Çevremdeki kadınların bu sıra gündemi kolajen! Yurt dışında kıyafet yerine kolajen peşine düşüyorlar. Kafelerde onu konuşuyorlar. Eczanelerde en çok onu soruyorlar
Geçtiğimiz ay bir iş gezisi için yurt dışına çıktım. Eskiden birlikte seyahate gittiğim kişiler farklı giyim mağazalarında vakit geçirir, kıyafet peşine düşerlerdi. Bu seferse durum bambaşkaydı. Beni de eczacı olduğum için yanlarına alarak kolajen peşine düştüler.
Danışmanlık yapabilmek adına eczanelerdeki kolajenleri tek tek inceledim. Geziden döndüğümde, evimin yakınında her zaman gittiğim bir kafeye uğradım. Mahalle sakinleriyle sohbet ederken kadınların konuyu ne yapıp edip kolajene getirdiğini fark ettim. Kolajenle ilgili merak ettikleri ne çok şey varmış meğer… Evde de durum farklı değil, annem de önerdiğim bir kolajeni kullanmaya başlamış.
Cildindeki değişimleri heyecanla anlatıyor ve ileriki aşamayla ilgili sorular soruyor. Eczacı meslektaşlarım da eczanelerde bu sıra kolajene ilginin yoğun olduğunu söylüyor.
30’lu yaşlarda başlıyor
Kolajene yönelik bu yoğun ilginin nedeni güzelleşme tutkusu… Çünkü kolajen cildi genç tutan ve sıkılığını sağlayan bir bağ doku elemanı ve hyaluronik asit ile birlikte bağ dokusunun yapı taşını oluşturuyor. Bunlar azaldığında cilt yavaş yavaş yaşlanıyor, yumuşuyor, gevşiyor ve kırışıyor. Bu nedenle de kimse kolajensiz kalmak istemiyor.
Peki kolajen kullanımına hangi yaşta başlamak gerekiyor? 30’lu yaşlarla birlikte kolajen üretimi azalmaya başlıyor. Özellikle kadınlarda menopoz dönemiyle birlikte kolajen kaybı yaşanıyor ve menopozun ilk beş yılında bu kayıp önemli bir boyuta ulaşıyor. Bu nedenle de 30 yaşını geçmiş her bireyde, özellikle de menopoza yaklaşmış kadınlarda kolajen ihtiyacı olabiliyor.
Cildiniz kuru, saçlarınız dökülüyor, cildinizde çok kırışıklıklar varsa illa ki 30 yaşını beklemeniz de gerekmiyor. Böyle bir durumda doktorunuza veya eczacınıza danışarak kolajen desteği almaya başlayabilirsiniz.
Yılda 2 defa 3 aylık kür
Kolajenin ne kadar süre ve hangi sıklıkta kullanılabileceği de merak konusu! 30-50 yaş arasında yılda 2 defa 3’er aylık kürler, 60 yaş üzerinde ise yılda 3 defa 3 aylık kürler şeklinde kullanılabiliyor. Kolajenin sabahları kahvaltıdan yarım saat önce veya gece yatmadan aç karnına alınması da önemli. Çünkü etkinin görülebilmesi için bağırsağın boş olması gerekiyor
Hangi tip kolajen?
İhtiyacınıza göre kolajenin hangi tipinden yararlanmanız gerektiğini bilmek de önemli. Saçınız, tırnağınız ve cildiniz için kullanacaksanız tip 1 ve tip 3 kolajeni tercih edin. Kasların kemiğe tutunduğu kiriş yapıları olan tendonlar için de tip 1 ve tip 3 kolajenden yararlanabilirsiniz. Çünkü ciltteki kolajen ile kastaki kolajen tipi aynı. Ancak eklem problemleri için kullanacaksanız tip 2 kolajen kullanmak gerekiyor.
Bilmeniz gerekenler:
Hap formuna kıyasla sıvı formdaki kolajenler çok daha iyi emiliyor.
Kolajenli kremler de var. Ama kolajen cilt yüzeyinden emilebilen bir madde olmadığından kolajenli kremler beklenen etkiyi göstermiyor.
Akne, suçiçeği izleri, ciltte çukurlaşma gibi sorunlarda kolajenin cilt altına enjekte edilebilir formları tedaviyi desteklemek amacıyla doktorlar tarafından kullanılabiliyor.
C vitamini, hyaluronik asit ve önemli bir antioksidan olan glutatyon ile desteklenmesi kolajenin etkinliğini artırıyor.
.