Geçen Cumartesi günü yayımlanan ‘Hava değil zehir soluyoruz’ başlıklı yazımda, Türk Toraks Derneği’nin, düzenlediği sempozyumdaki uyarılarını aktarmıştım.
Özelikle sempozyum başkanı Doç. Dr. Haluk Çalışır’ın, “İstanbul Göztepe’de yaşayan bir kişi 233, Ankara Kayaş’ta 319 gram ve İzmir Gaziemir’de de 205 gram zehirli toz soluyor. Her yıl yaklaşık 30 bin civarında insanımızı hava kirliliğinin neden olduğu hastalıklar nedeniyle kaybediyoruz ” şeklindeki açıklamaları, konunun vahametini ortaya koydu.
***
İzmir’in hava kalitesini etkileyen önemli unsurlardan biri de Aliağa’daki yoğun kirletici unsurlar. Aliağa’da sanki az kirletici unsur varmış gibi, yeni bir termik santral yapılmak isteniyor. Bu santralin yapım sürecinde yaşananlar, neden zehir soluduğumuzun açık göstergelerinden biri. Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay, bu süreçte yaşananları anlattı:
İzdemir Termik Santrali’ne karşı açılan davalar devam ederken inşaat çalışmaları tamamlandı. Santral, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden alması gereken Gayrı Sıhhi Müessese İzni süreçleri bile tamamlanmadan üretime başladı ve ruhsatsız çalışmaya devam etti.
16 Aralık 2016’da mahkeme uzun süren bir hukuki süreç sonunda Çevre Müdürlüğü’nün verdiği ÇED iznini de iptal etti.
***
Ama, yasal süreç kapsamında kapatılması gereken tesisle ilgili olarak yeni bir ÇED sürecine izin verildi. İki hafta içinde bakanlığa sunulan ÇED raporuna ilişkin değerlendirmeler yapıldı. 7 Mart 2017’de ÇED Raporu nihai kabul edilerek ÇED Yönetmeliği hükümlerine göre 10 günlük askı süreci başlatıldı. Bir önceki ÇED kararıyla ilgili iptal kararı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde uygulanarak, yani 23 Mart’ta termik santralin kapanması gerekiyordu. Ama, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu tarihten bir gün önce 22 Mart’ta yeni bir ÇED olumlu raporu vererek termik santrali kapanmasına bir gün kala kurtardı.
Hem de tüm ÇED süreçleri 10 gün gibi kısa bir sürede tamamlandı.
***
Bu yeni ÇED iznine karşı da, Ege Çevre ve Kültür Platformu Derneği, Ziraat, Çevre, Kimya mühendisleri ile, Şehir Plancıları odaları, Kıyı Ege Belediyeler Birliği, İzmir Barosu ve Foça Belediyesi İzmir Birinci İdare Mahkemesi’nde dava açtı. İşte bu davada bir kez daha verilen ÇED izninin iptaline karar verildi. Mahkemenin iptal kararında termik santralin ÇED raporunun faaliyetinin arkeolojik sit alanlarına etkisini, kümülatif olarak gerçekleşecek çevresel-sosyal etkiyi ele alacak risk analizini ortaya koyan nitelikte olmadığı, kül ve cüruf depolama sahasına dökülen atıkların, alanın zeytinlik alan olması sebebiyle, birçok olumsuz çevresel ve sosyal etkisi olduğu ve raporun risklere dair önlemleri de içermediği ifade edildi.
Alınan karar, Aliağa’nın çevresel kirlilik yükünü aştığını, termik santrallerden vazgeçilmesi zorunluluğunu bir kez daha gösterdi. Ama, Aliağa’da 7 adet termik santralin daha yapılması gündemde.
***
Türk Toraks Derneği, zehir soluduğumuzu rakamlarla ortaya koydu ve acil tedbir alınması gerektiğini açıkladı. Neden zehir soluduğumuz belli... Ya mahkeme kararlarına rağmen havayı kirleten unsurlara defalarca verilen ÇED izinleriyle vize verilecek. Ya da temiz hava tercih edilecek. İkisinin bir arada olması mümkün değil.