18-24 Mart Yaşlılar Haftası’nda; etrafındaki herkese mutluluk yayan, enerjisiyle kendisine hayran bırakan, 75 yaşındaki üretken bir bilgeyi size anlatmak istedim.
Yaşlılar haftasında genellikle “İyi yaş almak için neler yapmalı?” gibi konular işlenir. Ben bu sefer bunların hepsini yaşamında uygulamış ve etrafındaki herkesi kendisine hayran bırakan, 75 yaşındaki bir profesörü size anlatmak istiyorum. Öğretim üyesi olarak çalıştığım üniversitede; öğrencilerden öğretim elemanlarına, çaycılardan temizlik personeline kadar herkes ona ve yaydığı enerjisine hayran… Çoğumuz onu bir bilge olarak görüyoruz.
Mutlu olduğunuz işi yapın
Üretkenliğini, bildiklerini paylaşma isteğini, bir yandan öğretirken bir yandan da hep öğrenci kalmasını sağlayan öğrenme aşkını kendime örnek alıyorum.
Yavuzer’e bugünkü mutluluğunun sırrını sorduğumda geçmişini anlatmaya başlıyor. Gelişimsel psikolojinin duayeni kabul edilen Yavuzer bugününde dün ektiği tohumların etkisi olduğuna inanıyor. Her gelişim evresini dolu dolu, doya doya yaşamış bir insanın, ileri yaşlarında mutlu ve doyumlu bir hayat yaşayacağını söylüyor. Geçmişini mutlu yaşamasında 54 yıllık akademisyenliğinin büyük bir etkisi olduğunu da özellikle vurguluyor: “Sevdiğiniz ve mutlu olduğunuz bir işi yapıp, sürekli üretirseniz ve bildiklerinizi paylaşırsanız bu sizi mutlaka mutlu edecek” diyor. Bugüne kadar 13 kitabı yayınlanan, Ana Baba Okulu gibi gönüllü projelerle aileleri çocuk gelişimi konusunda bilgilendiren Yavuzer “İşimi hâlâ büyük bir coşku ve heyecanla yapıyorum. Öğrencilerimden ve okurumdan gelen geri bildirimden hâlâ aynı hazzı ve doyumu alıyorum” diyor.
Hayattan emekli olmayın
Yavuzer yaşın beraberinde getirdiği kaçınılmaz değişimler olduğunu, önemli olanın ise bunları nasıl yorumladığımız olduğunu söylüyor. “Ben geçmişte yürüyerek ders anlatırdım, şimdi oturarak anlatabiliyorum. Ama hâlâ anlatabiliyorum ve artık öğrencilerime 50 senenin demlediği bilgileri süzerek verebiliyorum. Ya da düne göre istediğim düzeyde süratli düşünemiyorum. Dolayısıyla tempomu yavaşlatarak değişen beceri gücümü dikkate alarak çalışmaya özen gösteriyorum. Ama yapamadıklarım için üzülmek yerine, hala yapabiliyor olmanın keyfini ve mutluluğunu yaşıyorum. Bu olumlu düşünmedir. Sabahları şükrederek uyanırım. ‘Ne mutlu ki hâlâ sağlıklı yaşayabiliyorum ve bu hayattan tat alabiliyorum’ diyerek güne başlarım” diyor. Kişinin hangi yaşta olursa olsun hayattan emekli olmaması, fiziksel ve zihinsel aktifliğini koruması gerektiğinin de çok önemli olduğunu özellikle belirtiyor.
Aile ve arkadaş ilişkileri
Mutlu yaşamının sırlarından birinin de aile ve sosyal ilişkilerinde gizli olduğunu anlıyorum. “42 yıllık evlilik hayatımda akşam yemeğini eşimle geçirmediğim ya 4 ya da 5 gece olmuştur” diyor. Çocukları ve torunlarıyla da her pazar yemeğini mutlaka birlikte yiyorlar. Yakın arkadaşlarıyla sık sık buluşuyor. Hâlâ her gün yeni bilimsel makaleleri ve araştırmaları okuyor. Caz dinliyor, roman okuyor, sinema ve tiyatroları takip ediyor. Yavuzer “Geçmişten bugüne değişen tek şey; geçmişte aktif olarak voleybol oynardım, bugün sadece izliyorum. Bundan dolayı da hayıflanmıyorum, aksine bunun keyfini yaşıyorum” diyor.