Yaz zamanı, güneş zamanı!
İçinde bulunduğumuz mevsim nedeniyle bizler, güneşli uzun günlerde kendimizi iyi hissederiz. Güneşli havalar psikolojik rahatlama, canlılık getirir.
Güneşin yaydığı sarı ışıklar bize mutluluk veriyor. Ancak güneş bizi mutlu ederken aynı şekilde mutsuzluk veren tarafı da var. Cilt lekeleri, cilt alerjileri, cilt kanseri gibi olumsuz cilt sorunları yaratabiliyor.
Bizi hem mutlu eden hem de mutsuzluk veren güneş ışınlarının etkisinden nasıl korunmalıyız?
Güneş ışınlarının etkisinden korunma
Çağımızda bronz bir tene sahip olmak güzellik kavramına dahil olmuştur. Ancak güneşten yansıyan ultra- viole ışınları cildimize zarar vermektedir.
UV ışınları, UVA ve UVC olmak üzere üçe ayrılırlar. En tehlikesi UVC ışınlarıdır fakat ozon tabakası tarafından durdurulurlar.
Diğer ikisi bu tabakaya geçerler UVB ışınları ciltte kızarıklık meydana getirirler. Epidermis tabakasına kadar inerler ve burada bir reaksiyon meydana getirirler, ince damarlar genişler ve kızarıklık oluşur.
Mayıs ayına girmemizle birlikte, hava yavaş yavaş ısınıp güneş yüzünü göstermeye başladı. Ama baharın ilk güneş ışınları çok ama çok tehlikelidir. Özellikle yüz cildimizde ve açık olan el, kol, omuz gibi bölgelerimizde güneş lekelerine ve yanıklara hızlı şekilde neden olur. Bahar aylarında güneşin dikleştiği ancak ısının yükselmediği durumlarda bile güneşten korunmak gerekir. Çünkü havadaki yoğunluk ince olduğu için güneş ışınları daha dik olarak cildimize etkilidir. Bu güneş artık eski güneş değil bilindiği gibi, güneşe karşı sere serpe oturmak, çimlere uzanmak keyif yapmak, artık eski günlerde kaldı maalesef. Ozon tabakasının incelmesi, güneşin zararlı ışınlarının bize daha çok zarar vermesi söz konusu. Güneş koruyucularımız olmadan güneşe direk maruz kalmanın cilt lekeleri, cilt yanıkları ve cilt kırışıklıklarına neden olduğu bilinmektedir. Özellikle güneşin ilk ışınları bu bahar ayında güneş koruyucularımızı çantamızdan ayırmamak cilt bakımınız ve sağlığınız için çok
Geçirdiğimiz kış aylarından geri kalan, kuru, nemsiz, mat görünüm de cildinizi yeniden nane özlü mask ile ışıltı kazandırın. Kış sonrası, mevsimsel değişimden kaynaklanan etkiler yani, ciltte oluşan nem kaybı, kuruluk, yağlanma ve deri kalınlaşması, mat cilt rengi gibi sorunlar yaşıyoruz. Cilt özellikle bahar ayında ışıltısını gözle görülür bir şekilde kaybeder. O halde, cildinize uygulayacağınız nane özlü mask ile cildinizi yeniden tazelenmiş, parlak ve ışıltılı bir görünüme kavuşturabilirsiniz.
Bakım aşamaları
Temizleme: Bu dönemde cilt temizliğine önem vermek gerekiyor. Çünkü temizliğin ardından cildinize uygulayacağınız bakım ürünleri, ancak temiz ciltle iyi sonuç veriyor. Cildinizi uygun temizleyicilerle temizleyin ardından tonikle silin, aşırı kuru ciltlerde sabun kullanmayın. Çünkü sabun cildin nemini ve yağını alarak dengesini bozar. Onun yerine köpük ya da temizleme jeli kullanın, sıcak su kullanmayın hassasiyetini artırır, dolayısıyla ılık su kullanın.
Peeling: Peeling uygulamanın tam zamanıdır. Çünkü cilt
Gençlik kaynağı oksijen ile gelen güzellik
İnsanın kendini mutlu hissetmesi ve yaşlanmak yerine keyifli yaş alması için aynalarla barışık olması ve aynaya baktığında kendini iyi bulması yatıyor. Aynaya ilk yansıyan yüz oluyor, yani cilt için en etkili yöntemlerden biride cilt yaşlanmasına karşı yeni bir enerji olan oxy lift energy bir anlamda cildin yaşam iksiri.
Oksijen kanımızda alyuvarlar vasıtasıyla dokulara taşınmakta ve dokularda görevini yürütmekte. Kanımızda dolaşan oksijenimiz yaşımızın ilerlemesiyle, stres, sigara kullanımıyla, şişmanlıkla, ilaç kullanımları ve bilinçsiz yapılan diyetlerle, teknolojik iş ortamlarıyla veya diğer sebeplere bağlı olarak belirgin ölçüde azalabilmekte.
Oksijen azalması beden ve doku sağlığımızın azalmasına neden olmakta, yaşam enerjimizi azaltmakta, yaşlanmamızı sağlamakta. Yaşlandığımızda tüm dokularımızda olduğu gibi cildimizde de oksijen seviyesi azalır ve bu an yaşlanmanın belirtilerini fark etmeye başladığımız andır.
