Siyaset Meydanı'nda önceki gece sade seçmenler, gençler ve parti üyeleri konuştu. Sade ama anlamlı mesajlar verdiler. Slogan olarak Türkçülüğün ve milliyetçiliğin çok vurgulanmasından etkilenen İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman birşeyler söylemek gereği duydu. Ve dedi ki:
- Yargıyı bağımsızlaştırıp Türk savcı ve yargıcına özgürlük vermezseniz nasıl Avrupalı hukuk adamının üzerine çıkartacaksınız. YÖK'ü kaldırıp üniversiteyi bağımsızlaştırmazsanız nasıl Türk bilim adamı Batılı bilim adamıyla yarışır...
Yücel Sayman, gerçek bir milliyetçiliğin ve ulusal yücelmenin, demokratik yolları açarak Batı'yla yarışan hukuk adamları, bilim adamları, uzmanlar vs. yetiştirmekten geçtiğini anımsattı.
Yücel Sayman, MHP'li konuşmacıların Abdullah Çatlı'nın 1980 yılı öncesi faaliyetlerine sahip çıkması karşısında da dedi ki:
- Unutmayalım ki Abdullah Çatlı 1980 öncesinde de Bahçelievler katliamı, İpekçi cinayeti, Üniversite katliamı olaylarına karışmıştı...
***
Refah Partisi üyesi bir konuşmacı, MHP üyesinin: "Biz Türkiye müslümanlığını savunuyoruz. FP'nin tabanında ise Arap müslümanlığını savunanlar var" görüşünü reddederek, "Biz kendimizi Osmanlı geleneğinin mirasçısı sayıyoruz" dedi.
Osmanlı geleneği denince akla tabii "şeriat düzeni" geldi.
***
İstanbul Tabip Odası'nı temsil eden konuşmacı ana yaraya parmak bastı:
- Halkımız partilerin programlarına değil kişilere ve sloganlara oy veriyor. Sınama - yanılma yöntemiyle doğruyu bulmaya çalışıyor. Bir de şunu deneyelim, bir de bunu deneyelim derken yıllar geçiyor.
***
DSP'li ve CHP'li konuşmacılar TBMM'de sağ ve radikal eğilimlerin ağır basmasının gelecekte sıkıntı yaratacağına ilişkin kaygılarını dile getirdiler. Bir konuşmacının şu sözleri galiba programın özetiydi:
- Bugün burada geleceğe ilişkin umutları konuşacağımız yerde geleceğe ilişkin kaygıları konuşuyoruz. Bu bile parlak bir noktada olmadığımızı gösteriyor.
***
* İki türlü başarısızlık vardır. Söylenen hiçbir şeyi yapmamak veya sadece söyleneni yapmak.
***
***
Deniz Baykal: "Siyaseti bırakmıyorum. Partim bana ne görev verirse gereğini yaparım" demiş. Seçmenin "Seninle olmuyor" mesajını hala almadı demek.
***
***
* Bir makine 50 sıradan kişinin işini görebilir, ama hiçbir makine sıradışı birinin yaptığı işi beceremez.
***