Yiyin efendiler

Melih AŞIK

Mesa ve Nurol şirketleri Millet Meclisi'ne hortumu Emlak Konut aracılığıyla dayamış... 1800 dolarlık koltuğu 6800 dolara, 75 bin dolarlık halıyı 412 bin dolara, 4 milyar liralık avizeyi 20 milyar liraya, 1,5 milyon dolarlık klima cihazını 4,5 milyon dolara sokuşturmuşlar. Kireç badana işini 7 kat, profil demir işini 12 kat pahalıya yapmışlar. 20 milyar liralık koltuk söküm masrafını 500 milyar lira olarak fatura etmişler. Allah'tan korkmazlar.
Emlak Konut, bu fiyatları tıkır tıkır Meclis'e fatura etmiş. Başkanlık Divanı üyesi üyelerinin kimi uyumuş, kimi görmemiş, kimi görmezden gelmiş. Başkan Mustafa Kalemli ile Sekreter Necdet Basa bu paraları tıkır tıkır ödemişler. 12 bin dolarlık inşaat 38 milyon dolara çıkmış.
Kurulan Soruşturma Komisyonu'nun Başkanı Kamer Genç önceki gece Teketek programında haksız ödemenin geri alınması konusunda dedi ki:
- Sanıyorum 38 milyon doların 15 - 18 milyon dolarını geri alabileceğiz. Eğer bunu kabul etmezlerse Mesa ve Nurol'un diğer bütün inşaatlardaki hesaplarını da incelemeye alırız. Ayrıca bir daha ihale alamazlar.
Demek ki MESA, haksız yere aldığı 18 milyon doları geri verirse diğer ihalelerdeki hesapları incelenmeyecek. Bundan sonra da hiçbir şey olmamış gibi ihale alabilecek. Söylemeye gerek yok, ödediği 18 milyon doları alacağı ilk ihaleden çıkartacak...
Ne diyelim? "Yeyin efendiler... Bu han- ı yağma sizin..."

Kimi il ve ilçelerin orta yerine dev çadırlar kuruldu. Fakir fukara iftar ediyor. Seviniyor...
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel aksine... Fakir fukaranın parasıyla hemen her gece hali vakti yerinde olanlara iftar veriyor... Onu TBMM Başkanı Hikmet Çetin izliyor. CHP'li milletvekilleri bu tür iftar yemeklerini protesto ederken Hikmet Çetin onlara inat bugün ve yarın TBMM'de iki iftar düzenliyor. Vergilerimizin TBMM'den Mesa'lara, Nurol'lara hortumladığı yetmiyormuş gibi... Bir de iftar fiyakası...
Devlet konutlarının iftar çadırına dönüştürülüp dinsel propaganda amaçlı kullanılması laikliğe ne kadar uygundur?..
Din araştırmacısı İsmail Nacar diyor ki:
- Bu iftarlar ne laikliğe ne de İslamiyete uyar... İslamiyette iftarın elbette sevabı vardır. Ama iki şart yerine getirilirse... Birincisi yemeği kendi paranızla vereceksiniz, ikincisi yoksullara vereceksiniz.
Ayrıca soralım... Başbakanlık Konutu'nda tarikat şeyhlerine iftar veren Necmettin Erbakan'ın günahı neydi?.. Ha Çankaya Köşkü, ha TBMM, ha Başbakanlık Konutu... Tarikat şeyhlerinin kravat takmak yerine yün takke giymesinde miydi bütün kabahat?..

Yüzülmüş yüzülmüş, işin tam kuyruğuna... Yani, milletin milyonlarca dolarının bir müteahhide peşkeş çekilmesi operasyonuna son noktanın konmasına gelinmişti ki...Hesapta olmayan bir "taktik hata!" herşeyi berbat etti ve Meclis'teki skandal bütün pisliğiyle bir anda ortalığa saçıldı. O gün bugündür de konuşulan tek şey Kalemli... Yani, milletin parasını çaldıran kişi...İyi de, çalan? Hırsızlığa tam teşebbüste bulunan? Yani Mesa? Nedense, işin o tarafı kimsenin umurunda değil. Delidir, ne yapsa yeridir, misali, sanki, "müteahhittir, ne yapsa, ne çalsa hakkıdır" gibi bir anlayış var toplumda...
Hırsızın hiç mi kabahati yok, sorusunu Türk Müteahhatler Birliği Başkanı Kadir Sever' e soruyoruz.
- Bence bu olayda bir suç varsa, suçlu ihaleyi verendir. Müteahhit yüksek fiyat verebilir, işi veren kişi ya da kuruluşun görevi bunu tesbit edip gerekeni yapmaktır.
- Müteahhit de iyi niyetli olmak zorunda değil mi? Bile bile fahiş fiyat verebilir mi?
- Müteahhitler her aldıkları işten yüksek kar etmezler. Bazılarında zarar bile edebilirler. Bunu telafi etmek için bazı işlerde yüksek fiyat vermeleri normaldir. Çünkü bazı işler vardır ki, yeni, bilinmeyen bir teknoloji sözkonusudur. Bu nedenle gerçek fiyatı bilemezsiniz. Bilemeyince de riski azaltmak için yüksek fiyat verebilirsiniz.
- İyi ama avize temizleme işinde bile fahiş fiyat verildiği ortaya çıktı. Buna ne diyeceksiniz?
- Bakın, size bizzat yaşadığım bir olayı anlatayım. Bizim evde, eşimin beğenerek aldığı bir avize vardı. Eşim, geçenlerde hizmetçiden bu avizeyi temizlemesini istemiş. Kadın, avizeyi temizlerken iki parçayı kırıvermiş. Şimdi milyonlarca lira ödesek, o parçaları bulamayız. Yani, avize deyip geçmemek lazımdır.
- Anlaşılan Mesa'yı eleştirmeye diliniz varmıyor.
- Ben bu olaya hep iyiniyetli değerlendirmeye çalışıyorum. Eğer bir suç varsa, yüksek fiyatı göremeyip ihaleyi Mesa'ya veren Emlak Konut'tur.
- Pek olmaz ya! Diyelim üyeniz bir müteahhitin devlete kazık attığı açıkça ortaya çıktı, Türk Müteahhitler Birliği olarak bu üyeye karşı bir yaptırım uygulamanız sözkonusu olabilir mi?
- O zaman gereken yapılır.
- Bugüne kadar hiç böyle bir uygulama yapıldı mı?
- Ben hatırlamıyorum!

Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr