Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, Türkiye’deki doğumların yüzde 53’ünün sezaryenle yapıldığını açıkladıktan sonra bu durumun büyük bir sıkıntı olduğunu belirtip, normal doğum oranının yükseltilmesi için hastanelerde suda doğum merkezlerinin sayısını artıracaklarını ifade etti. Biz de bu açıklama üzerine suda doğumu araştırmaya başladık. Uzmanlar suda doğumun sezaryene alternatif olmadığını belirtti ancak suda doğumun ağrıyı azaltıyor olması anne adaylarını normal doğuma özendirecek gibi duruyor.
“İlaç dışı rahatlatıcı tekniklerin en önemlisi”
Uzman Psikolog Neşe Karabekir (İstanbul Doğum Akademisi Kurucusu, Doğum Psikoloğu)
Suda doğum aslında tamamen doğum anıyla ilgili bir karardır. Örneğin “Ben bebeğimin suya gelmesini istemiyorum, sadece suyun rahatlatıcı etkisinden yararlanacağım” diyen gebeler bazen suda o kadar iyi ve rahat hissediyor ki “Suda gelebilir bebeğim” diyor. Sudaki gevşemeyle doğum hormonu olan oksitosin daha çok salgılanıyor. Bu da hem anne hem de bebek açısından doğumun çok daha rahat ve huzurlu gerçekleşmesini sağlıyor. Doğumda nefes teknikleri gibi çok sayıda gevşetici teknik var. Ancak ilaç dışı rahatlatıcı teknikler açısından suyun kullanımı en önemlisi. Suda doğan bebeklerin kişilik yapılarını araştıran araştırmalar, bu bebeklerin ilerleyen dönemlerde daha yaratıcı olduğunu, problemleri daha kolay yönetebildiğini ortaya koyuyor.
“Su annenin kalkanı oluyor”
Ebe Arzu Çulha
Suda doğum yapan anneler “Ağrı kesiciye ihtiyaç duymadım”, “Aklıma epidural gelmedi” diyor. Biz kendi aramızda “Su, ebenin epiduralidir” deriz. Su doğal ağrı kesici ve gevşetici bir yöntem. Doğum suda yapılmasa bile doğum öncesinde annenin rahatlaması için de suya girmesini tercih edebiliyoruz. Sadece akan ılık suyun altında annenin bir pilates topuna oturması, taslarla omurgasından su dökülmesi bile annenin rahatlamasına yardımcı oluyor. Suyun içerisinde annenin hareket özgürlüğü oluyor. Suyun kaldırma kuvvetinin etkisiyle çömelme hareketlerini çok daha rahat yapabiliyor. Kontrol annede olduğu için bedenini istediği şekilde hareket ettiriyor. Ayrıca anneler suyun içerisinde müdahalelerin az olacağını bildiği için su onların kalkanı gibi oluyor. Kendilerini suyun içerisinde daha rahat hissediyorlar.
“Anadolu’da eski ebeler de yaparmış”
Uzm. Dr. Gülnihal Bülbül
(Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, “Doğal Doğum” kitabının yazarı)
l Suda doğum annenin bebeğini suyun içine doğurduğu bir doğal doğum yöntemidir. İlk olarak Fransa’da 1800’lerde kullanılmaya başlanmış. Şu anda İngiltere, Almanya, Amerika’da da yaygın şekilde kullanılıyor. Ülkemizde ise yaklaşık 10 yıldır Ankara’da, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılıyor.
l Suda doğumda suyun sıcaklığı çok önemlidir. 37-37,5 derecedeki su idealdir. Isının ideal aralığın dışına çıkması riskli durumlara neden olabildiğinden suda doğumda sürekli ısı kontrolü yapılması gerekiyor. Suda doğum şişme havuzlarda yapılacaksa doğum öncesinde havuza kişiye özel naylon bir kılıf geçirilmesi gerekiyor. Ancak hijyen açısından suyun devir daimi ve ısı ayarı için küveti daha çok tercih ediyoruz. Her doğumhanede küvetler olmalı. Bebek suda doğmasa bile doğumdan önceki aşamada kadının rahatlaması, ağrılarının azalması için küvet gerekiyor. Anadolu’da eski ebeler de kadını doğum öncesi rahatlasın diye sıcak suya oturturlarmış.
“Daha hızlı ve ağrısız”
Suda doğumun en büyük avantajı doğumun daha kısa sürede gerçekleşmesi ve doğum yapan kadının daha az ağrı çekmesidir. Suda doğum yapan kadınlarda epidural isteği çok azalıyor. 37 derecedeki suyun kasları gevşetici etkisiyle doğum kanalı daha kolay açılıyor ve ciddi bir rahatlatıcı etkisi oluyor. Ayrıca suda doğum vajinayı esnettiği için bebek çıkarken vajinanın yırtılması gibi riskler de azalıyor.
Kendisini suyun içerisinde iyi hissetmeyen kadınlara suda doğum önermiyoruz. Kadında bebeğe geçebileceğini düşündüğümüz bir enfeksiyon, plasentanın erken ayrılması gibi doğuma ait herhangi bir komplikasyon olma olasılığı varsa yine suda doğum yapılmaz. Ayrıca suda doğumun mutlaka işini bilen uzmanlar tarafından yaptırılması gerekiyor. Şu anda suda doğumu İstanbul’da yaptıran birkaç doktor var. Ama kadınlar bu konuda çok istekli ve talebi karşılayamıyoruz.
Normal doğumu arttırmak istiyorsak öncelikle kadınların ihtiyaçlarına cevap verecek, kadınların mahremiyetine özen gösteren, kadına ebesinin ve yakınlarının destek verdiği doğumhaneler tasarlamalıyız.