Türkiye’de 1950’li yılların başında tarımda traktör yoğun olarak kullanılmaya başladı.
Artık her tarlada 10 kişinin yaptığı işi tek kişi yapabiliyordu. Kırsal alanda milyonlarca işgücü atıl kaldı. Aynı yıllarda İstanbul ve İzmir gibi kentlerde orta ve büyük ölçekte fabrikalar art arda kuruluyordu. Her fabrika onlarca yeni işgücü ihtiyacı demekti. Bileşik kaplar teorisi gibi yüzbinlerce işgücü kırsaldan kentlere akmaya başladı. Artık ekmek kırsaldaki tarlada değil, kentlerdeki fabrikalardaydı. Fabrikalar yıllarca bir türlü ucuz emeğe doymadı. Hep daha fazlasını istedi.
Her geçen yıl da daha fazla emekçi geldi. İzmir’e 50 yıl boyunca bu umut yolculuğu devam etti. Gelenlerin ilk yerleştikleri alanlardan biri de Gültepe’ydi. Yıllarca bu tepede Cahit Sıtkı Tarancı’nın “memleket isterim, kış günü herkesin evi barkı olsun” dizelerindeki gibi evler yükseldi.
Sıvası bile olmayan, tek odada onlarca kişinin yaşadığı evler. Dar sokaklar, birbirini içine girmiş yapılar birbirini izledi. Tek bir mühendislik hizmeti bile almadan Boğaziçi’nden Toros’a kadar koca bir şehir yükseldi.
O yapıların içinde Behçet Necatigil’in dediği gibi “Aş mı pişer? Dert mi pişer?” Kimsenin umurunda değildi? Ama içindekilerin çoluk çocuk çalışması, fabrikalara yetişmesi önemliydi. Gültepe uzun yıllar bu kötü talihini yenemedi.
***
Abdül Batur 31 Mart 2019’dan Konak Belediye Başkanı seçilince Gültepe için umutlar ete kemiğe büründü. Narlıdere Belediye Başkanlığı döneminde 4 mahallede binlerce yeni konutu yenileyen Batur, Gültepe için de kolları sıvadı. Konak Belediyesi’nin Gültepe’de 14 mahalle için hazırladığı kent yenileme planları İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde de kabul edildi.
Gültepe için belki de ilk kez mühendislik görmüş, yeni yönetmeliklere ve çağdaş koşullara göre evler yapılmasının önü açıldı. En önemlisi de on binlerce insanın artık güvenli binalarda oturacak olmalarıydı.
***
Ancak beklenmedik bir gelişme oldu. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Gültepe planları ile ilgili dava açma kararı aldı. Bilimsel meslek odası olan Şehir Plancıları Odası’nın görüşleri önemli. Hem de çok önemli. Ama Gültepe planlarının hayata geçmesine engel değil.
Gültepe planları devasa gökdelenler içermiyor. Bir ya da birkaç kişiye ayrıcalıklı imar da vermiyor. Yıllarca kentin çeperlerinde yaşamış, büyük zorluklar içinde yaşamış ve yaşamaya devam edemeyenlerin mühendislik görmüş, sağlam ve daha konforlu konutlarda yaşamasını amaçlıyor.
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Gültepe Kent Yenileme Planları’nı mutlaka hayata geçireceklerini açıkladı. Şehir Plancıları Odası’nın ortaya koyduğu çekinceler uzlaşı ile mutlaka çözülür.
Bu planlar dava konusu olur ve süreç uzarsa sadece Gültepe’ye değil tüm İzmir’e de yazık olur. 30 Ekim’deki depremde bir kez daha dayanıksız binaların nelere yol açtığını acı bir şekilde yaşadık. İzmir’de son dayanıksız bina da dönüşmeden kimse güvende değil.