Prof. Dr. Tolga Fikret Tözüm ekibiyle birlikte yeni bir implant yöntemi olan Diş İmplant Fideleme Tekniği’ni saygın bir bilim dergisinde yayımlayarak dünya literatürüne kazandırdı. Yeni yöntem tedavi süresinin kısalmasına ve implantın cerrahi esnasında üç boyutlu olarak ayarlanabilmesine olanak sağlıyor
Mevcut sağlık sorunlarına yeni tedavi seçenekleri oluşturmak için dünyanın dört bir yanında çalışan bilim insanları var. Bu hafta o bilim insanlarından olan, kendi alanında oldukça başarılı bir tekniği dünya literatürüne kazandıran Prof. Dr. Tolga Fikret Tözüm ile geliştirdiği yeni tedavi yöntemini konuştuk. Diş implant tedavilerinde tedavi süresini kısaltan bu yöntemle implantın cerrahi esnasında üç boyutlu olarak ayarlanabilmesi de mümkün hale geliyor. Aslen Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Tözüm’e, şuanda çalışmalarına Amerika’da Chicago Illinois Üniversitesi’nde devam ettiğinden, Amerika’da ve Türkiye’de diş tedavileri arasındaki farklılıkları da sordum.
- Diş implant tedavisinde yeni bir yöntem geliştirdiniz. Bu hangi ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktı?
Diş implant (Titanyum vida) cerrahileri diş eksikliklerinin giderilmesi için kliniklerde rutin olarak uygulanmakta olan tedavi yöntemleri arasında yer alıyor. Diş kaybı olan çene kemiklerine diş implantları cerrahi yöntemlerle uygulanıyor. Böylelikle hastaların estetik, çiğneme ve konuşma gibi çok önemli olan ihtiyaçları giderilebiliyor. Ancak diş implant uygulamaları için hastaların ideal bir kemik genişliği ve yüksekliğine sahip olması gerekiyor. Ama ne yazık ki implant isteyen hastaların büyük çoğunluğunda kemik genişliği ve kalınlığı yetersiz oluyor. Bu hastalara hemen implant yapma şansımız olmadığından, öncelikle hastaların kemiklerinin genişletilmesi gerekiyor.
- Bu da hastaların tedavi süresini uzatıyor değil mi?
Aynen öyle, hastaların işlem öncesinde yaklaşık bir yıl beklemesi anlamına geliyor. Bu durum da hastaların uzun süre dişsiz gezmesine ve birçok cerrahi uygulamaya maruz kalmasına neden oluyor. Düşünsenize ön dişiniz yok ve o şekilde bir yıl bekliyorsunuz. Biz ekibimle (Yrd.Doç. Dr. Burak Kutlu, Dr. Samir Göyüşhov ve Dr. Bünyamin Çalışan) bu sorunu çözmek istedik. Bu amaçla çalışırken de yeni bir implant yöntemi olan Diş İmplant Fideleme Tekniği’ni geliştirdik. Yeni tekniğimizi 13 Mart 2018 tarihinde, dünyada tıp ve diş hekimliğinde saygın bir yere sahip olan Kraniyofasiyal Cerrahi Dergisi’nde yayımlayarak da dünya literatürüne kazandırmış olduk.
- Diş İmplant Fideleme Tekniği nasıl bir fark sağlıyor?
Bu teknikte aslında iki farklı cerrahi yöntemi, tek bir uygulamada birleştiriyoruz. Şöyle ki; diş implantını ağızın kullanılmayan başka bir bölgesine tohumlanır gibi yerleştiriyor ve büyümesini sağlıyoruz. Sonrasında aynı diş implantını kemik yetersizliği ve eksikliği olan diğer çene bölgesine hızlı bir sürede nakil ederek, bireyin diş eksikliği sorununu kısa sürede ortadan kaldırabiliyoruz. Bu da yetersiz çene kemiği olan bireylerin implant tedavilerinden daha hızlı sonuç almasına olanak sağlıyor. İmplantı cerrahi esnasında üç boyutlu olarak istediğimiz gibi ayarlayabilmemiz de bu tekniğin avantajları arasında yer alıyor.
“Amerika’da gülme gazı ile fobi önleniyor”
- Amerika ve Türkiye arasında diş tedavileri açısından en önemli fark ne?
En önemli fark tedavi ücretleri… Türkiye’de çalışan herkesin diş hekimliği hizmetlerini sosyal güvenlik kurumu karşılıyor. Hastalar ya hiç para ödemiyor ya da çok düşük ücretler ödüyor. Fakat Amerika’da diş tedavi hizmetleri özel sigorta şirketleri tarafından karşılandığı için hastalar sağlık masraflarının tamamına yakınını cebinden ödüyor. Üstelik tedavi ücretleri de buraya göre çok daha yüksek…
- Diş hekimi fobisi orada da var mı?
Halk arasında “gülme gazı” olarak geçen nitröz oksit, Amerika’da diş hekimleri tarafından yasal olarak kullanılabiliyor. Bizde ise bu gazı diş hekimin uygulaması yasal değil. Orada nitröz oksit hastalara rutin olarak işlem öncesi verildiğinden hasta anında rahatlıyor ve işlem sorunsuz şekilde tamamlanıyor. Hasta işleme bağlı kötü anılarını da hatırlamıyor. Diş hekimi fobisinin Amerika’da yaygın olmadığını söyleyebilirim.
“Sosyal medya diş tedavilerini etkiledi”
- Sosyal medya diş tedavilerinden beklentiyi etkiledi mi?
Beklentiyi tamamen değiştirdi. Eskiden hastalar “Aman tedavi sonrasında yiyip, içebileyim” derlerdi. Estetik çok önemli değildi. Bugün ise insanların öncelikli beklentisi fizyolojik yeteneklerden ziyade estetik görünüm oldu. Bu Amerika’da da, Türkiye’de de böyle. Selfie trendinin etkisi çok büyük.
- Peki sosyal medyanın tedavilere olumlu etkisi hiç mi olmadı?
Elbette oldu. Sosyal medya yeni tedavilerin yayılma hızının artmasını sağladı. Bizim öğrenci olduğumuz yıllarda, yeni geliştirilen bir tedaviden haberdar olmamız yıllar alırdı. Şimdiyse geliştirilen yeni bir yöntem 30 saniye sonra Instagram’a, Facebook’a ve bloglara düşüyor. Anında nasıl yapıldığı incelenebiliyor. İnternet üzerinden eğitimler veriliyor.