Metin Uyar

Metin Uyar

metin.uyar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) geçtiğimiz günlerde 33. Ulusal Gastroenteroloji Kongresi’ni düzenledi. Kongrede, ülkemizde her 10 kişiden 7’sinde sindirim sistemi hastalığı olduğu açıklandı. Bu konudaki güncel bilgileri ve araştırma sonuçlarını aktaran uzmanlar sorularımızı da yanıtladılar.

- Kongre başkanı Prof. Dr. Zeynel Mungan’la son dönemde önemi gittikçe daha iyi anlaşılan bağırsak floramızın sağlığımıza etkilerini konuştuk. Mungan “Eskiye kıyasla aşırı steril yaşıyoruz. Besinlerimizi buzdolabında steril ortamda saklıyoruz. Çocuklarımız yerlerde dolaşmıyor, onları kucağımızda fanuslarda yaşatıyoruz. Bağırsakta yeni bakterilerin oluşmasına zemin hazırlayan lifli gıdaları daha az tüketiyoruz. Tüm bunların etkisiyle bağırsaklarımızdaki bakterilerin türünü ve dengesini bozduk” dedi.

Haberin Devamı

- Mungan bunun sonucu olarak da alerjik, deri, romatizmal, bağırsak hastalıkları, diyabet ve obezite gibi sorunların hızla artmaya başladığını anlattı. Floramızın bozulmasının ruhsal davranış bozukluklarına yol açtığının da ortaya konduğunu belirtti.

- Mungan, “Bağırsak florasındaki dengenin bozulmaması için sezaryen ile doğumdan olabildiğince kaçınmamız, çocukların anne sütüyle beslenmesini sağlamamız, gereksiz yere antibiyotik kullanmamamız, doğal sütle hazırlanmış yoğurt, kefir, turşu ve boza gibi probiyotik kaynağı gıdaları tüketmemiz gerekiyor” diyerek bağırsaklarımızdaki bakteri dengesi için neler yapabileceğimizi sıraladı.

- Prof. Dr. Hale Akpınar bağırsaklarımızdaki bakteri dengesinin ve çeşitliliğinin bozulmasının inflamatuvar bağırsak hastalıklarını (İBH) artırdığına dikkat çekti. Bağırsak duvarında iltihaplanma ve yaralara neden olan bu hastalık en çok 15-30 yaş arasında görülüyor. Akpınar “Sağlıklı kişiden alınan dışkı, hastanın bağırsağına yerleştirilerek, bakteri dengesizliğinin giderilmesi ve çeşitliliğin artırılması hedefleniyor” diyerek yeni bir tedaviyi özetledi.

“Kolonoskopi yaptırılmalı”

Prof. Dr. Zeynel Mungan: “Kolon kanserlerinin çoğu poliplerden yani bağırsak yüzeyindeki kabarıklıklardan oluşur.

Bu polipleri erken dönemde görür ve çıkarırsak ileride ortaya çıkabilecek bir kanseri

Aşırı steril yaşam hasta ediyor
önlemiş oluruz. Genetik riski olmayan kişilere 50 yaşında kolonoskopi yaptırmalarını tavsiye ediyoruz. Bu kolonoskopide polip fark edilir ve alınırsa kanser önlenmiş olur. Kolonoskopide temiz çıkması da kişinin önündeki 10 yıl boyunca kolon kanseri olmayacağını garanti
eder.”

Haberin Devamı

İstatistikler, mide asit salgımız arttıkça midedeki asidin azalmasını sağlayan proton pompası inhibitörlerine (PPI) yöneldiğimizi gösteriyor. Prof. Dr. Kadir Bal bu konuda uyardı: “Mide yanması olanlar gastroenteroloğa başvurmalı. Yoksa PPI ilaçlar ile mide yanmasının altında yatabilecek mide ülseri veya mide kanseri gibi daha ciddi şikayetlerin baskılanmasına yol açılabiliyor.”