Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yaşamını sosyalizm mücadelesine adamış eski tüfeklerden biri daha sonsuzluğa göçtü... 81 yaşında yaşama veda eden sendikacı - yazar Zihni Anadol, Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verildi önceki gün...
Sekizde biri hapislerde geçmiş çileli ömrünün hiçbir döneminde "insanın insanca yaşayacağı günler" hayalini yitirmemiş bu ihtiyar delikanlıyı saygı ve rahmetle anarken sözü oğlu Kemal Anadol'a bırakalım:
- Yıl 1953 ya da 54... Ortaokul öğrencisiyim. Sınıf arkadaşlarımın bana karşı tavrı bir gün aniden değişti. Kimse konuşmuyor; vebalı gibi bakıyorlar. Meraktan çatlayacağım. Bir arkadaşıma sordum:
"Yahu n'oldu? Niye konuşmuyorlar benle?.."
"Bir Cumhuriyet gazetesi al" dedi arkadaşım usulca.
Gidip aldım. Birinci sayfada saçı sakalı birbirine karışmış 10 - 15 genç adamın vesikalık resimleri var. "Büyük Komünist Tevkifatı" başlığı altındaki fotoğrafları dikkatle inceleyince ne göreyim; içlerinden biri de babam... Arkadaşlarım o yüzden konuşmuyormuş benimle. Yıllar sonra aklım erdiğinde "Neydi o?" diye sormuştum babama... Meğer Amerikan Dışişleri Bakanı John Foster Douglas Türkiye'ye gelecekmiş o günlerde. Sırf "Komünizme karşı uyanığız" görüntüsü verip Amerika'dan yardım dileneceğiz diye Adnan Menderes hükümeti hiçbir sebep yokken onlarca insanı toplatıp içeri atmış.. 10 ay tutup savcıya bile çıkarmadan bırakmışlar sonra.. Evet, Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edilmesi, kabul edilir şey değildi, yanlıştı. Ama devlet daha sonra iade - i itibar etti onlara. Bulvarlara isimlerini verdi, anıt mezar yaptırdı. Biz Zihni Anadol'a anıt mezar istemiyoruz. Sadece o ve onun gibilere yapılanların bilinmesini istiyoruz.

***
Tarihin önemli kısmı ne olduğu değil, insanların olaylar hakkında ne düşünüp ne söyledikleridir.
Frederic W. Maitland
***

Sitend Bay...

UĞUR Yücel, Taksim Yeşil Bar'da "Azınlıkta Kaldık" adıyla süren şovunda anlatıyor:
...Can Yücel'le bir kokteylde ayaküstü sohbet ediyoruz. Laf dönüp dolaşıp şimdilerde "stand up" denen "meddahlık" sanatına geldi. Can Baba dedi ki:
- Türkiye'nin en büyük `stand up'çısı Demirel'dir.
Arkasından ekledi:
- Ama IMF'yi gördüğü zaman "stand by" oluyor...

Mezar taşından

Aşağıdaki satırlar Bergama'da bir mezar taşından alındı:
"Mehmet Hindi Kadıoğlu ruhuna fatiha
1867 - 1951
Mal bıraktın mülk bıraktın üşüştük
Kavga ile niza ile bölüştük
Biz üç karış toprak için dövüştük
Mezarında huzur ile yat baba
***
Çocukların etsinler diye rahat
Satmadın da geçindin kıt kanaat
Evladından sana olsun nasihat
O dünyada malın varsa sat baba...

Türban ayrıntı

Türban sorununun tartışıldığı Hulki Cevizoğlu'nun Show TV'deki programına telefonla bağlanan Tıp Fakültesi öğrencisi hanım kız:
- İnançlarım gereği başımı örtüyorum, diyor, inançlarıma saygı gösterilsin...
Programa katılan Prof. Nur Serter soruyor:
- İnançlar sadece baş örtmekten mi ibaret?
Meselenin özü de burada. Din bir bütün. Başörtmekle iş bitmiyor. İnançlarım gereği başımı örtüyorum diye genç öğrenci yarın elbette inancı gereği gündelik yaşamın diğer alanlarının da din kurallarına göre düzenlenmesini isteyecek. "Cumhuriyet" yasalarının yerini "şeriat" yasalarının alması için mücadele verecek. O açık konuşmasa da onu destekleyen çevreler şeriat istediklerini açıkça dile getiriyorlar. Sorun türbandan ibaret değil. Türkiye cumhuriyet ve demokrasi içinde mi yaşayacak, yoksa İran, Suudi Arabistan veya Osmanlı modeline mi dönecek? Halk kendi yaptığı yasalarla mı yönetilecek, yoksa "din kurallarının yeryüzündeki uygulayıcısı" olduklarını iddia eden kimi bezirganların diktası altına mı girecek? Tartışmanın özü burada...

Çocuğun öğrenimi

Eğer bir çocuk sürekli eleştiriliyorsa, kınama ve ayıplanmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk kin ortamında büyüyorsa, kavga etmeyi öğrenir.
Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanıyorsa, sıkılıp utanmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk devamlı utanç duygusuyla eğitiliyorsa, kendini suçlamayı öğrenir.
Eğer bir çocuk hoşgörüyle yetiştiriliyorsa, sabırlı olmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk desteklenip yüreklendiriliyorsa, kendine güven duymayı öğrenir.
Eğer bir çocuk övülüyor ve beğeniliyorsa, takdir etmeyi öğrenir.
Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülüyorsa, adil olmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık öğreniyorsa, bu dünyada mutlu olmayı öğrenir.
Nolte Dorothy Law


Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr