İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyona bıyık altından kıs kıs gülenler, ufak ufak kendilerini belli etmeye başladı.
Açık açık bir “Oh canıma değsin” demedikleri kaldı.
AK Parti İzmir İl Başkanı, üstü kapalı sözlerle topu taca atarken, laf ebeliği yaptı.
Bir İzmir Milletvekili de faulle karışık golünü attı ve 1-0 öne geçti.
İçlerinden sadece biri, o da İzmir Milletvekili, Denizcilik, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, EXPO sunum sürecinde yaşanan bu tatsız olayla ilgili memnuniyetsizliğini dile getirerek, kendini farklı bir yere kondurdu.
* * *
Perdenin bir yanında meraklı gözlerle keyifli keyifli, olup biteni izleyenler var ama diğer tarafta derin bir acı, büyük bir korku ve sindirilmişlik hakim.
Büyükşehir, bürokratların gözaltında olması yüzünden felç durumda.
Çünkü kalan sağlar, imza atmaya korkuyor.
Yerden göğe kadar haklılar.
Başkan Aziz Kocaoğlu, istediği kadar, “Arkadaşlar işe bir saat erken gelelim, bir saat geç çıkalım, hizmetler aksamasın” desin...
İstediği kadar babacan tavırlarıyla moral ve motivasyon sağlamaya çalışsın, nafile.
Amiri, müdürü, altına imza attığı bir işten dolayı gözaltındayken, zavallı memur veya alt düzeyde bir bürokrat imza atmaya korkmasın da ne yapsın?
Sütten ağzı yananların yoğurdu üfleyerek yemesi kadar doğal ne olabilir ki...
Vekaleten işleri yürütecek olan bürokratların da çok rahat çalışamayacakları ortada.
ESHOT atölyesinde işçiler, gönüllü olarak fazla mesai yapıp 15 arızalı otobüsü tamir etmişler.
Bir İzmirli olarak kendilerine teşekkür ediyorum, bizi otobüssüz bırakmadıkları için...
Diğer birimlerde çalışanlar, Başkan Kocaoğlu’nu mahcup etmemek, ona sevgilerini göstermek için çırpınıyor. Onları da özverilerinden dolayı alkışlıyorum.
* * *
Aziz Kocaoğlu, elde kalan bürokratlarıyla bir şeyler yapmaya çalışsa da aklı, kendilerinden hesap sorulan arkadaşlarında.
EXPO sunumuna kalmayıp apar topar İzmir’e dönerek, yapılması gereken hareketi yaptı.
Zaten kendisine yakışan da buydu.
Böyle bir kararı ancak insana değer veren biri alabilir.
Ekibine güvenen, onların haksız yere gözaltına alındığını haykırabilecek, “Onların başı benim. Varsa bir suç, beni tutuklayın” diyecek kadar cesurların işidir.
12 kişinin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması, eminim en çok Kocaoğlu’nu mutlu etmiştir.
* * *
Tüm bu olaylar, EXPO’yu da etkiliyor dolayısıyla...
Felaket tellallığı gibi olacak ama gönlüm, elbette İzmir’in EXPO’yu kazanmasını istiyor.
Fakat bu gidişle 2020 EXPO’sunu da bize yar etmeyecekler.
Biz nasıl rakiplerimizin açığını arıyorsak, onlar da bizim için aynı arayış içerisinde.
Ne yazık ki biz, rakiplerimizin eline çok büyük bir koz verdik.
İzmir olarak, öylesine zamansız iki operasyonla BIE üyelerinin kafalarına bir değil, onlarca soru işareti soktuk.
O soru işaretlerini yok etmek hiç de kolay değil.
Bürokratları ikide bir gözaltına alınan İzmir’e kim oy verir?
Elin oğlu, bu saatten sonra seni dinlemez ki...
Dinlese de takmaz zaten.
Büyükşehir en kısa zamanda ya aklanır, ya da ceza alması gereken varsa cezaları kesilir.
Sürüncemede kalırsa, EXPO bizim için hayal olur.
Artık hükümetin, EXPO’nun İzmir’e kazandırılmasını gerçekten istediğine olan inancımı yitirdim.
En iyisi mi biz EXPO’yu unutalım, önümüzdeki maçlara bakalım!