Metin Uyar

Metin Uyar

metin.uyar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Obeziteye Meydan Okuyanlar” kitabında obez insanların kendileriyle ve toplumla nasıl bir mücadele verdiklerine, başarılı sağlık muhabiri Yeşim Sert Karaaslan’ın kaleminden çıkan gerçek insan hikayeleri üzerinden tanıklık ediyoruz.

Gazeteci Yeşim Sert Karaaslan yeni kitabı “Obeziteye Meydan Okuyanlar”da obeziteyle mücadele eden ve fazla kilolarından kurtularak hayallerine kavuşan sekiz insanın hikayesini ele almış. Kişilerin hikayelerini okudukça; bir sağlık sorunu olan obezitenin insanlar arasında nasıl bir alay konusu nasıl bir dışlama unsuru olarak kullanılabildiğine tanık oluyorum. Dünyayı gezme hayali kurarken 200 metre yürümekte zorlanan, aşık olduğu erkeğe cesaretini toplayıp konuşmaya karar verdikten sonra “Güzel bir kızsın ama yapamam, kilonu sorun edebilir ve seni üzebilirim” cevabı alan, beden eğitimi dersinde minderin üstünde kendini bir top gibi hisseden bu kişilerin penceresinden baktıkça obeziteyi ve obez bireyleri çok daha farklı görmeye başlayacaksınız.

Haberin Devamı

Kitabı okuyunca obeziteyle her an hepimizin karşılaşabileceği anlaşılıyor. Çünkü her hikayede kilo alma serüveni başka şekilde gerçekleşiyor. Kimisi çocukluğundan beri kiloluyken kimi doğum sonrası kimi ise geçirdiği bir rahatsızlığın veya yaşadığı bir travmanın sonucunda kilo almaya başlıyor. Hikayelerde kiloları her daim çevre baskısı takip ediyor. Özellikle çocuklar bu konuda çok acımasız olabiliyor. 5. Sınıfa geçtiğinde 60 kilograma ulaşan O.E. ilkokul döneminde hissettiklerini “Tüm dersi, dinlemek ve anlamak yerine tahtaya kalkabileceğim ihtimalini düşünerek geçiriyordum ve kalkarsam herkes bana bakacak diye endişeden içim içimi kemiriyordu” diyerek anlatıyor. Erişkinlerin de öğüt verme adı altında “Çok kilo almışsın.”, “Yakışıyor mu?”, “Bu kadar çok yeme”, “Zayıflamalısın!” gibi yorumlarıyla obez kişide her an daha çok yıkıma yol açtığını kişilerin penceresinden bakınca çok daha iyi anlıyorum.

Obeziteye meydan okuyanların hikayeleri

Çevre baskısı

Bazen acımasızlığın dozu artabiliyor da… “Senin gibi müşteri gelecekse, gelmesin kardeşim. Sepette ekmek bırakmamışsın”, “Otobüs çok kalabalık, siz binmeseniz de biz iki kişi binsek” denilen ve kendisine eşi gösterilerek “Bakar mısınız, kızınız size sesleniyor” denilen Ö.A’nın hikayesinde olduğu gibi… Kelimelerin nasıl da dünyanın en büyük silahına dönüştüğünü ise aşık olduklarında daha iyi anlıyorlar. Fazla kilolarından dolayı kendisini arkadaşlarıyla tanıştırmaktan utandığı için sevgilisinin kendisinden ayrılmak istediğini öğrenen O.E.’nin hissettikleri gibi… Tüm bunlar bazen onları tıbbi olmayan çare arayışlarına bile itebiliyor. Ancak bu yolun sonunda hem sağlıklarının bozulduğunu hem de maddi olarak sömürüldüklerini anlıyorlar.

Haberin Devamı

56 kilodan kurtuldu

Kitaptaki sekiz hikayenin hepsinin sonu mutlu bitiyor. Doktorlarının şekillendirdiği tedaviye uyarak, yaşam alışkanlıklarını değiştirme konusunda sabırlı davranarak fazla kilolarından kurtulup hedeflerine ulaşıyorlar. Bunun için her biri farklı motivasyonlar ile yola çıkıyor. Örneğin R.A. aşık olduğu adamın karşısına hayal ettiği şekilde çıkmak için zayıflamayı koymuş kafasına ve 56 kilo vermiş.

Haberin Devamı

Obeziteye meydan okuyanların hikayeleri

Kitapta, kilolarından kurtularak hayallerine kavuşan 8 kişinin hikayesi yer alıyor.

Şu anda muhabir olarak ekrandan izlediğimiz R.A. “Hayatta kim olmak istediğimize biz karar veririz ve bunun kiloyla alakası yok. Çok kilolu ve çok başarılı bir ekran yüzü olabilirdim ama ben 28 beden kot pantolona girmeyi istedim. Kilonuzla da çok güzel bir gelin olabilirsiniz ama ben sırt dekoltesi olan bir gelinlik giyinmek istedim. Her ne istediysem de ona ulaşmak için kendime bir yol haritası çizdim” diyor ve “Hazır olduğunuzda kendinize inanın ve yola çıkın.

Karar verdikten sonra kazanmak çok yakın” diye de ekliyor. Sağlıklı yaşamaya başlayarak fazla kilolarından kurtulan ve bugün mutlu bir şekilde ve yüksek özgüven ile yaşayan S.K.’nın sözleriyle bu yazımı bitirmek istiyorum: “Asla unutma, ne yaparsan yaptığın her neyse sadece kendin için olacak. Senden dünyada bir tane var, başka sen yoksun.”