İzmir’in trafik alanında en öncelikli ihtiyacı hangisidir?
Konak Tüneli mi, Körfez’e tüpgeçit mi, Uçanyol mu, kaçanyol mu?
Hiçbiri...
İzmir’in en önemli ihtiyacı, otoparktır.
Bu gerçeği, rakamlar açıkça ortaya koyuyor.
İzmir İl Emniyet Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nün açıkladığı 2011 yılının 9 aylık sürecindeki ceza tablosu, otopark ihtiyacının ne kadar elzem olduğunu gözler önüne seriyor.
Otopark olmayınca, “hatalı otopark” kaçınılmaz hale geliyor tabii ki...
O zaman da doğal olarak trafik polisi arkadaşlar ceza yazmaktan yorgun düşüyor!
* * *
Rakamlara şöyle bir gözatalım, İzmir’in 9 ayı ile İstanbul’un ilk 3 ayını kıyaslayalım:
İzmir’de, 296 bin 629 sürücüye para cezası uygulanmış.
4 bin 834 kişi, alkollüyken araç kullanma ihlalinden ceza yemiş.
İstanbul’da yılın ilk üç aylık bölümünde 622 bin 48 sürücüye ceza kesilmiş.
Bu süreçte alkollü yakalanan İstanbullu sürücü sayısı 5 bin 755...
* * *
İzmir’de 67 bin 587 kişi, trafiği tehlikeye düşürmekten suçlu bulunmuş.
İstanbul’da bu rakam, üç ayda ayda 133 bin 85...
* * *
İzmir’de 16 bin 212 kişi, direksiyon başında cep telefonuyla konuşurken yakalanmış.
Bu suçu işleyenlerden biriyim; itiraf ediyorum. Bir daha mı, tövbe!
İstanbul’da bu suçu işleyenlerin sayısı 67 bin 380...
* * *
Diğer verileri es geçelim, esas can alıcı noktaya gelelim.
İzmir’de 124 bin 219 sürücü, “hatalı otopark” nedeniyle ceza ödemiş.
Bu rakam, toplam cezaların yüzde 47’sine tekabül ediyor.
Diğer bir deyişle İzmir’deki otopark sıkıntısının suçlusu sürücülermiş gibi, bu sorunun bedelini cezayla ödüyorlar.
Peki İstanbul’da durum nedir?
130 bin 800 sürücü “hatalı park” yapmış.
Yani, işlem yapılan sürücü sayısının yüzde 21’i...
* * *
Şimdi eğri oturalım, doğru konuşalım.
İzmir’in en acil ihtiyacı, otoparktır.
Yeni otoparklar açılmalı, yollarda trafiği aksatmayacak şekilde düzenlemeler yapılmalı.
İstanbul’da trafik, İzmir’e göre daha yoğun; kabul.
Nüfusu da İzmir’in neredeyse üç katıdan fazla.
Buna rağmen İstanbul, daha fazla “hatalı otopark” faturası ödemesi gerekirken, İzmir’in gerisinde kalıyor.
Çünkü arabalarını sokacakları bir yer mutlaka buluyorlar.
Büyükşehir Belediyesi denetimindeki İstanbul Otopark İşletmeleri (İSPARK), o işi başarıyla yapıyor.
Bir nevi, bizim İZELMAN...
Yol kenarlarına cepler oluşturulmuş. Paralı...
Bir saate kadar otopark ücreti 5 lira...
İki saate 7, üç saate 9 lira, dört saate 11 lira... Ondan sonra her saat başı bir lira artıyor.
Rakamlar, İzmir şartlarında uçuk sayılır.
Elbette rakamlar makul düzeye çekilebilir.
Yeter ki otoparkımız olsun.
İstanbul’da yeterince ücretsiz otopark alanları da var. Dolayısıyla trafiği felç eden parklar yok.
İstanbul metropolünde hemen hemen her ilçede en az üç adet katlı otopark olduğunu hatırlatalım.
Ya bizde? Koca İzmir’deki katlı otoparkların sayısı iki elin parmaklarını geçmez.
Sözün kısası, İzmir’de benzer yatırımların yapılması lazım.
Alsancak Talatpaşa, Mithatpaşa Caddesi, Basın Sitesi, İnönü Caddesi ve daha pek çok yol, açık otoparka dönüşmüş durumda.
Ücretli de olsa ücretsiz de olsa otoparka acilen ihtiyacımız var.
Hal böyleyken, bu gerçek nedense görmezlikten geliniyor.
Tünelden, denize tüpgeçitten söz ediliyor. Hepsi hikaye...
Yeni otoparklar açılmazsa, geçici de olsa mantıklı çözümler üretilmezse...
Bunlara rağmen yol kenarına araba park etme alışkanlığından vazgeçmezsek...
Biz daha çoook “hatalı park” faturası öderiz.