Bir sabah otobüs durağına giderken, bizim apartmanın köşesindeki elektrik direğinde yuvarlak bir çelik kutu gördüm.
Yeni takılmış olmalıydı. Bir gün önce akşam eve giderken, termosifonu andıran o koca metal kapaklı şey yoktu orada.
Gördüğüm, tabii ki baz istasyonuydu.
Merak ettim, direğin dibindeki taksi durağında oturan taksici komşulara sordum. Aramızda şöyle bir diyalog geçti:
- Arkadaşlar, bu nedir? Ne zaman takıldı?
- Dün akşam birileri geldi, sabaha karşıydı. Dört kişilik ekip direğe bir şeyler taktılar. Baz istasyonu mu neymiş!
- Peki, hiç itiraz etmediniz mi? Keşke, gerekli gereksiz kullandığınız kornalarınızı çalıp mahalle sakinlerini uyandırsaydınız.
- Kardeşim, sen bizi polis mi sandın yoksa zabıta mı? Senin işin gücün yok mu, bunlarla uğraşıyorsun birader!
Belli ki, baz istasyonunun dibinde müşteri beklemek, taksici arkadaşları hiç rahatsız etmiyordu.
Kaderlerine razıydılar ve kaderlerine bizleri de ortak ediyorlardı farkında olmadan...
GSM şirketinin elemanları baz istasyonunu kurarken, bu işi gizli saklı yapmışlardı.
Görenler de en küçük bir tepki göstermemişti.
* * *
Baz istasyonları, mantar gibi her köşede bitiyor.
Elektrik direklerinde, evlerin çatılarında, hatta özel olarak hazırlanmış baca şeklinde bölmelerde, kiralık dairelerde...
Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan gibi birkaç sorumlu başkan, baz istasyonlarıyla ilgili şikayetleri ciddiye alıyor, işin üzerine gidiyor.
Başkan Sındır, saymadım kaç tane baz istasyonunu gitti, kendi elleriyle kaldırdı.
Hukuksal mücadelesini verdi, kazandı ve istasyondaki cihazları söküp attı.
Bu kez Alsancak’ta, Cumhuriyet Bulvarı’nda bir apartmanın çatısındaki iki büyük baz istasyonundan biri kaldırıldı. Vatandaşların şikayetlerine karşı duyarsız kalamayan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, Yapı Kontrol Müdürlüğü ve Zabıta ekiplerini harekete geçirdi, birini kaldırdı. Diğeri de sanırım yakında oradan sökülecek.
Mahkemeye başvurmadan, baz istasyonlarından kurtulmak mümkün değil.
Her baz istasyonu için ayrı dava açılamayacağına göre...
Bize de bu çileyi çekmek düşüyor anlaşılan.
* * *
Diğer ilçe belediye başkanlarımızdan da aynı duyarlığı göstermelerini istiyor ve bekliyoruz.
Peki, millet uykudayken baz istasyonlarını kuranlar, birilerinden izin almadan mı bu işi yapıyor?
Tabii ki hayır.
Elektrik direkleri kimin sorumluluğundaysa, o müdürlükten izin alıyor elbette.
Demek ki, üç kuruş kazanç için insan sağlığını hiçe sayan bir zihniyet var ortada.
Önce onları bilinçlendirmek, onların kulaklarını çekmek gerekiyor.
* * *
Peki, madalyonun bir de öbür tarafına da bakalım.
Bugün cep telefonu olmayan yok. Bu merede alıştık. Onsuz yapamıyoruz.
O halde neden baz istasyonlarına karşıyız?
Gelin misali... Hem ağlar, hem gider ya...
Biz de hem isyan ederiz, hem cep telefonunu kullanırız.
Ben diyorum ki, olması gereken yerde bulunmayan baz istasyonlarına tepki olarak, var mısınız eyleme?
Üç gün değil, üç saat boyunca cep telefonu kullanmamaya?
Efendim, duyamadım?
Anladıııım. “Yokum” diyor vatandaş!
Yani ne yardan vazgeçiyoruz, ne de serden...
O halde...
Her okula, camiye, kamu binasına birer baz istasyonu lütfen.
Bir tane de bizim apartmanın öbür köşesine rica edeceğim.
Bize böylesi müstahak.