Metin Uyar

Metin Uyar

metin.uyar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Günümüzde adını sıkça duysak da çoğumuzun neleri kapsadığını ya da farklı yanlarını net bilmediği bir alan fonksiyonel tıp. Bu hafta, iç hastalıkları uzmanı Dr. Erkan Sarıyıldız’la fonksiyonel tıbbı ele aldık

Öncelikle tıbba bir alternatif mi yoksa destekleyici mi? Fonksiyonel tıbba dair yanlış algılardan biri “alternatif” olduğu yönünde. Oysa Dr. Erkan Sarıyıldız, fonksiyonel tıbbın alternatif değil, bütünleştirici olduğunun altını çiziyor. Konunun uzmanıyla beraber çalışıyor, yani jinekolojik bir hasta geldiğinde, hastanın tedavisi kesilmeden fonksiyonel tıp yaklaşımıyla tedavisi destekleniyor.

Haberin Devamı


Fonksiyonel tıp denildiğinde ne anlamalıyız



Hedef kökü iyileştirmek

Günümüzdeki hekimlik pratiğinin hastalık odaklı yaklaşımı dolayısıyla ortaya çıkmış bir alan; hastalığın bir sonuç olduğuna vurgu yapıyor. Şöyle ki, fonksiyonel tıp bir ağaç şemasıyla tasvir ediliyor. Hastalıklar o ağaçtaki dallar, yapraklar. Haliyle bir ana yapıya, köke ihtiyaç var. Kök sorunu ürettikçe yaprak, dallar oluşuyor. Dolayısıyla kökün iyileştirilmesi lazım. Sarıyıldız’ın vurguladığı da bu: “Fonksiyonel tıp kök nedenlere odaklanan bir bakış açısı. Bu kök nedenlere odaklandığınızda, yüzeydeki hastalığın ismi önemini yitiriyor. Sorunu oluşturan temel alanı iyileştirdiğinizde yüzeydeki her şey zaten değişmeye başlıyor.” Bu açıdan bakıldığında, Dr. Sarıyıldız da kişiye damar sertliği ya da diyabet hastası değil, enflamasyon hastası dediğini söylüyor.

Fonksiyonel tıp denildiğinde ne anlamalıyız


Bireysellik çok önemli

Dr. Erkan Sarıyıldız, fonksiyonel tıbbın, bireysel tıp olduğunu anlatıyor. Her birey kendine özgülüğüyle ele alınıyor. Yaşam modelinden beslenme ve egzersiz alışkanlıklarına; ailesinden sosyal ortamına, hatta hayata bakışının olumlu ya da olumsuz olmasına kadar değerlendirildiğini; stresi oluşturan altyapının konuşulduğunu anlatıyor. Sarıyıldız, “Yaşamındaki her alana dokunuyoruz” diyor.

İlaçların etkisi de bireylerden bağımsız değil. Dr. Sarıyıldız bağırsak florasının da parmak izi gibi kişiye özgü olduğunu anlatırken, “Bağırsak floranıza bakıp kişiye özgülüklerini anladığımızda, onun da değiştirilmesiyle bireye özgü değişimler sağlanıyor” diye örnekliyor. “Bireye odaklanmak, kişisel farklılıklarına göre çözüm üretmek bence doğru olan. Herkesin tedavisi aynı olmayacak, herkesin kendine özgü tedavisi planlanacak” diye tarif ediyor.

Haberin Devamı

Nasıl bir rota izleniyor?

Fonksiyonel tıpta nasıl bir rota izlendiğini ve onu farklı kılan yaklaşımı Dr. Erkan Sarıyıldız, haşimoto hastalığı örneği üzerinden anlatıyor. Klasik tıpta “tiroid iltihabı var, eksiğini gidereyim” diye bakılarak ilaç verilip, kişinin hormonlarına bakarak da ilaç düzeyi ayarlanıyor ve hasta tiroid değilmiş gibi yaşamını sürdürüyor. Peki, fonksiyonel tıp nasıl bakıyor? “Haşimato hastalığı bir tiroid iltihabıdır. Tiroid iltihabı aslında inflamasyon yani vücudun genel iltihaplanma eğiliminin sonucudur. İnflamasyon nereden olabilir diye baktığınızda geldiğiniz yer bağırsak odaklı… Öncelikle kişinin bağırsaklarına giren her şeyin kontrolden geçirilmesi lazım. Yeme içme alışkanlıkları artı stres faktörlerini gözden geçirmesi lazım. Ayrıca toksikasyon/detoksifikasyon süreçlerine bakmamız lazım. Kök neden inflamasyon, tiroid sonuçtur. Esas nedeni ortadan kaldırdığınızda tiroid kendi olası iyileşmesini sağlıyor…”

Haberin Devamı

Ekip çalışması

 

Bu kadar bütüncül bir alanken, fonksiyonel tıp uygulayan kişinin de bir ekibe ihtiyacı var. Doktorun yanı sıra laboratuvar ve iyi bir fonksiyonel tıp diyetisyeni önemli. Sürecin parçası olan eczacıların yanı sıra iyi bir fonksiyonel tıp ünitesinin ruhsal destek sağlayacak bir alan sunması da fark yaratıyor. Dr. Sarıyıldız, fonksiyonel tıbbın sürekli güncel bilgiyle yenilenen, çok dinamik bir alan olduğunun da altını çiziyor.

Hangi hastalıklarda daha başarılı sonuçlar alınıyor?

İnflamatuar hastalıklar denen damar sertliği, damar hastalıkları, diyabet, demansiyel tablolar, Parkinson, otizm, hormonal alandaki hastalıklar; metabolik sendrom, obezite gibi çok geniş bir spektrum olduğunu söylüyor. Kendi vücudunu tanımak ve hastalığa yakalanmadan korunabilmek adına kişilerin bir taramadan geçmelerini tavsiye ediyor.