Hükümet ile YÖK arasında patlak veren kavganın temelinde ne var?
ODTÜ Rektörü Prof. Ural Akbulut’ un soruya yanıtı şöyle;
- Çatışma, hükümetin, Acil Eylem Planı’nın üniversitelerle ilgili bölümlerini hayata geçirmek istemesiyle başladı.
- Neydi onlar?
- Bir tanesi, halen YÖK’e bağlı olan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) YÖK’ten koparılıp başka bir yere bağlanmak istenmesi... Bilindiği gibi ÖSYM, üniversite ve liselerle birlikte memuriyete giriş sınavlarını da yapıyor. Son yıllarda büyük güven kazanmış bulunuyor. YÖK’ten koparılıp başka bir yere bağlanmak istenince doğal olarak zihinlerde "İktidar burayı kendi siyasi doğrultusunda mı kullanmak istiyor?" sorusu doğdu...
Görüldüğü gibi sorun yalnız üniversite ve lise sınavlarına girenleri değil memuriyet sınavlarına giren binlerce yurttaşı da ilgilendiriyor.
Rektör Akbulut ikinci çatışma noktasını aktarıyor...
- İkincisi, öğrenci sayısı 30 binin üzerindeki üniversiteleri bölme düşüncesi... Bölününce bir gecede 17 yeni üniversite ortaya çıkacak ve kurucu üniversite oldukları için bunların rektörlerini hükümet atayacak. YÖK’ü demokratik bulmayan iktidarın böyle bir tasarıyı üniversitelere ve rektörlere danışmadan hazırlaması çok ilginçtir...
Amerika uygarlık sürecinden geçmeden barbarlıktan yozlaşmaya geçen tarihteki tek ülkedir.
Clemenceau
Mazlumder, iHH başta olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşları 29 Aralık 2002 Pazar günü saat 13:00’de İstanbul Çağlayan’da büyük bir "savaşa hayır" mitingi düzenliyorlar. Amerika’nın Irak’taki katliamına karşı çıkan herkes mitinge davetli...
Bu arada savaşa karşı kararlı bir bildiri yayınlayan TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nu ve Başkanı Mehmet Elkatmış’ı kutlayalım...
İslamcı taban, basın ve milletvekilleri savaşa karşı duyarlı bir tepki ortaya koyuyor. Amerika’yı durdurursa bu tepkilerin çoğalması durduracaktır. Umarız CHP de günün birinde uyanacaktır...
Ortadoğu ile iş yapan işadamı Zeynel Abidin Erdem, "The Özal" adlı kitapta (S.445) ilginç bir hatırlatma yapıyor:
"Aslında Türkiye Saddam Hüseyin’e borçludur. 1974 yılında Türkiye Kıbrıs’a girerken Irak bize gerek benzin gerekse döviz vermeye hazır olan tek ülkedir... Ancak zaman içinde aradakiler olayı bozdu... Ben ticaret yaptığım 35 yıllık süre içinde fazla yanlış görmediğim ülkelerden biri Irak’tır..."
ABD Türkiye’nin zararlarını karşılamak için 20 milyar dolar veriyor.. Para geliyor... Türkiye Kerkük petrollerinden pay alacak... Savaş sonrasında Ankara masaya oturacak... Türkiye’nin kredi notu yükselecek...
Birinci Körfez Savaşı öncesindeki yalanlar tekrarlanıyor...
"The Özal" adlı kitabın sayfaları arasında tarih gezintisi yapıyoruz... "Bir koyup üç almak" Özal’ın sözü değilmiş. O sözü Demirel, Özal’a atfen söylemiş ama laf Özal’a yapışıp kalmış.
Üstelik Özal bir koyup üç almayı az buluyormuş... Zamanın Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay anlatıyor:
- Bir gün bir soru üzerine galiba kızdı, bir koyup üç almak değil bir koyup 20 alırız gibi bir deyim kullandı...
Peki bir koyup ne aldık? Şerif Egeli aynı kitapta 30 milyar dolar zararımıza karşılık 3 milyar dolar aldığımızı, onun da Türkiye’ye gelmeyip ABD’de F 16 uçakların alımına harcandığını anlatıyor...
Aynı tuzağa bugün aynı enayilikle girerken dün Tayyip Erdoğan’ın "Güvenlik Konseyi ve TBMM kararına göre hareket edeceğiz" sözleri yüreklere su serpti... Erdoğan ‘ın geç de olsa doğru noktaya gelmesinde sanırız AKP tabanı etkili oldu. Türkiye savaşın içine de girse dışında da kalsa büyük zarara girecek. Ancak dışında kalmamız ABD’yi durdurmaya yarayabilir.
Üstelik onurumuz kurtulur.
"Amerikan halkı, kendilerinden bu kadar çok nefret edilmelerinin nedeninin kendileri değil, hükümetlerinin politikaları olduğunu bilmelidirler"
(Arundhati Roy)
"Eğer biz bu savaşa katılmazsak daha çok Amerikan askeri ölecek. Ve Amerikalılar ömür billah, "Eğer Türkler katılsaydı bu kadar şehit vermezdik" diyecekler." Bu da ABD ile yol ayrımı demek..."
"Dışişleri bürokrasisi yıllardır milli kimlikli bürokratların egemenliğinde değil..."
Bu alıntıların ikisi de dünkü gazetelerden... İkisi de Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’ a ait.
Ve milli kimlikli Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış dün itibariyla hâlâ koltuğunda oturuyordu...