İmralı'dan karar beklenen biçimde çıktı:İdam... Artık dava sürecinin bundan sonrası önem kazanıyor. Cumhurbaşkanı Demirel, Öcalan davasının bundan sonrası konusunda:
- Temyizi var, Meclis'i var, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var, diyor ve ekliyor, Avrupa ne karışıyor diyecek durumda değiliz...
Televizyonda izlediğimiz iki hatırı sayılır isim; eski Büyükelçi İlter Türkmen ve hukukçu Prof. Sulhi Dönmezer şu kanıda birleşiyorlar:
- Öcalan yargılaması Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin itirazına yol açmayacak biçimde gerçekleşmiştir. Eğer AİHM aleyhte bir karar verir ve Öcalan buna rağmen asılırsa alt tarafı yakınlarına bir miktar tazminat ödenir, olay kapanır. Avrupa Konseyi Türkiye'ye çok çok kınama gibi bir ceza verir.
Türkiye'nin AİHM'deki eski Hükümet Ajanı Prof. Bakır Çağlar ise bu iyimser yorumları paylaşmıyor:
- AİHM bu yargılamanın yenilenmesine karar verecek, diyor...
Prof. Çağlar, eğer AİHM'nin kararlarını gözardı edersek, bu sürecin Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınmasına kadar uzanabileceği kanısında.
Öyle görünüyor ki, bundan sonra dikkatler Yargıtay kadar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi üzerinde de yoğunlaşacak. Dalgalı bir süreç yaşanacak.
Biz kendimizi, neler yapabileceğimize bakarak yargılarız; başkaları da neler yaptığımıza bakarak yargılar.Longfellow
Meraklı sorular
Çalışanlara getirilen 62 yaş sınırı neden siyasilere de getirilmiyor?
Polisin içinde hainler varsa, biz açıp polisin içine bakamayacağımıza göre hain olan ve olmayan polisi nasıl anlayacağız?
Benzin otomatik zamma bağlanbiliyor da memur neden otomatik zamma bağlanmıyor?
Eğer ekonomik kriz gerçekten toplumun tüm kesimlerini etkiliyorsa TÜSİAD üyeleri neden sokağa dökülmüyor?
Manisalı gençlerin hayatı Fethullah Gülen'in söylediklerinin tersini söyledikleri için mi karartıldı?
Memleketi kurtarmak için emeklinin yaşı ve memurun maaşıyla uğraşan hükümet neden faizciyle, rantçıyla, avantacıyla, vurguncuyla uğraşmıyor?
Ayşe AkkuşCihan Demirci’den LAFORİZMA
Azrail’in görüşleri alınmadan yükseltilen emeklilik yaşı geçersiz sayılmalıdır!..
İpler Çankaya'da...
TRT'nin önceki akşamki haber bülteninde her zaman olduğu gibi peşpeşe Cumhurbaşkanı'yla ilgili haber değeri taşımayan haberler yayınlanıyor... Cumhurbaşkanı kendi göreviyle ilgili - ilgisiz bir takım heyetleri kabul ediyor. Hepsinin nabzına göre şerbet veriyor. Heyetlerden biriyle görüşürken şöyle bir cümle çıkıyor ağzından:
- TRT Genel Müdürü'ne bu konuyla ilgili gerekli talimatı verdim...Cumhurbaşkanı'nın TRT Genel Müdürü'ne talimat vermeye yetkisi var mı? Elbette yok. Tavsiyede veya telkinde bulunabilir. O kadar. Ne var ki yayınlardan da açık olarak anlaşıldığı üzere Cumhurbaşkanı ile TRT Genel Müdürü arasında bir ast - üst ilişkisi kurulmuş. TRT Genel Müdürü TRT'yi Cumhurbaşkanı'na bağlamış. Tabii iktidarlar gelip gidiyor. Koltuğu Çankaya'ya bağlarsanız yeriniz sağlamlaşıyor. Çankaya'da ekranda görünmeye bayılan bir zat, TRT'nin başında da Kurum'un bağımsızlığından çok kendi koltuğunu düşünen bir zat oturuyor olunca... Sonuç bu oluyor...
Muhabbet mahkumu
Gazeteye gelirken taksi şoförüyle aramızda siyasi sohbet başladı:
- Ne dersin abi bu Apo'yu asacaklar mı?- Bilmem... Sence?
- Bence muhabbete mahkum etseler daha iyi...- Kiminle muhabbet edecek?
- Mühebbete yani müebbete demek istiyorum...Diyalog gelişti... Söz PKK'nın isteklerine geldi:
- Anatomi istiyorlar, dedi şoför...
- Nasıl yani...
- Yani nasıl desem...Meğer
"Otonomi istiyorlar" diyecekmiş... Sonunda zor da olsa anlaştık ve diyalog bu minval üzre yürüdü...
Babalarınızın yaptığı çadırlarda uyuya kalmayın. İlerleyen dünyaya ayak uydurun...Mazzini
Bir insanı doğru yapmak isterseniz ona güveniniz; düzenbaz yapmak isterseniz ona güvenmeyiniz.Bernard Shaw
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr