Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Seçim sözleri
"Biz tek başımıza iktidar istedik
ama tek başımıza muhalefet olduk."
Deniz Baykal

Yarından itibaren Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasağının kalkması da gündeme girecek. Peki yasak nasıl kalkar?
AKP çevrelerinde,"Anayasa’nın 109’uncu maddesi değiştirilir, TBMM üyesi olmayan birinin Başbakan atanmasının yolu açılır" şeklinde bir çözüm önerisi var.
Ancak dışardan da seçilse Başbakan’ın yine "Milletvekili seçilme yeterliği" ne sahip olması gerekiyor.
Anayasa Profesörü Zafer Üskül, TBMM’nin önce TCK 312’nci maddeyi değiştirerek Tayyip Erdoğan’ın eyleminin suç olmaktan çıkartılmasını ve milletvekili seçilme yeterliğine kavuşturulmasını öneriyor.
- 109’uncu madde değişikliğine bundan sonra mı gidilmeli?
- Bence 109’uncu maddeye hiç dokunmamalı. Anayasa’nın çatısını bozmamalı.
- Peki ne yapmalı?
- Yasal değişiklik ile erken araseçim sağlanabilir ve bir ilde istifa edecek bir milletvekilinin yerine araseçimle Tayyip Erdoğan milletvekili seçilebilir. Daha sonra Başbakan atanır.
Bu arada seçim gecesi bütün televizyonlar 367 milletvekilini Anayasa’nın değiştirilmesi için yeterli çoğunluk olarak tanımladı. Oysa 367 oy bulunsa bile eğer Cumhurbaşkanı isterse Anayasa değişikliğini referanduma götürebiliyor. Bunu ıskalamayalım.

Fransa’nın Sosyalist Parti Lideri Lionel Jospin, cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kalamadığı için hem liderliği hem siyaseti bırakmıştı. Avrupa’da seçim kaybeden lider Kongre’yi falan beklemiyor. Sonuçlar belli olur olmaz, hemen o gece, hem liderlikten hem siyasetten ayrılıyor. Neden? Çünkü lider veda törenini ne zaman yapılacağı belirsiz bir kongreye bırakırsa iş sulanıyor. Parti içi sürtüşmeler başlıyor. Ayrılma kararı alan lider geri dönmeye mecbur kalabiliyor. Seçim kaybeden liderin görevden ve siyasetten "derhal" istifası o yüzden çok önemli.

Oyunuzu hangi partiye vereceksiniz?.. "Baykal’a rağmen CHP’ye"... "Maalesef CHP’ye"... Seçim öncesi bu tür diyalogları çok sık duyduk. Pek çok seçmen CHP’ye "AKP’yi dengelemek" amacıyla "kerhen" oy verdi. Buna rağmen CHP merkez solun yüzde 30 - 35 oyundan sadece yüzde 19.3’ünü alabildi. Deniz Baykal, onca yıllık deneyimine rağmen, sosyal demokratların beklediği politikaları üretebilmiş değil... Üstelik beklenen dinamizmi sergileyemiyor. Baykal ve ekibi muhalefette son bir şans kullanacak. Umarız bu şansı iyi kullanır.

Varoş darbesi... Sandık ihtilali... Siyasi deprem... Ne derseniz deyiniz... Sonuç bir kesim için büyük bir başkaldırı diğer kesim için darbedir... 3 Kasım 1996’daki Susurluk kazasının ardından "Devlet bağırsaklarını temizledi" demiştik. Susurluk’un 6’ncı yıldönümünde meydana gelen sandık kazasında da yeni bir bağırsak temizliği olmuştur. Bankaları hortumlatan, hortumlanan paraları halka ödeten, şubat kriziyle bir gecede halkın tasarruflarının yarısını yok eden, tarımı çökerten, ekonomiyi dibe oturtan yağma ve talan teşvikçisi bir kadro halktan akıl almaz bir şamar yedi.. Sandığa gömüldü...
Halkı aç ve işsiz bıraktıkları yetmezmiş gibi bir azınlık kesimi de Laila’larda Reina’larda kral gibi yaşatıyor, televole programlarının taşıdığı iştah açıcı görüntülerle aç insanları aşağılıyor, onlarla alay ediyorlardı...
Çok iyi oldu...
Peki AKP iktidarı ne getirecek, ne götürecek?
Şimdi ana soru bu...
AKP kadrosu Erbakan takımından farklı olarak serbest piyasa ekonomisine bağlılık öngörüyor... IMF programını sürdürecek... AB’ye giriş hedefini ön planda tutacak... Bir yandan da askeri hassasiyet sürmekte...
Bu çerçeve içinde AKP’nin laik demokratik düzene karşı Erbakanvari çiğlikler dayatmayacağı umulur. AKP’nin radikal çekirdek seçmeni yüzde 5 dolayındadır. Geri kalan yüzde 30 seçmen merkezdedir ve AKP’nin Cumhuriyet yasalarıyla çatışmasını istemez. AKP herhalde bu seçmeni kaybetmeyi istemeyecektir.
Tabii ki sivil toplum kuruluşlarına ve muhalefette kalan tüm partilere de AKP iktidarını denetlemek, milli eğitimde olsun, diğer alanlarda olsun çağdışı adımlara karşı itiraz sesini yükseltmek düşer... Yeni dönem hayırlı olsun.

Karadeniz’de bir seçmen oy kullanmadan önce elini sandığa vurup kırınca oy kullanamamış. Sebebini sormuşlar. Demiş ki:
- Her seçimden sonra "elim kırılsaydı da şu partiye oy vermeseydim" diyorum, elimi kırdım ki oy verip sonradan pişman olmayayım!