Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


İstanbul Şişli CHP Belediye başkan adayı Fatma Girik adaylıktan çekildi... Sebebi Genel Merkez'den dayatılan belediye meclisi üye adayları listesi... Olayın gelişimini bir dostumuzdan dinliyoruz:
- İstanbul 2'nci Bölge milletvekili aday listesinin 1'inci sırasına önseçim sonucu Mehmet Sevigen yerleşti. Görünüşte "demokratik" bir sonuç, değil mi?. Ama bir de madalyonun arka yüzüne bakalım: Sevigen, delegelerden oy isterken çoğuna "Beni destekleyin, belediye meclis üyeliğine adaylığınız garanti!" diye propaganda yaptı. O rüzgarla da 1'inci sıraya yerleşti. Verdiği sözleri tutup Genel Merkez aracılığıyla kendi delegelerini meclis üyeliklerine yerleştirince tepki doğdu. Fatma Girik, "Ankara'dan dayatılan bu listeyle seçime girmem!" deyip başkan adaylığından çekildi... Önseçimin böyle bir yankılanması oldu Şişli'de...

***
Seçim yaklaşırken İstanbul'da arsa yağması da hızlandı.
Yeni semt isimleri:
Yağmalıevler, Vurdugeçti Çıkmazı, Konduköy, Peşkeş Sitesi.
***

Nazmi Şarvan...

Nazmi Şarvan adının belleklerde yeri var.. Şarvan Ankara Cumhuriyet Başsavcısıydı. Refah Partisi iktidara gelince görevinden istifa etti. Şimdilerde Atatürkçü Düşünce Derneği yöneticileri arasında yer alıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi güzel bir jest yaptı, Nazmi Şarvan'a kontenjandan milletvekili adaylığı önerdi. Kontenjanlar açıklandığında Şarvan gördü ki kendisine Çankaya'da 5'inci sıra münasip görülmüştür. Yani seçilme şansı olmayan bir yere yerleştirilmiştir. O da münasip bir şekilde adaylıktan çekildi.
Bu süreçte hayret ettiği mi? Onu bir dostuna şöyle anlattı:
- Adaylıktan çekildikten sonra partiden bir kişi olsun arayıp niye çekildin diye sormadı. En çok hayret ettiğim bu oldu...

Paketin ağırlığı...

Başbakan Bülent Ecevit'in açıkladığı 40 trilyonluk Güneydoğu paketi, bir ilginin ifadesi olarak memnunluk yarattı. Peki rakamın ifadesi?
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün dün Flash TV'deki sabah programında yardım rakamını irdelerken dedi ki:
- Paket bu yıl içinde Güneydoğu'ya peyderpey 10 trilyon lira akıtılmasını öngörüyor. 10 trilyonun ifadesi mi? Devlet iç borç faizi olarak her 1 dakikada 56 trilyon lira ödüyor. Tahsis edilen para iç borç faizlerine 1 dakikada ödenen paranın altındadır...
Sinan Aygün bir başka örnek verdi:
- Devlet son ihalede 700 trilyon liralık tahvil ihraç etti. Yani 700 trilyon daha borçlandı. Alınan bu borcun 610 trilyon lirası iç borç faizlerine gitti.
Sinan Aygün ekonominin asıl yarasına dikkati çekiyor. Tabii anlamaya niyetli olan olursa...


Umutlu bekleyiş

Aşağıdaki ilanı dün FP'li Pendik Belediyesi yayımladı.. Okuyalım:
"İstanbul'un sayılı mezarlıklarında yer bulmak son derece zor ve pahalı iken Pendik Şeyhli'deki hiç ölüsü olmayan 60 bin definlik mezarlık, sahiplerini bekliyor.
İstanbul'un değişik semtlerinde bulunan ve kimi yerlerde fiyatları milyarlarla ifade edilen mezarlıklarda yer bulmak hayli güç olurken, Pendik'te Belediye tarafından yaptırılan ve açıldığı günden beri tek defin işlemi yapılmayan mezarlık cenaze bekliyor."
Haberi okurken aklımıza takıldı: Acaba millet Fazilet Partili Belediye'nin yaptığı mezara girmekten neden çekiniyor?..


Rüya tabiri...
Bilecik'ten Bahtiyar:
- Rüyamda bağımsız milletvekili adayı olarak Anadolu'nun şirin bir köy kahvesinde propaganda konuşması yapıyorum...
Kış mevsimi olduğu için çiftçilikle uğraşan köy erkeklerinin büyük kısmı orada... Mecburen dinliyorlar...
"Merhaba sevgili vatandaşlarım..." diye başlıyorum. "Hepinizi sevgiyle selamlıyor, güzel demokrasinin bana bahşettiği seçilme hakkımı kullanmak üzere huzurlarınıza gelmekten büyük mutluluk duyuyorum..."
Cılız bir alkış... Moralimi bozmadan konuşmaya devam ediyorum:
"Evet arkadaşlar, bugün sizlere laik ve demokratik bir hukuk devleti olan Türkiyemizdeki kuvvetler ayrılığı ilkesinden söz edeceğim... Bildiğiniz gibi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin üç ayağı vardır; yasama, yürütme ve yargı. Bu organları, hiçbir dış gücün etkisi olmadan görev yapması gereken bağımsız organlardır..."
Önümdeki bardaktan bir yudum su alıyorum...
"Şimdi gelin bizdeki duruma bir bakalım... Örneğin, yürütme... Nedir yürütme?.. İktidardır, değil mi?.. Peki bugüne kadar iktidara gelen sağ partiler ne yaptılar?.."
Hep bir ağızdan:
"Yürüttüleeer..."
"Gelelim yasamaya... Yasama organını oluşturan kimi milletvekilleri yürüten iktidarların yolsuzluklarını hasıraltı edecek türden tavırlar sergileyerek yürütmeye destek oldular mı?.."
"Oldulaaar..."
"Son olarak... Yürütenlerin atadığı savcı ve yargıçlar sürgün korkusu altında bağımsız karar verebilirler mi?.."
"Veremezleeeer..."
"O halde sayın vatandaşlarım, bizdeki demokraside kuvvetler ayrılığından değil, olsa olsa kuvvetler birliğinden sözedilebilir..."
Alkışlar şiddetleniyor... O sırada arkalarda oturan ihtiyar bir köylü ayağa kalkıp:
"İyi de beyim..." diyor, "biz seni Meclis'e gönderirsek bu guvvetler ayrılığı proplemini tek başına halledebilecen mi?.."
"Hayır..."
diye karşılık veriyorum adama... "Beni Meclis'e göndermek elbete yetmez... Önemli olan, demokrasinin temel taşlarıyla oynayıp memleketin geleceğini tehlikeye atanları oraya göndermemektir... Bilmem anlatabildim mi?.."
YORUMU: Yorum sandıktan çıkacak Bahtiyar...

***
Yerini beğenmeyen aday listeden çekiliyor...
Reyini beğenmeyen seçmen; sen çekmeye devam edeceksin dostum!..
***

Hayvanların isteği

Ben kuşum, güzel kanatlarımla özgürce uçmak isterim.
Ben kediyim, süt isterim, büyüyüp sevilmek isterim.
Ben köpeğim, güzel kırlarda koşmak isterim.
Ben balığım, hiç çöp olmayan denizlerde yüzmek isterim.
* * *
Beni sev, ben kuşum, beni özgür odanda uçur.
Beni sev, ben köpeğim, beni kırlara götür, özgür bırak, ben sana dönerim.
Bana süt ver, ben kediyim, büyüyeyim, sonra beni sev.
Beni özgür yüzdür, ben balığım, ben ölünce beni yeme.

Burak Eder -
MEF Okulu 2 - E sınıfı



Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr