Rutin gündemden sıkılan Ankaralı gazeteciler zaman zaman mizahı kaçış yolu olarak kullanıyorlar. Sonuçta da ortaya hoş örnekler çıkıyor. Son örnek, Bülent - Rahşan Ecevit, Hüsamettin Özkan üçlüsüyle ilgili...Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan' ın Bülent Ecevit' in yanından ayrılmadığını bilmeyeniniz yoktur. İşte bu üçlüyle ilgili Ankaralı meslekdaşlarımızın hazırladığı anket... ve yanıtları...
      Soru: Bülent Ecevit' in etrafına 50 cm. çapında bir daire çizilse, Bülent Bey'le birlikte içerde kimler kalır?
      Yanıt: Rahşan Ecevit ve Hüsamettin Özkan.
      Soru: Dairenin çapı 25 cm.'ye indirilirse, Bülent Bey'le birlikte içeride kim kalır?
      Yanıt: Hüsamettin Özkan.
      Soru: Bülent Ecevit ve Rahşan Hanım evde televizyon seyrediyor ve patlamış mısır yiyorlar. Koltuğun arkasından uzanıp arada bir mısır alan üçüncü şahıs kimdir?
      Yanıt: Hüsamettin Özkan.
      Soru: Bülent - Rahşan Ecevit çifti bu kadar yıldır neden çocuk sahibi olamadı?
      Yanıt: Yıllar sonra Hüsamettin adında bir çocuğu evlat edineceklerini biliyorlardı.
      Soru: Birkaç gün önce Hüsamettin Özkan'ı Meclis'te yalnız dolaşırken görenler, hayrola, ne oldu? diye sorduklarında aldıkları yanıt ne olmuş?
      Yanıt: Öğretmenim Çin'e gittiği için dersim boş geçiyor.
      Soru: Bülent - Rahşan Ecevit çifti son yıllarda kedi beklemekten niye vazgeçti?
      Yanıt: Hüsamettin Özkan, "Ya ben ya onlar" diye rest çektiği için.
      * * *
      Para, bir banka şubesinden diğerine kaça havale olur.
      Bankasına göre değişir.
      Bir dostumuzun uyarısı üzerine küçük bir soruşturma yaptık.
      Bakırköy'deki kimi banka şubelerine telefon açarak sorduk:
     Â- Sarıyer ÅŸubenizdeki bir hesaba 100 milyon lira havale etmek istiyorum. Acaba havale parası olarak ne ödeyeceÄŸim?
      İşte aldığımız yanıtlar:
     ÂGaranti Bankası: Ãœcretsiz
     ÂAkbank: 200 bin TL
     ÂEmlak Bankası: 400 bin TL
     ÂÄ°ÅŸ Bankası: 1 milyon 050 bin TL
     ÂYapı Kredi: 1 milyon 500 bin TL
      * * *
      Eczacı okurumuz Abdurrahman Akalın bir evrak imzalatmak için dün Bahçelievler Kaymakamlığına gitti. İmzalatacağı belgeyi Kaymakam beyin sekreterine verdi. Sekreter Hanım:
     Â- Åžu anda Kaymkam Bey müsait deÄŸil birkaç dakika bekleyeceksiniz, dedi.
      Sekreterin odasında 6 tane kaltuk vardı. Okurumuz onlardan birine oturdu. Sekreter Hanım:
     Â- Oraya oturmak yasak, dedi, lütfen dışarda bekleyin.
      Okurumuz dışarda bekledi. Kağıt imzalandı. Ancak merakını yenemeyen okurumuz daha sonra Kaymakam'ın huzuruna çıkarak sekreter hanımın odasında oturmanın neden yasak olduğunu sordu. Kaymakam Bey:
     Â- Yasak deÄŸil ama uygun da deÄŸil, dedi.
      - Neden?
     Â- Sekreter hanım özel görüşme yapabilir mesela...
      Okurumuz kimi devlet dairelerinde sekreter odasında oturmanın bile her kula nasip olmayacak bir lüks olduğunu böylece öğrenmiş oldu.
      * * *
      Ankara'da TOBB salonlarında dün ilginç bir panel vardı: "Türkiye'de devekuşu yetiştiriciliği"... Arkadaşımız Fahrettin Fidan konuyla ilgilendi, Türkiye'deki ilk devekuşu çiftliğinin oluşturulmasında emeği geçen ve bu konuda ilk kitabı yazmış olan Ziraat Mühendisi Dr. Ergül İşgüzar' la konuştu:
      -Türkiye'de devekuşu çiftliği kurma fikri ilk kimden ve nasıl çıktı?
      -İsveç'te uzun yıllar işçilik yapmış bir vatandaşımızdan çıktı. İsveç'te çalışırken devekuşu çiftlikleri görmüş. Bu hayvanın etini ve yumurtasını yemiş, çok beğenmiş. Memleketi Antalya'ya kesin dönüş yapınca, çiftlik kurmuş. Manavgat'taki çiftliğinde şimdi yüzlerce devekuşu yetiştiriyor.
      - Bu iş gerçekten karlı mı?
      - Hem de nasıl? Bizdeki sığır ve tavuk yetiştiricileri bu gerçeği bir anlasalar, hemen devekuşu yetiştirmeye başlarlar.
      - Biraz ayrıntı verir misiniz?
      - Devekuşu 18 aylık olduktan sonra yumurta vermeye başlar ve büyüdükçe de verdiği yumurta sayısı artar. Bir yılda da ortalama 50 kadar yavru verir. Devekuşu yavrusu 12 - 14 aylıkken kesime gelir. Ortalama 100 kilo gelen bir yavrudan 50 kilo civarında et elde edilir. Bugün bir kilo devekuşu etinin 40 dolar (10 milyon TL) olduğu düşünülürse, elde edilecek kazancın büyüklüğü anlaşılır.
      - Kim yiyor bu eti?
      - Büyük otellerden büyük talep var. Ancak Türkiye'de faaliyette bulunan devekuşu çiftlikleri henüz yavru yetiştirme aşamasında oldukları için sözkonusu talep karşılanamıyor. Ayrıca devekuşu eti, bizim damak tadımıza çok uygun. Sığır eti tadında ama ondan çok daha lezzetli.
      - Devekuşunun bir tek etinden yararlanılmıyor herhalde?
      - Bir devekuşu yumurtası 24 tavuk yumurtasına eşdeğer. Tüyü ve derisi de para getiriyor.
      - Devekuşu çiftliği kurmak zor mu peki?
      - Türkiye'nin hemen her tarafında yetiştirilebilir. Yeter ki biraz çayırlık bir yer olsun. Bu hayvan kardan da etkilenmiyor, yağmurdan da...Ayrıca 3 aylık olduktan sonra hastalık diye bir risk hemen hemen hiç yok. Bugün yavru bir devekuşunu 500 dolardan satın almak mümkün.
      Görüldüğü gibi... Altın yumurtlayan bir kuş bu.. Haydi girişimciler...İleri...
Yazara E-Posta: masik@milliyet.com.tr