"Bu proje Salda Gölü’nü bitirir, oraya iş makinesi sokulmaz" diye binlerce kez uyarı yapıldı. Eleştirilere karşı “İş makinesi girmeyecek, doğa korunacak” diye söz üstüne söz verildi. 12 Nisan’da koronavirüs bahanesiyle göl çevresine giriş yasaklandı. İki gün sonra gölün çevresinde çalışan iş makineleri ve kum kamyonlarının resimleri internete düştü. Ayak basmanın bile sakıncalı olduğu kumsal iş makinasıyla taranmış, kumlar kamyona yükleniyordu. TOKİ açıklama yaptı:
“Müşavir firma ve sorumlu personel ile ilgili soruşturma başlatılmış olup, sorumlu olan personeller görevlerinden uzaklaştırılmıştır.”
Bu talanın baş sorumlusu müteahhittir. Onunla ilgili açıklama var mı? Hayır.
En büyük merakımız... Göl kenarında bir başka yere nakledildiği söylenen kumlar aslında nereye gitti? Gölün
bir başka kıyısına taşındığı yolundaki ifadeler bize hiç inandırıcı gelmedi.
Bu kumlar kimi lüks villaların havuz başlarına taşınıyor olmasın?
***
İyi kum değerli bir şeydir. İtalya’nın Sardunya Adası kıyılarındaki kum, yasalarla korumaya alınmıştır örneğin.
Bu kumu geçen yaz plastik şişelere doldurup kaçırmaya çalışan bir Fransız çift 6 yıl hapis istemiyle yargılandı. Bu kumun internet yoluyla satışa sunulduğunu
yazdı gazeteler. Akvaryumlarda kullanılıyormuş genellikle. Salda’nın kumu daha da değerli olmalıdır.
CHP’liler Anadolu’ya...
Türkiye Büyük Millet Meclisi yarından itibaren 45 gün tatile girecek.
Böylece Meclis, kuruluşunun
100. yıl dönümünde tatilde olacak!
Yine de içimizden iyi dilekler geçiyor. Mesela...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu milletvekillerine görev vermeli,
“Haydi marş marş, seçim bölgelerine” demeli.
Her milletvekili seçim bölgesine gitmeli ve orada korona salgınıyla
ilgili gelişmeleri izleyip merkeze
rapor etmeli.
Çünkü İstanbul ve Ankara dışındaki illerde ne olup bitiyor, haber alamıyoruz.
CHP, salgını milletvekilleri eliyle yurt çapında izleyip halkı bilgilendirebilir.
Bu önerimizi çok mu saf buldunuz.
İnfaz yasasında bir zahmet Ankara’daki evlerinden Meclis’e kadar gitmeye üşenenler (Her 7 milletvekilinden 6’sı oylamaya katılmadı) kalkıp da Anadolu’ya mı gidecek?
Bizimki olmayacak dua ama yine de bir önerelim dedik.
ZİRAAT
Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar hükümete yararlı uyarılarda bulunuyor. Diyor ki:
- Yalnızca hasatta çalışanlar değil, bütün çiftçiler ve tarım işçileri sokağa çıkma yasağından muaf tutulmalıdır.
- Haller açık tutulmalıdır. Pazarlama olmazsa hasat işe yaramaz.
- Belediyeler ve belediyeler tarafından belirlenen pazarcı esnafının, semtlerde seyyar olarak satış yapması sağlanmalıdır.
Bu seslere kulak verelim. Korona ülkeyi yıkamaz. Açlık yıkar.
MASK
ABD’nin Canton şehrinde üniversite öğretim üyesi olarak çalışan genç arkadaşım Emre Balıkçı ile maske sohbeti yapıyoruz...
“Masken var mı?” sorusuna, Emre:
- Maske burada büyük sorun, diyor, geçen hafta internetten sipariş ettim, elime mayıs ayı başında ulaşacak.
ABD’nin durumu bizden kötü.
Ancak bizde de maskeye erişim kolay değil. Çünkü birçok vatandaş “e-Devlet”e girip kod almayı beceremiyor. Girse de 10 gün için 5 maske, yetersiz. Bir haftadır maske bekleyen de var.
Çözüm mü? Elbet var... Parayla satış mutlaka serbest bırakılmalı.
En doğrusu, maskenin eczanelerde devlet desteği ile 1-2 lira gibi sembolik bir paraya satılması.
TARİH
Rıfat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı iki günün biri ekranlara geliyor. Ve ben o filmleri her gördüğümde bu ünlü yazarımızın hayatını anımsıyorum.
Aziz Nesin anlatıyor:
“ 1946 yılında... İşsiz kaldığım günlerde Cumartesi adlı bir magazin çıkarıyordum. Rıfat Ilgaz, 7 sayı çıkabilen Cumartesi’nin yazarlarındandı.
Bir simidi bölüşüp çayla yediğimiz günler olurdu. Yazdı, hava sıcaktı. Ama Rıfat Ilgaz kalın paltosunu üzerinden hiç çıkarmazdı. Üşüdüğünden değil, eskimiş pantolonun arkası delinmiş olduğu için...”
ADA
Avrupa’nın nüfus başına en yüksek korona vakası görülen yeri neresidir derseniz... Estonya’nın Saaremaa Adası.
33 bin nüfuslu bu adanın yarısına korona bulaşmış durumda.
Nasıl mı olmuş?
Bir süre önce İtalya’dan bir voleybol takımı gelmiş. Adada yapılan maçı 1000 kadar Estonyalı izlemiş. Bir de şampanya partisi yapılmış bu arada. Bu iki olaydan başka korona bulaşması için sebep olmadığı halde ada korkunç bir salgın yaşıyor. Bulaşmanın hızı her yerde böyleyse yandık!
ASYA
Koronavirüs istatistiklerini en iyi şekilde Worldometer adlı internet sitesinden izleyebilirsiniz. Dünya ülkelerini topluca ele aldığı gibi... Tek tek de ele alan bu internet sitesi, sayılar ve grafiklerle bütün ülkelerin korona karnesini açıkça gözler önüne seriyor.
Site her açıdan mükemmel. Ancak Türkiye’yi Avrupa değil Asya ülkeleri arasında gösteriyor. Ukrayna, Belarus, Moldova gibi ülkeler Avrupa’da ama Türkiye Asya’da. Cehalet desek... Bu kadar donanımlı bir site böyle hata yapmaz.
Bu arada sitenin nüfus istatistiklerinde ülke nüfuslarının son durumu kaydediliyor. Listeye göre... Türkiye 84 milyon nüfusuyla 83 milyonluk Almanya’yı geride bırakmış ve Avrupa’nın Rusya’dan sonra en kalabalık ülkesi haline gelmiştir.
Sayı olarak iyiyiz.
Peki refah, mutluluk, insan kalitesi olarak?