Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Feza Yalçın ayrıntılı bir araştırma yapmış, kocaman bir kitap oluşturmuş: "Hangi Lider Daha Zengin?.." (Öteki Yayınevi)... Kitapta liderlerin mal varlıkları ve bu konuya ilişkin tartışmalar yer alıyor.
Maşallah, lider diye siyaset piyasasına salınan kişilerin mal mülk listesinde arsadan, villadan, konuttan geçilmiyor. Bu kadar malı mülkü idare etmek başlı başına mesele. Onlar üstelik bir de partiyi ve memleketi yönetiyor.
Ne kadar takdir etsek azdır...
Kitabı gözden geçirirken Doğu Perinçek, Ufuk Uras gibi liderlere halkın neden rağbet gösterip oy vermediğini de anlıyorsunuz.
İP Lideri Doğu Perinçek'in mal varlığı topu topu:
"5 bin kitap, piyano, bir tabanca..."
ÖDP Lideri Ufuk Uras'ın mal varlığı ise şöyle:
"1 piyano, 1 flüt, 1 bisiklet, 1 bilgisayar..."
Vatandaş "malı götürmek"te böylesine başarısız liderlere neden oy versin?
Di'mi efendim?

Kimler utangaç?

Paris'ten Mehmet Öğütçü dostumuz yazıyor...
"İster kültürel, ister genetik, ister toplumsal olgu olarak nitelendirin, şurası bir gerçek ki, bazı uluslar, diğerlerinden daha utangaç. İndiana Üniversitesi'nin yaptırdığı bir araştırmaya göre, dünyanın en utangaç ulusu Japonlarmış. Her on Japon'dan yedisi utangaç olduğunu söylüyor. Bu sayı Amerikalılarda beş civarında kalıyor.
Dünyanın en gözü pek ve medeni cesaret sahibi ulusu İsrailliler imiş. Yüz kişiden sadece 31'i utangaçlığını itiraf ediyor. İkinci korkusuz ulus ise yüzde 39 ile Meksikalılar. Genellikle başarılı olanların ödüllendirildiği, ama başarısızların yerin dibine batırıldığı, özgüven aşılanmayan eğitim sistemine sahip ülkelerde utangaç insan sayısı artıyor.
Hay Allah, aldı mı şimdi beni bir düşünce: Biz Türkler utangaçlar kategorisinde miyiz, yoksa utanmazlar mı? Elimizde bir araştırma yok ama en azından bazı politikacıların ikinci kategoriye kaydığını artık biliyoruz..."

Türbeler

Beyazıt Camii'nin arkasında, Yıldırım Beyazıt'ın türbesinin hemen yanındaki küçük türbeye göz atanlar hazin bir manzarayla karşılaşıyor. Bahçesine bir köpek kulübesi atılmış, yanına kiremitler ve artık inşaat malzemesi yığılmış. Türbenin bahçesi çöplüğe dönmüş. Kimin türbesi bu?.. Gülhane Meydanı'nda Hattı Hümayun'u okuyarak Tanzimat'ı ilan eden Mustafa Reşit Paşa'nın... Divanyolu'ndaki Köprülü Mehmet Paşa Türbesi ve civardaki diğer kimi türbelerin durumu da farklı değil. Osmanlı'nın 700'üncü yılında atılan parlak nutukların arkasındaki manzara işte bu...

Hasat mevsimi...

Hasat mevsimi başlayalı neredeyse bir ay oluyor ama... İki ay önce belirlenmesi gereken buğday taban fiyatı açıklanmadı henüz...
Buğday üreticisi köylünün durumu nedir, diye merak ederseniz... Cumhuriyet gazetesinde yazan "Çiftçi dostu" Sadullah Usumi'nin kaleminden aktaralım:
"...Buğday taban fiyatlarının hala açıklanmamış olması yüzünden çiftçiler trilyonlarca lira kayba uğrarken, tüccar ve sanayiciler büyük paralar kazanıyor... Toprak Mahsulleri Ofisi, Tarım Bakanlığı'nın talimatına uygun olarak çiftçinin getirdiği buğdayları depolarına döküyor. Ama fiyat belli olmadığı için ödeme yapamıyor.
Banka borçlarının vadesi gelen ve ikinci ekim için acil paraya ihtiyacı olan üreticiler ise buğdaylarını tüccar ve sanayicilere son derece düşük fiyatlarla satmak zorunda kalıyorlar... 1999 ürünü buğday için Ziraat Odaları'nın hükümete önerdiği fiyat 115 bin lira olduğu halde, tüccar ve sanayiciler buğdayı çiftçinin elinden 55 bin lira ile 60 bin lira arasında topluyor...
Hükümetin hasat zamanından önce buğday taban fiyatlarını açıklamaması özel sektörün işine yaradı."
***
Hükümet iyi ki "Halkçı" ellerde... Bir de olmasaydı. Düşünün çiftçinin halini!..

*Cihan Demirci’den LAFORİZMA
Çakıcı, Türkiye'ye iadesini istemiş...
Geç bile kalmış, Fransa yerine burada yatıyor olsaydı ya krallar gibi yaşardı ya da çoktan tahliye olurdu!..

Denizli sendromu

Finlandiya'yı 4 - 2 yenen milli takımın antrenörü Mustafa Denizli günlerdir bazı malum kişilerce topa tutuluyor. Takımı yanlış yapmış, yanlış futbolcu oynatmış, maçı şansa kazanmış... Hasan Pulur dün dayanamamış:
"Eğer maçı 4 - 0 kaybetseydik sanırız bundan daha ağırı yazılamazdı" diyordu.
Bu ağır eleştirileri yapanların her konuda fikri, her soruya yanıtı vardır. Ve galiba bir tek şu sorunun yanıtını aramıyorlar:
- Acaba Mustafa Denizli'nin bilip de benim bilmediğim birşey var mı?
Eleştiriyi aşıp saldırıya dönüşen bu yazıların faydası nedir?.. Denizli'nin asabını ve motivasyonunu bozmak, Milli Takım'ı bundan sonraki maçlarda strese sokmak... Aferin...

*İşçi Partisi'nin modası geçti.
*İşsizler Partisi kur, iktidar ol!..
* Ayşe Akkuş



Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr