin yanında bir aile ve sevgi bulmasını; ancak bu ailenin suçla iç içe geçen hayatına dahil olmasını konu alan “Wildland”, güçlü atmosferiyle ve kendisinden emin yönetmenliğiyle bölümün dikkati çeken filmlerinden biri olarak kalabilir.