ABD, çıkarları söz konusu olduğunda, müttefiklerini bile nasıl göz ardı edebileceğini Suriye ve Irak’ta göstermeye devam ediyor. Tıpkı İŞİD’e karşı PKK/PYD ile geliştirdiği işbirliğinde olduğu gibi. Obama, IŞİD’i çevreleme operasyonu için Türkiye’den istediklerini alamayınca daha kolay ikna ettiği yeni ve “sadık” partneri ile yola devam ediyor.
ABD mevzuatı, devlet görevlilerine terör örgütleri ile doğrudan ilişkiyi yasaklıyor. Buna rağmen, yönetim terör örgütü listesindeki PKK ile işbirliğini gün geçtikçe güçlendiriyor. Elbette resmi söylemde işbirliğinin öznesi PKK değil, şubesi PYD. İşin daha da karmaşık yönü, Türkiye’nin de PYD ile ilişkilerinde benzer çelişkilerin olması. Aksi takdirde PYD başkanı Salih Müslim, Dışişleri Bakanlığı’nın davetlisi olarak Ankara ve İstanbul’da diplomatik turlara katılamazdı. Görüntü böyle olunca, Suriye sınırı boyunca olup bitenleri, tarafların rollerini, sorumluluklarını anlamak bir hayli zorlaşıyor. “Müttefiklerin davranış kodlarını anlamak mümkün olmuyor. Türkiye, ABD ve AB’yi, PKK/PYD politikaları için itham ettiğinde, pekâlâ dönüp, “Ama Salih Müslim ile zaten sizin ülkenizde görüşüyoruz”, diyebiliyorlar.
Bu arada kısa süre öncesine kadar, Suriye’ye yönelik askeri harekat hararetli bir şekilde tartışılırken ortalık birdenbire sakinleşti. Ani değişimde, ABD’nin IŞİD’le mücadele özel temsilcisi Allen’in Ankara ziyaretinin etkisi olduğu açık. Görüşmelerin teknik boyutta belirli bir aşamaya geldiği anlaşılıyor. Türk tarafının, ABD yönetimine İncirlik ve diğer iki havalanın kullanımını önerdiği ileri sürülüyor. İnsansız Hava Araçlarına gelince, ABD tarafı bunların da silahlı ve istihbarat amaçlı olarak kullanılması önerilerinin kabulünden oldukça mutlu. Buna karşılık elde edilen istihbaratı Türk tarafıyla paylaşabilecekleri ifade ediliyor.
Teknik düzeydeki bu mutabakatın, siyasi düzeyde de mümkün olup olamayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. ABD, bir taşla birden fazla kuş vurmuş görünüyor. Bir yandan PKK/PYD ile işbirliğini sürdürürken, bir yandan da Türkiye’yi pozisyonunu değiştirmeye zorluyor. Önümüzdeki günlerde PKK/PYD’nin manevraları anlaşmanın siyasi düzeyde neticesini anlamamıza yardımcı olacak.
Ne var ki, doğası itibarı ile zaten kaotik olan iç savaş ortamı, sınır boyunca hızla değişen askeri resim, Türkiye’de artan gerilim, PKK/PYD’ye yeni fırsatlar, ABD’ye ise mazeretler üretme şansı verebilir. Bu arada göz ardı edilen IŞİD’in tepkilerini ise bekleyip göreceğiz.