CHP, 16 Nisan’daki referanduma büyük önem veriyor.
Tüm CHP’liler, el ele, omuz omuza vermiş; sandıktan “hayır” çıksın diye uğraş veriyor.
Bu ciddiyet, bu dayanışma, gerçekten özlenen bir tabloydu.
Mesela...
Partinin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, şehir şehir dolaşıyor.
Gittiği her yerde genel başkan gibi ilgi görüyor.
Genel başkan gibi konuşmalar yapıyor, etkileyici oluyor.
Televizyon programlarına çıkıyor, çatır çatır anlatıyor neden “hayır”ın gerekçelerini...
***
Mesela...
CHP İzmir’in eski İl Başkanı Alaattin Yüksel, yüreğinde taşıdığı büyük sorumlulukla, her gün sokaklarda.
İstifasına sebep olan kırıcı davranışa aldırmaksızın...
İlçe belediye başkanları, kendi ilçelerinin dışına çıkarak parti çalışmalarına destek veriyor.
CHP milletvekilleri, sadece kendi seçim bölgelerinde değil, her vilayette, ilçede referandum çalışması yapıyor.
Mesela Özcan Purçu, 22 ilde görevli.
Romanların olduğu her yerde onu görebilirsiniz.
Atilla Sertel, Siirt’e gitti.
Diğer İzmir vekilleri, bugün İzmir’deyse, yarın akla gelmeyecek bir şehirde.
***
Demek ki, bu kez iş ciddiye binmiş durumda.
Kişisel menfaatlerin yerini, ülke menfaatleri almış.
Herkes, canla başla çalışıyor.
Hal böyle olunca...
İnsan da ister istemez soruyor:
Madem böyle bir dayanışmayı sağlayabiliyordunuz biraderler!
Bugüne kadar neredeydiniz?
***
İl Başkanı Asuman Ali Güven, bu durumdan bir hayli memnun ve umutlu.
“Bu ülkenin kurucu partisiyiz.
Sorumluluğumuzun bilincindeyiz” diyor Başkan Güven ve ekliyor:
“Eğer bir risk varsa, her şeyi bırakırız, ortak noktada buluşuruz.
Şu andaki birlikteliğin, verilen mücadelenin, bizi sonraki seçimlerde daha çok kenetleyeceğine inancım tamdır.”
***
CHP’nin referandum stratejisini de konuştuk Başkan Güven ile...
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, nisan ayının ilk haftasında İzmir’e geleceğini...
Miting yapmayacağını...
Şenlik havasında, farklı konseptte, moral aşılayan, kültürel sanatsal buluşmalar gerçekleştirileceğini anlattı.
***
Özetle...
CHP’de ciddi değişmeler var.
Hayırlara vesile ola...