Obeziteye karşı önemli bir adım
Alanında en iyi uygulama örneği olarak uluslararası bir konferansta sunulan “Yemekte Denge Eğitim Projesi” gösteriyor ki, çocuklara sağlıklı beslenmeyi öğreterek, çağın salgını obeziteye karşı önemli bir adım atmış oluyoruz.
Dünyada fazla kilolu ve şişman çocukların, ergenlerin sayısı hız kesmeden artmaya devam ediyor. Fazla kilonun beraberinde getirdiği ciddi sağlık riskleri uzmanları, bu riskle mücadele adına stratejiler geliştirmeye itiyor. Bu “salgın”dan korunmanın en etkili yollarından biri elbette sorun başlamadan önlem almak yani çocukları bilgilendirmek. Ne yemeliler, ne kadar yemeliler, fazlası nasıl zarar verir? Geçtiğimiz hafta Barselona’da düzenlenen 11. Uluslararası Çocukluk Çağı Obezitesi ve Beslenme Konferansı’nda Sabri Ülker Vakfı’nın, Milli Eğitim Bakanlığı ile ilkokullarda yürüttüğü, “Yemekte Denge Eğitim Projesi” alanında en iyi uygulama örneği olarak sunuldu. “Ağaç yaşken eğilir” diyerek, 7 yılda Türkiye’de 10 ilde, 6 milyon çocuk, öğretmen ve ebeveyne ulaşan projenin, ileride tüm ilkokullarda okutulacak bir derse dönüşmesi hedefleniyor.
Her 3 çocuktan 1’i şişman
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), UNICEF ve Dünya Bankası’nın raporuna göre 2016 yılında; 5 yaş altında 41 milyon çocuk, 5-19 yaş aralığında 340 milyon çocuk ve ergen fazla kilolu ya da şişman. DSÖ Avrupa’da her 5 çocuktan 1’inin fazla kilolu, her 3 çocuktan 1’inin şişman olduğunu bildiriyor. Türkiye’de ise 0-5 yaş arasındaki her 100 çocuktan 21’i, 6-18 yaş arasındaki her 100 çocuktan ise 22’si kilolu veya şişman. Çocukluk dönemindeki şişmanlığın ileri yaşlarda kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalığı gibi birçok sağlık sorununa davetiye çıkardığı düşünüldüğünde durum gerçekten vahim! Bu sorunu aşmanın en etkili yollarından biri elbette çocukları eğitmek.
5 gençten 4’ü hareketsiz
Sadece beslenmeyle de bitmiyor bu iş; fiziksel olarak aktif bir yaşam sürmeyi eğlenceli bir alışkanlıkları haline getirmemiz gerekiyor. Düşünsenize öğretmenler ailecek yürüyüş ödevi verse ne şahane olur. Hele de Dünya Obezite Federasyonu’nun 11-17 yaş arasındaki her 5 gençten 4’ünün yeterince fiziksel aktivite yapmadığını bildirdiği günümüz dünyasında… Sabri Ülker Vakfı’nın, Milli Eğitim Bakanlığı ile ilkokullarda yürüttüğü, “Yemekte Denge Eğitim Projesi” bu anlamda oldukça değerli… Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş ile Doğu Akdeniz Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tanju Besler proje kapsamında sağlıklı ve dengeli beslenmenin ne olduğunu ve faydalarını anlattıklarını söyledi. Yedinci yılında olan projeyle, Türkiye’nin 10 ilinde, 6 milyon çocuk, öğretmen ve ebeveyne ulaşmayı başarmışlar. Sadece eğitimlerle de değil üstelik. 6-10 yaş grubundaki çocuklara yönelik hazırladıkları “Küçük Şefler Restoranı” hikaye kitabını 500 bin çocuğa ücretsiz ulaştırmışlar. Akıllı telefonlar ve tabletlerden ücretsiz indirilen i-grow uygulaması ile çocukların gelişimini takip imkanı sunmuşlar.
Eğitim sonrası şişmanlık azaldı
Yemekte Denge Eğitim Projesi’nde öğrencilerin yaşlarına uygun şekilde eğitim müfredatlarının içine bilgiler yerleştiriliyor. Hayat bilgisi gibi derslerde çocuklar yeterli ve dengeli beslenme, fiziksel aktivite, besin güvenliği ve hijyeni gibi konularda projenin eğitim materyalleriyle bilgileniyor. Projenin etkisini ölçmek için 618 öğrenci üzerinde yapılan araştırmaya göre; öğrencilerin toplam enerji alımı azalmış, fiziksel aktivite düzeyleri artmış ve şişman öğrencilerin sıklığı azalmış. Eğitim alan çocuklar köfte, patates yerine “pırasa, brokoli, ıspanak yemeyi seviyorum” demeye başlamış. Umarım bu proje bir örnek teşkil eder ve ülkemizdeki tüm çocukların erişebilmesi adına okullarda okutulacak “sağlıklı yaşam ve beslenme” gibi bir derse dönüşür.