Rüya tabiri...

Büyükada'dan Mücahit:
...Rüyamda Apo'yu sorgulayan ekipte görev alıyorum...
İmralı'dayız... Deniz kenarında kurduğumuz masada çay içip pasta yiyoruz... Bir taraftan da Öcalan Efendi'ye sorular soruyoruz... Ben kurabiyemi ıssırdıkan sonra:
"Kenya'dan gelirken Türkiye'ye hizmet etmek istediğinizi söylediniz. Biraz açar mısınız lütfen?" diyorum. Açıyor:
"Televizyon kanallarında talk - show yapabilirim örneğin" diyor, "her programda kavga çıkarır, acayip şekilde reyting alırım..."
Müdahale ediyorum:
"İyi ama, sizin tipiniz talk - show'a gitmez ki" diyorum, "filmlerde kötü adam rolü oynamanız daha gerçekçi olmaz mı?.."
"Olabilir..." diyor Apo, "böyle bir teklif gelirse sıcak bakabilirim..."
Diğer arkadaş soruyor bu kez:
"Başka ne gibi hizmetlerde bulunabilirsiniz Türkiye'ye?.."
Düşünüyor terörist lider:
"Kreşlerde de görev yapabilirim" diyor, "malum benim çocuklara karşı özel bir ilgim vardır..."
Duygulanıyoruz... Ekip olarak gözyaşlarımızı silerken Başbakan Ecevit geliyor yanımıza... Sevecen bir ifadeyle:
"Nasıl gidiyor arkadaşlar?.. Sayın Apo bunca yıldır kimler tarafından korunup beslendiğini söyledi mi?.." diyor.
Ayağa kalkıp Başbakan'ı selamlıyoruz. Ben:
"Hayır Efendim, henüz o aşamaya gelmedik" diyorum, "sanığın psikolojik durumunda düzelme sağlayana kadar sorguyu magazin çerçevesinde sürdüreceğiz... Ne olursa olsun kendisine insancıl davranmamız gerekir... Türk düşmanlarını utandırmak için bundan güzel fırsat bulamayız..."
Sözlerimi anlayışla karşılıyor Başbakan... Hepimize teşekkür edip çalışmalarımızda başarılar diliyor...
YORUMU: İnsan hakları şampiyonlarına ders vermenin tam zamanı Mücahit... Ders veremezsek adamların eline koz vermiş oluruz...

Medyaloji..!

Terörcübaşının yargılanmasına ilişkin süreç başladı. Medyamız da bu süreçte üzerine düşeni yapmak için en ileri iletişim ve medyumlama tekniklerini harekete geçirdi. Büyük gazetemiz dün şu manşeti atmıştı:
"Nisan'da duruşma, Mayıs'ta karar..."
Gazete Apo'ya sorulacak 10 soruyu da (11 değil) alt alta sıralamıştı...
Bütün bunları bilen bir gazete nihai kararın ne olacağını bilmez mi?
Elbet bilir...
Ama olayın heyecanı kaçmasın diye açıklamaz. Sizi meraktan öldürür...
Bir başka büyyük gazete dün "Kimleri yakacak?" manşetini atmış; altını şöyle döşemişti:
"Apo'nun vereceği ifadeler PKK canavarını yaratıp tam 15 yıl besleyen karanlık güçleri ortaya çıkaracak..."
İnşallah diyelim... Devletin içindeki canilerle dışındakilerin ortaklığını ortaya çıkaran Susurluk süreci hala sürüncemede ama... Yine de inşallah...

***
Aday Ali Talip Özdemir'in sloganı: "İstanbul'u dinliyorum..."
Seçildikten sonra da "Birşey duyamıyorum" dümenine yatmaz inşallah.
***
Gelir dağılımındaki uçurum büyüyor.
"Açıııızz."
"Uçurumun bu tarafına gelin duyulmuyor."
Kenan Tunç
***

Aday dilekçeleri

Adamlar hizmete susamışlar! Memlekete bir nevi onların da bir hizmetleri olsun (!) diye milletvekilliğine soyunmuşlar. Postu, partilerinin genel merkezlerine sermişler; özgeçmişlerini, özelliklerini, güzelliklerini en samimi duygularla yazıp adaylık dilekçelerini bi güzel vermişler. Peki, dilekçelerinde neler mi demişler? Buyrun...
Sayın Mesut Yılmaz,
Orta 2'den terk olsa da tahsilim, en namuslu adamı bile yolundan çıkarır tatlı dilim. Damarımı kesseniz, ANAP, ANAP diye akar kanım, Meclis'te emir eriniz olmaya talibim sayın Genel Başkanım. Hayali ihracat, hileli iflas, karşılıksız çek konularında uzmanım, kaba kuvvetse ihtiyacınız, hay haaayyy; 1.95 boyunda bir azmanım. Hayat felsefemdir; Köprüyü geçene kadar her ayı dayım, yüksek müsaadelerinizle milletvekilliğine adayım.
***
Ord! Prof. Dr. Tansu Çiller,
Milliyetçiyim, muhafazakarım, yedi göbekten sağcıyım, ayıptır söylemesi Haset'ten de fazla yağcıyım. Karakterimdir, avanta kimdeyse onu yağlarım, 40 yıldır geçimimi bu yoldan sağlarım. Kelepir gayrimenkul kokusunu almakta üstüme yoktur, sanırım benim gibi bir vekile ihtiyacınız çoktur. Dinsin artık diye şu milletin çilesi - acısı, size hizmet için aday olduğumu arz ederim dünyanın en güzel Bacı'sı.
***
Bismillahirrahmanirrahim!
Göbek adım Samim, asıl adım Rahim. Elhamdülillah, şeriata muhafızız, bekiz, bu sahada tekiz, tevellütü sorarsanız Hicri 1358. Niyazımız malumdur: Zındıklar yansın, kül olsun, yakamadıklarımız sararsın, solsun. Sandıklar oylarımızla dolsun, Allah'ın selamı üstünüze olsun. Lanet olsun bizsiz deveyi hamuduyla yutana, bu mahsus selamım da muhterem genel başkanım Recai Kutan'a...
Sayenizde hak gelecek, batıl zail olacak, 18 Nisan'da inşallah bütün kafirler saç - baş yolacak. Dini bütün bir partiliyim, hacıyım, hocayım, darısı başınıza, şimdilik dört karılı kocayım. Ali Kalkancı dergahında yetiştim, yani sağlamdır eğitimim ve temelim, iktidar olursak düzineyi bulmaktır emelim. Yeterince tanıtmışımdır kendimi, sanırım kafi bu kadar kelam... Vealeykümüsselam... Vealeykümüsselam...
***
Sayın Hizip Başkanım Deniz Baykal!
Liberal bir bürokratım, ilaveten hem sosyalim hem demokratım, icabında arı, icabında kurt, icabında hırt, icabında kırat'ım. Bu özelliklerimle hiç yenilmez, hep yenerim, ben hem yanar, hem döner bir fenerim. Elimden tutanın elinden tutarım, ideoloji - mideoloji anlamam, deveyi hamuduyla yutarım. Hayatım boyunca hep kucakta oturmaktan morardı butlarım, "Hah! İşte tam benim aradığım biri!" dediğinizi duyar gibiyim, sizi yürekten kutlarım!



Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr