İran'dan bir haber... Petrol fiyatlarındaki düşüş yüzünden bütçesi büyük açıklar veren İran yönetimi, devlet memurlarının elindeki 18 bin cep telefonunu satışa çıkarma kararı aldı. Çoğunluğu müdür seviyesindeki memurların elinde bulunan cep telefonlarının kapatılmasının ayda 480 bin dolar (yaklaşık 180 milyar lira) tasarruf sağlayacağı hesaplanıyor. Telefonlar halka satılacak. Tanrı bizim memurları cep telefonsuz kalmaktan korusun...
Şekerli güzel
ABD'den şeker hastaları ve şeker adaylarını ilgilendiren bir haber...
1999 Amerika Güzeli
Nicole Johnson, şeker (diabet) hastalarını uyarmak için ülke çapında yapılan kampanyada görev almış. Kent kent dolaşıp şeker hastalığına karşı halkı uyarıyormuş şu sıralarda...
230 milyon nüfuslu ABD'de 16 milyon şeker hastası var. Her yıl 180 bin kişi şekere bağlı hastalıklardan ölüyor... En ilginci... Şeker hastalarının üçte biri hastalıklarının farkında değil. ABD güzeli
"Gizli katilin maskesini indirilim" sloganıyla özellikle 45 yaşını aşmış herkesi 3 yılda bir kez şeker testi yaptırmaya çağırıyormuş. Basit bir işlem bu. Ancak anlaşılan ABD gibi sağlık ve tedavi imkanlarının çok ileri olduğu bir ülkede dahi insanlar sağlıklarına yeterince dikkat etmiyor. Ya da hekimler hastalığı ıskalıyor.
Şeker zamanında kontrol edilirse etkisizleştiriliyor. Eğer uzun süre kontrolsüz kalırsa kılcal damarları tıkıyor; körlük, böbrek hastalıkları, kalp krizi, kangren gibi belalara yol açıyor. Sevgili okurların dikkatine... Artık her köşebaşında bir laboratuar var. Birisine uğrayıp bir damla kan ve 2 dakikanızı verirseniz... Gizli katil eğer takipteyse... Maskesini indiriverirsiniz... Geç kalırsanız... Maalesef... Geçmiş olsun...
***
* Eğer kendinizi disipline edemezseniz, başkaları tarafından disiplin altına alınırsınız.
***
1 Mayıs...
CHP'li eski bakan ve milletvekili
Ercan Karakaş, Başbakan
Bülent Ecevit'e bir mektup gönderdi dün... Mektupta şöyle diyor:
"Bilindiği gibi son yıllarda 1 Mayıs İşçi Bayramı, sendika konfederasyonlarının öncülüğünde başta İstanbul olmak üzere birçok kentimizde yapılan açık hava toplantılarıyla kutlandı.
Konfederasyonların bu yıl İstanbul'da yapmak istedikleri 1 Mayıs toplantısına güvenlik gerekçesiyle izin verilmemektedir.
Seçim kampanyası boyunca İstanbul'da siyasi partiler tarafından yapılan onlarca mitingin güvenliğini sağlayabilen idarenin 1 Mayıs toplantısına güvenlik nedeniyle izin vermek istememesini anlamak mümkün değildir.
1 Mayıs'ın barış içerisinden kutlanması için hükümet olarak konuya el koymanızı diliyoruz..."
***
Aslında bu seçimlerin iki mağlubu var:
Mahzun Kırmızıgül ve Ricky Martin...
İkisinin de desteklediği liderler dibe vurdu sonuçta.
***
***
Terör öldürüyor...
Trafik kazaları öldürüyor...
Stres öldürüyor...
Sonunda "ecel"i de işsiz bıraktık.
***
Şipşak kurultay
Bir tarihte gazeteci arkadaşlarımız Karadeniz bölgesinde turlarken bir ufaklığa sormuşlardı:
- Okula gidiyor musun?El cevap:
- Citmeyrum, cönderileyrum...Deniz Baykal'ın gidişi bu espriyle örtüştü. Gitmedi, (baskılar sonucu) gitmeye mecbur kaldı. Dönüş kapısını da açık bıraktı. Eğer Kurultay'da yeniden Genel Başkan seçilirse seçmeni tatmin edecek, hiçbir şey olmamış gibi yola devam edebilecekmiş gibi...
Baykal'ın umudu ve gözler artık Kurultay'da.
Ancak Kurultay şimdiden komiklik arzediyor.
Mesela...
Kurultay sadece bir gün sürecek ve o bir günde de sadece seçim yapılacak!
Böyle bir kurultayda bir yenilenme, partiyi düze çıkaracak bir sonuç elde edilebilir mi? Soruyu CHP'nin önde gelen isimlerinden
Fikri Sağlar'a yöneltiyoruz. Yanıt:
- Parti yönetimini elinde tutan ekibin, seçim sonuçlarını ciddi bir şekilde değerlendirme çabası içinde olmadığı, olanların da önünü kesmek istediği gayet açık. Çünkü herkesin gördüğü gibi MYK, Genel Başkan'ı istifa ettirmemek için bir hayli direndi... Bu sonuç vermeyince, kendileri hakkında verilen güvensizlik oyunu parti meclisinde reddettirdiler. Örgütten gelen baskılara direnemeyeceklerini anlayınca kerhen olağanüstü kurultay kararı aldılar. O da sadece bir günlük seçimli kurultay!.. Doğaldır ki, bir günlük kurultayda sadece seçim konusu ele alınacak, asıl tartışılması gereken seçim yenilgisi gündeme gelmeyecek. Bana göre sorunların enine boyuna tartışılabilmesi için en az 3 - 4 günlük kurultay gerekir...İngiliz İşçi Partisi'nin olağan kurultayları bile 5 gün sürer... Bu kurultaylarda partinin ve ülkenin sorunları tartışılarak, geleceğe ilişkin politikalar ve çözümler üretilir. Çünkü o demokrasilerde partiler kifayetsiz muhterislerin koltuk heveslerini tatmin mekanı değil, ciddi siyaset merkezleridir.
Sahipli parti
Adnan Keskin, Deniz Baykal'ı istifadan caydırmaya çalışırken:
- Sizin istifa etmeniz halinde benim de hemen istifa etmem gerekir. Parti sahipsiz kalır, demiş...
Anlaşılan partinin sahibi onlar...
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr