Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Günümüzde elektrik sistemleri siber saldırı sonucu çökertilebilir.

Bu ihtimale karşı hazırlığımız var mı?

Ukrayna’da 2015 yılında Frankivsk bölgesinde 700 bin kişi siber saldırı yüzünden uzun süre elektriksiz kalmıştı.

Geçen ay Ukrayna’da Dışişleri Bakanlığı ve büyükelçilikler dâhil 10 hedef siber saldırılarla çalışamaz hale getirildi. Saldırının sorumlusu olarak Rus istihbaratı gösterildi. Avrupa Birliği Bakanlar Komitesi Ukrayna’nın siber saldırılara karşı koyabilmesi için gerekli yardımların yapılacağını açıkladı.

Haberin Devamı

Günümüzde devletler siber savaşa karşı da ciddi hazırlıklar yapıyor.

Ünlü New York Times gazetesi yakın geçmişte “Rusya’nın ABD ile gelecekte bir çatışma halinde Amerikan enerji santrallerini, petrol boru hatlarını ve su kaynaklarını sabote edebileceği ihtimalinden hareketle aynı yönde karşılık vermek üzere tedbirler aldığını” yazmıştı.

ABD’nin halen “dijital askeri savunma” amaçlı bir “Siber Komutanlığı” bulunuyor. Yakın gelecekte savaşların hiç askeri operasyona başvurmadan sadece siber saldırılarla kazanılabileceğini de bilemeyiz belirtmeye gerek var mı?

Bu konuda Türkiye’nin ne hazırlığı vardır?

Bilmiyoruz ama hazırlık gerektiği çok açık.

ELEKTRİK

Geçen ay bir marketten satın aldığım 350 gram eski Trakya kaşarının fiyatı 29 TL idi.

Dün aynı ağırlıkta aynı ürüne 43 lira ödedim.

Süt ve sütlü ürünler bir ayda yüzde 50 ve üzerinde zam gördü.

Sebzelerin üzerine ise artık 500 gram fiyatları yazılıyor.

Biber 10 lira, patlıcan 15 lira. Kilo fiyatını bulmak için ikiyle çarpacaksınız. Diyeceğimiz o ki yalnızca elektrik değil. Birçok üründe okkalı fiyat artışları var.

Elektrik zammına gelince.

Burada anlaşılamayan şu...

Elektriğe çok çok yüzde 100-150 oranında zam geldi.

Buna rağmen milyon liralık faturalardan yüzde 300, yüzde 500’lük zamlardan söz ediliyor. Bunlar bilgisayar hatası mı? Yoksa birikmiş borçlar var da bunlar mı tahsil ediliyor?

Gelin de merak etmeyin: Dağıtım şirketleri bu astronomik faturaların sebebini neden açıklamıyor?

CAMİ

Atatürk İstanbul’da dolaşırken, muhtemelen Eminönü dolaylarından geçerken, Süleymaniye Camisi ile Eminönü arasındaki uydurma kondurma yapıların yıkılmasını, caminin dört bir yandan görünmesini istemiş. Biz hâlâ caminin önünün açılmasını beklerken ne görelim... Caminin deniz tarafına duvar gibi bir bina inşa edilmiyor mu?

Haberin Devamı

İstanbul Boğazı’na Tepebaşı’ndan bakınca başka güzeldir, Nakkaştepe’den bakınca başka güzel, Eyüp’ten bakınca başka güzel, Emirgan sırtlarından başka güzel... Süleymaniye Camisi’nin avlusundan bakınca da farklı bir güzellik görürsünüz. Önüne duvar gibi bina dikmek tarih ve kent cinayetidir.

Bina nasıl olmuş da o kadar yükselmiş? Nasıl gözden kaçmış? Bilmiyoruz. İBB mühürlediğini açıkladı. İyi güzel ama yetmez. Boğaz’ı perdeleyen katların yıkılması şart. İstanbullular konunun takipçisi olmalı.

HEDEPE

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar başkanlığında 29 Ocak Cumartesi günü gerçekleştirilen Parti Meclisi toplantısı sonuç bildirgesinde şu sözler dikkati çekiyor:

“İnkârı, siyasetsizliği ve baskıyı esas alan 90 yıllık cumhuriyet politikaları farklı isimler altında sürdürülmektedir.”

Haberin Devamı

Muhteremlerin derdi anlaşılıyor ki şu veya bu dönemle ilgili değil.

Cumhuriyet’in tümüyle.

Bir Cumhuriyetçi de pekâlâ şunu söyleyebilir:

“Şeyh Sait’in Cumhuriyet düşmanlığı 90 yıldır çeşitli adlar altında sürdürülmektedir.”

NOT: Cumhuriyet’in 90 değil 100 yaşına basmakta olduğunu anımsatalım.

BAKLİYAT

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) “10 Şubat” gününü “Uluslararası Bakliyat Yılı” ilan etmiş. Reis Gıda firması yöneticisi Işılay Reis Yorgun bize bakliyatla ilgili bilgiler iletiyor.

Nedir bakliyat? Nohut, fasulye, mercimek, bakla, bezelye, börülce, barbunya,  soya fasulyesi, mısır gibi kurutulmuş sebzelerdir.

Önemi ise hem vücut hem toprak ve çevre için daha besleyici ve faydalı olması.

Bakliyat uzun süre korunabildiği gibi, yetişirken toprağı da besliyor, verimliliği artırıyor. Üstelik çok az su istiyor. Şu bilgi de Reis’ten:

Örneğin, bir kilo mercimek üretmek için 50 litre, bir kilo buğday için 750 litre, bir kilo sebze için 322 litre suya ihtiyaç duyarken, bir kilo sığır eti için ise 13 bin litre su harcanıyor.

SÖZ

Muhalefet cephesindeki partilerin programlarını gözden geçiriyoruz...

Ali Babacan’ın DEVA Partisi’nin programında Atatürk ve Cumhuriyet sözcüklerinin bir kez olsun geçmemesi dikkatimizi çekiyor. Laiklik sözcüğü tek bir yerde geçiyor. Saadet Partisi programında ise Atatürk yine yok. Laiklik sözü de hiç geçmiyor. CHP’nin programı yok. Diğer üç partinin programlarında ise Atatürk, laiklik ve Cumhuriyet sözcükleri sıkça geçiyor.