Nihat Ali Özcan

Nihat Ali Özcan

naozcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstihbaratın siyasallaşması, istihbarat disiplinin temel konularından birisidir. Siyasallaşan istihbarat, siyasi karar alıcıları “stratejik sürprizlerden” koruyamaz.
Siyasi liderler eksik, hatalı ve objektif olmayan istihbaratı esas alan kararları ile önemli hatalar yapabilirler.

Açıkgöz profesyoneller
Bazı siyasi liderler isteyerek veya farkında olmadan istihbaratı siyasallaştırabilirler. Kendi kararlarını doğrulayacak, destekleyecek istihbarat üretilmesi için teşkilata doğrudan ya da dolaylı mesaj verirler. Profesyonel istihbaratçılar bu mesajı hemen alırlar. Gereğini de profesyonelce yerine getirirler. Ne işitmek istiyorlarsa onu “gerçek bu” ambalajında sunarlar.

Objektif olmak/olmamak
Oysa istihbaratçı işi gereği “objektif” ve önyargılardan arınmış olmalıdır. Onun her zaman gerçek bilginin peşinde olması beklenir.
Fakat çeşitli nedenlerle istihbaratçı bu profesyonel tutumu terk ederek, siyasetin ateşli bir “tarafı”, savunucusu haline gelebilir.
İşler sarpa sarıncaya kadar siyasetçi istihbarat ilişkisi üzerinde pek durulmaz. Her iki taraf da sıkı bir “dostluk” ilişkisi içinde kol kola yürürler. Gerçeklerden uzaklaşmış/uzaklaştırılmış istihbarata dayanan bu yakınlık iki taraf için de kötü sonuçlar doğurabilir. Siyasetçi hatalı kararlar alarak siyasi geleceğini riske ederken, istihbaratçı da mesleki güvenirliğini yitirebilir.
Bugün, ABD Başkanı Bush’un, Saddam’la savaşma yolunda kamuoyunu ikna etmek için “işe yarar” istihbaratı nasıl ürettirdiğini biliyoruz. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Powell, BM kürsüsünde imal edilmiş istihbarat raporları ile Saddam’ın kitle imha silahlarına sahip olduğunu ispat etmeye çalışıyordu. Yıllar sonra bunun utanç verici olduğunu söyleyecekti.

Neden siyasallaşır?
Bütün bunların bilinmesine rağmen, çeşitli nedenlerle istihbaratın siyasallaşması önlenemez. İstihbaratçı ve siyasi karar alıcı birbirlerini manipüle edebilirler. İstihbaratçıyı objektiflikten uzaklaştıran bir politikanın sıkı “tarafı” haline getiren üç nedenden söz edilmektedir.
Birinci neden, siyaset kurumu ile kişisel yakınlıktır. İkinci neden istihbarat örgütünün politika yapım sürecinin parçası haline gelmesi/getirilmesidir. Son olarak, kurumsal otonomi, prestij ve yeni mali kaynaklara kavuşma isteğinin siyasetçi istihbaratçı ilişkilerine rengini vermeye başlamasıdır. (Detaylı bilgi için bakınız... Fixing the Fact’s, National Security and the Politics of Intelligence, Joshua Rovner.)
Kişisel yakınlık, ilişkileri ve kanaatleri duygusal boyutta etkileyebilir. Bu durum gerçekler yerine duyguları referans alan objektiflikten uzak istihbarat üretmeye neden olabilir. Sonuçta tarafların hata yapma ihtimali artar.
Yeni yasa MİT’e örtülü operasyon yapma, terör örgütleri ile görüşme yetkisi vermektedir. Bu hali ile yasa, teşkilatı politika yapma sürecinin bir parçası haline getirmektedir.
Kurumlar, parçası oldukları projelerin gidişatına dair “objektif” olmakta zorlanabilirler. Bu durum, istihbarat üretme kapasitesini, kalitesini ve objektifliğini olumsuz etkileyebilir.
Birçok ülke, benzeri sorunların üstesinden gelmeye çalışıyor. Bu amaçla siyasetçinin ve istihbaratçının eğitiminde, yasal düzenlemeler, güvenlik kültürü ön plana çıkanlardır.