Newyork Times gazetesinde önceki gün yayımlanan Michael Gordon imzalı yazı, ABD yönetiminin Kuzey Irak’ta cephe açması için Türkiye’de lobi yapacağını bildiriyor.
Lobi dediğiniz "baskı" nın kibar adı tabii...
Yazıya göre... Washington Şahini Paul Wolfowitz pazar günü Washington’dan yola çıkıyor. Brüksel ve Londra’ya da uğrayacak olan Wolfowitz’in en önemli durağı Ankara olacak.
Wolfowitz Ankara’da: "Siz de aktif olarak katılırsanız Saddam’ı çabuk deviririz, böylece ekonomik zararınız azalır" gibi mesajlarla Türkiye’yi savaşa özendirecekmiş... Tabii bir miktar ekonomik yardım masalı da anlatacak.
Amerika, Türkiye’nin Kuzey’den sıkıştırmasıyla savaşın daha kısa sürede biteceğini düşünüyormuş.
AKP’yi seçimde destekleyen ABD diyetini anlaşılan şekilde isteyecek. Çok dikkatli ve uyanık olmamız gerekiyor.
Kadınların birbirinden nefret etmesinin sebebi erkeklerdir.
La Bruyere
Tülin Aslaner bir yakınıyla birlikte biraz Boğaz havası almak Kız Kulesi’ne gitti. Aldıkları biletin üzerinde "bir kahve ve meyve suyunun ücretsiz içilebileceği" yazıyordu. Türk kahvesi istediler. Olamazdı. Peki biletin üzerindeki yazı. O neskafe için geçerliydi.
Türk kahvesi yabancı, neskafe yerliydi adeta...
AKP iktidarıyla birlikte dinsel kimliğimiz o kadar sık vurgulanıyor, "müslüman demokrat" "İslamcı iktidar" gibi tanımlar o kadar çok kullanılıyor ki, "Laik Cumhuriyet" kimliğimiz neredeyse unutuldu.
Bir de yeni iddiamız var malum: "İslamla demokrasinin birarada yaşayacağını ispatlamak"!
Oysa bu topraklarda en az 50 yıldır İslamiyetle demokrasi birarada yaşıyor. İslamiyet ile demokrasinin ancak laik düzende birarada yaşayabileceği de tarafımızdan ispatlanmış bulunuyor. Başka neyi ispatlayacağız.
Gençlerin ruhsal sorunları, konulu toplantıyı "1884 Vakfı" düzenlemişti. Psikolojik Danışman Nazan Ürkmez güzel bir konuşma yaptı. Söz "velilerin sorumluluğu"na gelince eski bir öyküyü aktardı:
"Genç adam bilge adamı yanıltmayı kafasına koymuş. Avucunun içine canlı bir kelebek alarak "bilge" ye yaklaşmış ve "elimdeki kelebek canlı mı?" diye sormuş. Eğer bilge "canlı" derse avucunu sıkıp kelebeği öldürecek. Eğer cansız derse açıp canlı kelebeği gösterecek. Her iki halde bilgeyi yanıltacak.
Genç adam avucunu kapatıp sorusunu sormuş. Bilgenin yanıtı:
- Her şey senin elinde evlat, her şey senin elinde!"
Deniz Baykal’ın, "Görev veremediğim arkadaşlarım alınabilir, nemelazım bu yüzden koltuğum sallanabilir" kaygısı nedeniyle sıcak bakmadığı "Gölge Kabine"yi Açık Pencere ekibi "durumdan vazife çıkararak" titiz bir çalışma sonucu birkaç dakikada kuruverdi. Başbakan Yardımcıları ve Devlet Bakanlarının görev dağılımını daha sonra yapacağımızı bildiriyor, isimleri açıklıyoruz:
Gölge Başbakan: Deniz Baykal.
Başbakan Yardımcıları: Kemal Derviş, Algan Hacaloğlu, Bülent Tanla.
Gölge Devlet Bakanları: Oya Araslı, Cevdet Selvi, İnal Batu, Sinan Yerlikaya.
Adalet Bakanı: Önder Sav. (Eski Türkiye Barolar Birliği Başkanı.)
Milli Savunma Bakanı: Şükrü Elekdağ.
İçişleri Bakanı: Hasan Fehmi Güneş.
Dışişleri Bakanı: Onur Öymen.
Maliye Bakanı: Kemal Kılıçdaroğlu. (Eski SSK Genel Müdürü.)
Milli Eğitim Bakanı: Mustafa Gazalcı. (Eski Eğit - Der Genel Başkanı.)
Çalışma Bakanı: Bayram Meral.
Sağlık Bakanı: Prof. Haluk Koç. (Eski Başhekim.)
Bayındırlık Bakanı: Mustafa Yılmaz. (Eski Bayındırlık Bakanı.)
Tarım Bakanı: Prof. Gürol Ergin. (Eski Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı.)
Ulaştırma Bakanı: Kemal Demirel (Eski Gar Müdürü...)
Sanayi Bakanı: Memduh Hacıoğlu. (Eski İSO Başkanı.)
Enerji Bakanı: Eşref Erdem. (CHP Enerji Masası Başkanı)
Kültür Bakanı: Zülfü Livaneli. (Kültür Büyükelçisi.)
Turizm Bakanı: Prof. Abdülkadir Ateş. (Eski Turizm Bakanı.)
Orman Bakanı: Mehmet Sevigen. (Eski Orman Bakanı Nami Çağan’ ın eski arkadaşı!)
Çevre Bakanı: Ali Rıza Bodur. (Eski TBMM Çevre Komisyonu Başkanı.)
Not: Tekrar hayırlı olsun!
Tayyip Erdoğan "Biz dokunulmazlıkları muhalefet partisinin tayin ettiği tarihe göre kaldırmak zorunda değiliz" demiş.
Kötü kader... Ne AB’den müzakere tarihi...
Ne de Tayyip Bey’den dokunulmazlığın kaldırılacağı tarihi alabiliyoruz...
Haldun Ertem