Atmosferdeki havadan elde edilen natürel oksijen, yaşlanmış bedenlerde, ergenlik döneminin akne problemlerinde, sigaranın
İlkbaharda cilt sorunlarını giderme ve yenilenmenin zamanı geldi!
Kış aylarından geri kalan kuru, nemsiz, matlaşan cilt yapısını peeling ile tazeleyin. Güneşli günler gelmeden sivilce akne izi, pigment lekeleri ve kırmızı görünümlü kılcal damarlı cilt sorunlarını giderin tedavinizi tamamlayın.
İlkbaharda cilt sorunlarını gideren yöntemler
-Kuruyan matlaşan cilt peeling ile pürüzsüzleşir
Baharın gelmesi, cilt ve vücudumuzda değişiklikler gösterir. Kış aylarında kapalı ortamlarda daha fazla kaldığımızdan dolayı ve soğuk havanın etkisi cildimizi kurutur, nemsiz bırakır mat ve solgun görünüme neden olur. Bu cilt sorunlarını giderip kusursuz güzel bir cilt görünümü kazanabilirsiniz.
Biyolojik peeling yöntemi: Biyolojik peeling, cildi yenileme amacıyla cilt soyma yöntemidir. Amaç ciltteki mat ve kalınlaşmış görünümlü ölü deri tabakasının atılıp atltan sağlıklı, canlı bir cilt görünümü kazandırılır.
Yapılandırılırma yöntemi: Mask powder, derin okyanuslardan elde edilen kırmızı, kahverengi yosunlar cilde nem depolama
Günümüzde, büyük şehirlerin yoğun kalabalık ve gergin havası bizlerde stres oluşumunun başlıca nedenidir. Özellikle akne, sivilce oluşumu da bu yoğun stres altında olduğumuz dönemlerde görülür.
Strese neden olan etkenler
Yoğun iş temposu stresi attırır, stres de sivilceleri...
Gençlerin yoğun sınav döneminde strese bağlı olarak sivilceleri artar.
Genç kızların, kadınların adet öncesi ve sonrası hormonel değişimleri nedeniyle sivilcelerinde artış gözlenir.
Ruhsal veya fiziksel stres de hormon düzeyini etkileyerek sivilcelerin artmasına neden olabilir.
Ergenlik döneminde gençlerin, fiziksel görünümün bozulması ve kişinin psikolojisi bozulması da stres yaratır. Buna bağlı olarak sivilcelerinde artış görülür.
Stres hormonları cildin yağ üretimini tetikler ve akne, sivilce üretmeye başlar.,
Aynalara bakmak istemiyor, cildinizdeki istenmeyen misafirlerden bir türlü kurtulamıyorsanız yalnız değilsiniz. Birçok kişinin ortak problemi olan sivilce, hem sağlık hem estetik açıdan olumsuz sonuçlar yaratıyor. Cilt çok güçlü bir yapıda olmasına karşın bazı faktörler sebebiyle hassaslaşır. Dolayısıyla cildin sivilcelerle başa çıkmak zorunda kalıyorlar. Sivilce tedavisine etkili, doğal yaklaşımlar var.
Sivilceler her yaşta görülebilir
Sivilce, akne problemi, genel olarak yaşa bağlı kalmaksızın bir çok kişide sıklıkla görülebiliyor. Kimi zaman stres, kimi zaman diğer çevresel faktörler sebebiyle ortaya çıkan sivilceler en çok da değişen beslenme alışkanlıkları ve yanlış kozmetik ürün kullanma sebebiyle oluşuyor. Özellikle yüz ve boyun bölgesinde çıkarak estetik kaygıları beraberinde getiren sivilcelerle savaşmaksa yeni nesil uygulamalarla mümkün hale geliyor.
Sivilcelerin asıl sebebi gözeneklerin tıkanmasıdır
Fiziksel olgunluğu sağlayan hormonlar, yağ bezlerinin daha fazla yağ üretmesine yol açar. Ciltteki
İnsanın kendini mutlu hissetmesi ve keyifli yaş almasının temelinde aynalarla barışık olması ve aynaya baktığında kendini iyi bulması yatıyor. Aynada sizi ilk karşılayan ve ilk yansıyansa yüzünüz yani cildiniz oluyor. Modern zamanın stresin, çevrenin ve çeşitli etkenlerin izini taşıyan bir cilt.
Mutlu yaş alma kavramının doğallığı korunmuş görünüm esasına dayanıyor. Yüz cildin doğallığını koruyan, yaşlanma etkilerini yavaşlatan Argireline etken madde etkileri devreye giriyor.
Zamanın yüzdeki etkilerini minimize ediyor
Zamanı durduracak bir teknoloji olmasa da zamanın etkilerini durduracak bir teknoloji mevcut. Nobel ödüllü biyokimyacı Argireline adlı bir etken madde geliştirdi. Bu etken madde sinir hücreleri ile kas hücreleri arasındaki iletişimi durdurmakla görevlidir. Kaslara ulaşan asetikolin miktarı estetik açıdan oldukça önemli, miktar ne kadar yüksekse kasların kasılması da o kadar fazladır. Bunun sonucunda derin kırışıklıklar oluşur. Argireline bu noktada devreye girer. Argireline etken madde, asetikolin salgısını azaltır böylece kaslar gevşer ve kırışıklıklar