Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       Temiz görünümlü memur UBA Ajansı'nın Ankara'daki merkez bürosuna geldi. Kapıyı açan bayan müstahdeme:
     Â-Ben dedi, Tarım Bakanlığı'ndan geliyorum... Müdür beye bir kaset verecekmiÅŸsiniz, onu almaya geldim.
       Kadın, adamı aldı şefin yanına götürdü. Şef sordu:
     Â- Buyrun kardeÅŸim, ne istemiÅŸtiniz?
       - Ben Tarım Bakanlığı'ndan geliyorum... Müdür bey gönderdi, kendisine bir kaset verecekmişsiniz, onu almaya geldim.
       Meseleyi büro şefi de anlamamıştı. Ne müdürü, ne kasedi... diye sorunca adam biraz mahçup, bayan görevliyi işaret etti:
     Â- Bu hanımın yanında söyleyemem efendim, bizi yalnız bırakırsa...
       Bir kaş - göz işaretiyle kadın ortadan kayboldu. Şef yeniden sordu:
     Â- Söylediklerinizden hiçbir ÅŸey anlamadım kardeÅŸim, siz ne kasedi istiyorsunuz bizden?
       Adam;
     Â- Porno kasedi efendim dedi, hani müdürümüz size az önce telefon etmiÅŸ ya!
     Â
Mesele anlaşılmıştı. Müdürü, adamı, UBA'nın bir kat altındaki, porno kasetler satan "Seks Shop" adlı mağazaya göndermiş ama görevli bir katlık bir hata yapınca UBA'nın kapısını çalmıştı.

       Hem Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın yurt içinde en az 100 - 200 polisle dolaştığını gördükçe anımsadığımız için...
       Hem de Lozan Kahramanı İsmet Paşa'yı anmak için...
     ÂBilal ÅžimÅŸir'in "Bizim Diplomatlar" adlı kitabından küçük bir bölümü sizlere aktarmak istiyoruz...
       Lozan günleri... Tarih 10 Mayıs 1923... Konferanstaki Rus Delegesi Vorovski kaldığı otelde vurularak öldürülmüş, ortalık karışmıştır.
     ÂVorovski'nin vurulmasından üç gün sonra Ä°smet Ä°nönü'ye de bir suikast yapılacağı ihbarı alınmıştır. Almanya'daki TaÅŸnak ve Hınçak merkezlerinden iki suikast timiyle birlikte Çerkez Ethem'in de Ä°sviçre'ye geçtiÄŸi duyulmuÅŸtur.
       Bu ihbarlar üzerine İsviçre makamları koruma tedbirlerini arttırmışlardır. Gerisini Bilal Şimşir'in kitabının 174'üncü sayfasından okuyalım:
       "...Lozan polis müdürü Jaquiard, İsmet Paşa'ya geliyor ve:
     Â- PaÅŸa hazretleri, diyor, Ermeni çetelerinin size bir suikast yapacaklarını biz de haber aldık, görevimiz sizi korumaktır. Ancak sizden bir ricamız var; ilk önlem olarak konferans salonuna gidip gelirken otomobilinizden Türk bayrağının kaldırılmasını rica ediyoruz.
       İsmet Paşa bu öneriye şiddetle karşı çıkıyor ve:
     Â- Ben, diyor, burada Türk delegesi olarak bulunuyorum. Bu Türk bayrağı benim arabamdan kalkmaz. Ben burada bir suikaste kurban gidebilirim. Fakat benim ardımdan bir Türk delegesi daha gelir, arabaya biner ve benim vazifemi yapır. Fakat Türk bayrağı otomobilden hiçbir zaman kaldırılamaz. Bin Türk delegesi bile kurban edilse bayrak kaldırılmaz, yerinde durur.
     Â
Böyle demiş İsmet Paşa...

Seks Shop UBA..
       Beykoz'un arkasındaki yeşil alanlar içinde dev bir uydu kent inşa ediliyor. 1452 villadan oluşan Acarkent'in sosyal tesisleri, geçtiğimiz hafta sonu "Cumhuriyet'in Sesi" adlı bir Türk Müziği gecesiyle açıldı.
       Davetliler arasında Türk - İş Başkanı Bayram Meral'i gören gazeteciler merakla sordular:
       - Hayrola başkan?
     Â- Buranın sahibi Ä°smet Acar, Yol Sendikası'ndan arkadaşımızdır. Davet etti geldik.
       Bayram
Başkan meraklı sorular karşısında eski mücadele arkadaşının "yükselme çizgisi"ni kısaca şöyle anlattı:
     Â- Ä°smet 1978 yılında genel sekreterken sendikadan ayrıldı. Etiler'de bir kooperatif yaptı. Sonra Sarıyer'de bir projeyi hayata geçirdi. Ondan sonra da Hasan Ekinci'nin yardımlarıyla burayı tamamladı.
       - Hasan Ekinci'nin ne yardımı oldu ki?
     Â- Orman Bakanı'ydı ya, burası da orman arazisiydi...
     Â
Orman arazisinin konut alanı haline getirilmesinde Ekinci'nin makul miktarda katkıları olmuş. Ama bir avanta falan söz konusu değil elbette!?.
       Herşey hukuka uygun bir şekilde tecelli etmişti.
       O gece basına dağıtılan dosyada Acarkent'te villa sahibi olanların alfabetik sırayla isimleri bulunuyordu. E harfiyle başlayan bölümde Hasan Ekinci'nin yanı sıra Yelda Ekinci, Yeliz Ekinci ve Yeşim Ekinci'nin de isimleri dikkat çekiyordu.
       İnsan ne kadar ekerse o kadar biçerdi! Hasan Ekinci de Acarkent'e ektiklerine karşılık dört villa biçmişti. Yaşadığımız çeteler çağında böyle ufak tefek şeylerin lafı bile olmaz... Tanrı güle güle oturmayı nasip etsin.
     ÂAlıcılara not: Villaların fiyatı 500 bin dolar ile 1,5 milyon dolar arasında deÄŸiÅŸiyor. İç dekorasyon masrafı bu fiyata dahil deÄŸil. Acarkent satış bürosundan aldığımız bilgiye göre 1452 villanın 1200'ü satılmış durumda. Geri kalanı müşteri bekliyor. KoÅŸ vatandaÅŸ sen de al...





Yazara E-Posta: M.Asik@milliyet.com.tr