Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Zarif, dürüst, yetenekli bir arkadaşımızdı... İyi bir karikatürist olduğu kadar iyi bir mizah yazarıydı da... Yaşamının 58'inci baharında ansızın ve vakitsiz ayrılıp gitti aramızdan Tekin Aral...
1970'li yıllarda ağabeyi Oğuz Aral'la birlikte çıkardıkları Gırgır dergisi ve ardından da kendi yönetimindeki Fırt dergisiyle bir genç mizahçı ordusunun yetişmesine önayak olmuştu... Mizah dergileri, Aral kardeşlerin yönetiminde, 400 - 500 bin tiraj yapabilen, peynir - ekmek kadar elzem bir ihtiyaç haline geldi 70'li, 80'li yıllarda...
Levent Camii avlusunda dün Ferruh Doğan'ın dediği gibi;
- Disiplinli adamdı. Dergilerde yönlendirdiği gençlere tam bir baba gibi davrandı. Günlük gazete çıkarıyormuş gibi heyecanla, ama mutlak bir disiplinle çalışırdı. Karikatürü ağabeyi Oğuz'la birlikte kitleselleştiren, Anadolu'nun ücra köşelerine kadar yayan saygın bir adamdır Tekin. Genç karikatürcülerin çizgilerini - esprilerini düzeltir, önüne konan çizgileri hemen kabul etmez; hep daha iyisini isterdi. Bu yönüyle gerçek bir öğretmendi.
Yetiştirdiği genç yeteneklerden Metin Üstündağ ise "Tekin Abi'sini" şöyle anlatıyordu:
- Sanki bu alemden değildi, sanki uzaylıydı. Bize, biz Türk mizahçılarına hiç benzemiyordu. Bizim mizahçıların ya içlerinde ya dışlarında bir yamukluk mutlaka vardır. Tekin Abi ise acaip adamdı. İçi düzgündü; kelimenin tam manasıyla iyi insandı. Dışı da düzgündü: Bir dönem artistlik yapmış zaten. O kadar da yakışıklı bir adamdı...
Sevgili Tekin'i saygıyla anıyoruz. Sevgili Oğuz Ağabey'e ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz...

Çuvaldız...

Seçim öncesi var gücüyle Mesut Yılmaz'ı destekleyen kimi meslektaşlar şimdi "Mesut istifa" diye yazılar yazıyor. İğneyi siyasetçilere çuvaldızı kendimize batıralım. Kamuyu yanlış yönlendirmenin ve yanıltmanın da bir sorumluluğu yok mudur?..

Kocaman dernek

Seçim gecesi Kanal 9'da konuk olan değerli Sanatçı İlhan Şeşen, Türkiye'deki seçim atmosferinin genel yorumunu yaptı. Müzikteki yorumları kadar başarılı bir yorumdu bizce... Dedi ki İlhan Şeşen:
- Ben Türkiye'yi kocaman bir derneğe benzetiyorum. Derneklerdeki seçim de böyle olur genellikle. Gündemde sorunlar vardır. Geçen yönetimin değerlendirmesi vardır. Gelecekle ilgili projeler vardır. Ancak bütün bunlar es geçilir. Bütün dikkatler seçim maddesi üzerine yoğunlaştırılır. Seçim mücadelesi tüm gündeme hakim olur. Seçimden sonra da dikkatler bir dahaki seçime çevrilir. Gerçek sorunlar bir türlü gündeme gelmez.
İşte size "Demokrasi" adı altında oynadığımız oyunun özlü bir anlatımı...


***
Seçimi kaybeden liderler yine yüzsüzlük yapıp çekilmiyorlar...
Artık iş trafik çekicilerine düşüyor!..
***


Tansu Başbakan..!

Hükümeti kurma görevi Ecevit yerine Tansu Çiller veya Mesut Yılmaz'a verilebilir mi?..
- Verilmelidir, diyor BTV televizyonunu izleyenlerin yakından tanıdığı yorumcu Memduh Bayraktaroğlu...
Özellikle ekonominin "Tansu Çiller ve ekibine emanet edilmesi" gerektiğini vurguluyor.
Siz, "Nasıl olur bunlar 4'üncü ve 5'inci parti değil mi?" diye soradurun Memduh Bayraktaroğlu öngördüğü iktidar formülünü bizleri fazla merakta bırakmadan açıklıyor:
- DYP ve ANAP yetkili kurulları, milletvekilleri henüz mazbatalarını bile almadan ortak bir toplantı yaparlar ve birlikte hareket edeceklerini ilan ederler. Seçim öncesinde yapılmayan ittifakı gerçekleştirirler. Haliyle Meclis'te 177 sandalyeyle en büyük grubu oluştururlar. Liderlerden biri Başbakan olurken diğeri de Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığını yürütür. Yanlarına isterlerse DSP'yi, dilerlerse MHP'yi alırlar.
Görüldüğü gibi... Demokraside çare ve hayal tükenmiyor. Ve iki partinin birleşmesi için iki liderin de koltuktan çekilmesi gereği nedense hiç gündeme gelmiyor.

***
Listelerine aday olarak kültür ve sanat adamlarını yerleştiren ÖDP yüzde 1 oy bile alamadı...
Eh, devlet de zaten kültür ve sanata bütçeden yüzde 1 ödenek bile ayırmıyor sonuçta...
***

Palamut mesaj

Okurumuz İsa Palamut diyor ki:
"Hatırlarsanız seçimden önce Sayın Deniz Baykal, mevcut hükümeti neden düşürdüğünü halka açıklarken:
- Ben bu hükümeti düşürmezsem (Atatürk'ün posterini göstererek) Atatürk'ün yüzüne nasıl bakarım?..
demişti... Asıl şimdi nasıl bakacak diye düşünüyorum."



Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr