Doktor Oktar Babuna bir arkadaşıyla saatlerce tenis oynadı. Duşunu aldı. Kendini demir gibi hissediyordu o gün. Ve ertesi gün, aradan 24 saat dahi geçmeden, lenf bezlerinde şişme farketti. Testler yapıldı; ölümcül teşhis kondu: Lösemi... Hiç beklenmedik anda kapıyı çalan bir bela...
Sonrası malum... Onbinlerce gönüllü, adını belki de ilk kez duydukları bu genç adama yardım için seferber oldu... Bünyesine uygun kemik iliğinin bulunma ihtimali "50 binde bir" de olsa, insanlar "Bir ihtimal!" deyip kuyruklara girdiler, kan örnekleri verdiler.
Bu kadarla kalmadı... Aynı insanlar "1'er milyon" kampanyasına da katıldılar. Genellikle dar ve orta gelirli insanların katkılarıyla 400 milyar liraya yakın para toplandı. Bu paralarla Türkiye'den alınan kan örnekleri yurt dışında incelendi, sonuçlar Türkiye'ye gönderilerek bilgisayara geçirildi. Gerçi henüz Oktar Babuna'ya uygun ilik bulunamadı ama... Paralar da boşa gitmedi... Kayda geçirilen bilgiler yarın başka hastalara uygun ilik bulunmasına yardımcı olacak. Bu bilgiler "Kemik İliği Bankası"nın ilk bilgilerini oluşturdu.
Ne var ki, yurt dışında yapılan testler hayli pahalı olduğundan bugüne dek toplanmış olan para da tükendi. Kemik İliği Bankası'nın kurulabilmesi için ek yardımlar gerekiyor.
Her yurttaş Ziraat Bankası, İş Bankası, Vakıfbank, Türk Ticaret Bankası, Pamukbank, Yapı Kredi ve Akbank'ta açılmış hesaplara katkıda bulunabilir. Hesap numarası ezberlemeye gerek yok. Yukardaki bankalardan herhangi birinin herhangi bir şubesine başvurduğunuzda ve "Kemik İliği Bankası'na katkı için!" dediğinizde banka personeli anında yardımcı oluyor size...
Bu arada dramatik bir gelişme... Bugüne dek dar ve orta gelirli insanlar ellerinden gelen kan ve para yardımını sağlarken... Varlıklı kişiler tamamen duyarsız kalmış kampanyaya... Sadece İhlas Holding 45 milyarlık bir katkıda bulunmuş. Bunun dışında varlıklı kişiler hemen hemen hiç ilgi göstermemiş...
Duyarlı yurttaşları ve varlıklı kişileri yeniden yardıma davet ediyoruz... Yapılacak yardım kimseyi zengin etmeyecek, sadece hayat kurtaracaktır.
(Daha fazla bilgi için: Dr. Rana Gökçay Tel: 0542 671 08 57)
Cihan Demirci'den LAFORİZMA
Türkiye'nin suç haritası çıkarılmış.
Artık coğrafya derslerinde çocuklara bu haritadan ders verilse daha yerinde olur!..
Soygun adabı...
Tabancayı çekip banka soyarsanız cezası 20 yıl... Üstelik kasadan kaç para çıkacağı malum değil. Banka kurar kendi kurduğunuz bankayı soyarsanız... Hem büyük götürürsünüz, hem ne götürdüğünüzü bilirsiniz... Tabii bu işin de koşulları var. Bankalardan sorumlu Bakan
"para"dan ve
"puro"dan iyi anlayacak. Dudaklarına iyi puro (tercihen Havana) tutuşturduğunuzda zevkten gözlerini kapatıp sizin rahat çalışmanıza imkan verecek. Hazine ve onun bankaya gönderdiği temsilci
"bakar kör" olacak. Diğer bankalar yüzde 10 faiz verirken sizin yüzde 25 vermenizi
"Galiba paraları toplayıp tüyecek!" gibi kötü niyetle değil
"Ne muhterem adam halka cebinden para veriyor!" şeklinde iyi niyetle yorumlayacak. Size saygı duyacak.
Bu arada siz de fedakarlık yapacaksınız tabii... Paraların hepsini cebe atmayacaksınız. Öyle yağma yok. Yani tek başına yağma yok. Toplu yağma var. Devlet büyüklerine saygıda kusur etmeyeceksiniz. Bakacaksınız mesela Cumhurbaşkanı'nın kardeşinin, yeğeninin, kuzeninin şirketleri ne durumda? Onları da göreceksiniz. Paranın hepsi sizde batmayacak. Birazı da onların şirketlerinde batacak. Ki adalet yerini bulsun.
Hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz. Cumhurbaşkanı da size kıyağını çeker. Ortalık sizin için
"Halkın 1 milyar dolarını dolandırdı" dedikodularıyla çalkalanırken sizi uçağına alır, Bulgaristan gezisine götürür. Böylece hakkınızda işlem yapmaya niyetlenen densizlere:
"Bu benim adamım, ayağınızı denk alın" mesajı verir.
Şekilde görüldüğü gibi... Cömert ve paylaşımcı olmak büyük götürmenin ön koşulu.
Gaziantep'te baklava çalan çocuklar neden 9'ar yıl hapse çarptırıldı?
Çok basit. Hem küçük götürdüler...
Hem baklavanın hepsini kendileri yemeye kalkıştılar.
Yarısını yetkili yerlerdeki ağabeylerine ikram etseler şimdi hürdüler.
Ezcümle... Koyunistan'da halkı soymak kolay... Mesele soygunu adabıyla yapmakta. Paylaşımcı olabilmekte. Post - modern anlayış bunu gerektiriyor...
Vay bee, çökmüş bir imparatorluktan koskoca bir Cumhuriyet oluşturacaksın, lakin gün gelecek Parti Meclisi'ni oluşturamayacaksın...
Piyasada iflaslar artıyor.
Dün: "Şirkete gidiyorum..."
Bugün: "İflasa gidiyorum..."
Yasal nezaket!
Gümrük yönetmeliğinde
"değişiklik" yapılmış... İçeriğini Resmi Gazete'nin 23623 sayılı nüshasından okuyalım:
"Gümrük yönetmeliğinin 1104'üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: Madde 1104 -
Gümrük memurları, bütün yolculara karşı nazik davranmak ve işlerini geciktirmeksizin yapmakla görevlidirler..."
İthalat ve ihracat işleriyle uğraşan bir dostumuz, bu
"nazik" düzenlemeyle ilgili olarak şu ilginç yorumu getirdi:
- Bugüne kadar aksi bir durum söz konusuydu galiba!..Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr