Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Üsküdar'dan Hayrettin:
Son günlerde Osmanlı Devleti'yle ilgili çok sayıda kitap okuduğum için o dönemler rüyama girmeye başladı abi... Son rüyam şu...
Efendim, yer Topkapı Sarayı... Saray'ın denize bakan bölümünde Kanuni Sultan Süleyman'la nargile tüttürüyoruz... Padişah'ın kafası bayağı bozuk... Derinden derinden çekiyor nargileyi:
- Hayrola Sultanım, nedir mesele? diyorum, söyleyin de çaresini bulalım...
Sultan bir süre düşündükten sonra:
- Zamanında çok büyük hata ettim bre Hayrettin, diyor, şu Abdullah Hoca var ya Abdullah Hoca, ona çok sayıda taviz verip adliyede, mülkiyede kadro kurmasına göz yumdum. Şimdi duyarım ki, adam Yeniçeri Ocağı'na da el atmış... Ocağa girip İmraparatorluğu ele geçirecekmiş...
Padişahın söylediklerine hiç hayret etmiyorum... Konuya eleştirel bir tavırla yaklaşıp:
- O meselede zatıalinizi çok uyarmıştık Sultanım, diyorum, ne var ki siz herşeyi herkesten iyi bildiğiniz için uyarılarımızı dikkate almadınız...
Koskoca Padişah... Süklüm püklüm... Savunma yapmaya çalışıyor:
- İyi ama, Sadrazam da benimle aynı fikirdeydi Hayrettin, diyor, haftalık olağan görüşmelerimizde Abdullah Hoca'nın çok değerli bir şahıs olduğunu söyleyip devletin kendisine her konuda yardım etmesi gerektiğini vurguluyordu...
Mevzuyu uzatmıyorum... Başdanışman olarak Kanuni'ye köklü bir çözüm öneriyorum:
- Padişahım, siz İmparatorluğun yıkılmasını önleyip saltanatınızı korumak istiyorsanız, sadece çevrenizdeki dalkavukları değil, ahaliyi de memnun etmeye çalışın... Eğer ahali memnun değilse Abdullah Hoca'nın işi kolaylaşır..
Padişah tam karar verecekken küçük kardeşim bağırıyor:
- Abii, Yıldız Savaşları'na bilet aldım... Kalk da gidelim..
Mecburen uyanıyorum...
YORUMU: Tarihe ait...

Ecevit'e not

Takiye Başbakan Bülent Ecevit: "Takiye giderek içtenliğe dönüşebilir" demiş.
Sayın Başbakan demek istiyor ki: "Adam yalan söyleye söyleye kendi yalanına birgün inanır, doğru yolu bulur..."
İnşallah... Bakarsınız laik görünüp Fethullahçılık oynayan kimi siyasi liderler de bir gün gerçekten laik olur...

Trafik

Türkiye'de trafik ışıklarının gerçek anlamları:
(TAŞITLAR İÇİN)
Yeşil ışık: Yarış devam ediyor ve öndeki senin için "Şöyle böyle!" dedi.
Yeşilden sarıya dönen ışık: Çok yavaş gidiyorsun gaza bassana.
Kırmızıdan sarıya dönen ışık: Eğer 1 / 8 saniye içinde kornaya basmazsan yeşil ışık yanmayacak.
Kırmızı ışık: İlk 4 araba geçebilir, diğerleri dinlensin.
(YAYALAR İÇİN...)
Yeşil ışık: Önündeki beyaz şerit artık senin, piknik sepetini al.
Kırmızı ışık: Hadi bakalım o arabamı hızlı, sen mi? Koş!..

Cihan Demirci’den LAFORİZMA

Bugün 2 Temmuz...
Aydınlıktan ve laik cumhuriyetten yana duyarlı insanlar için bugün daha sıcak bir gün olacak... Sivas’tan kalma bir “alevö sıcağı saracak bugün içimizi!...

Duvar yazısı...

"Sol kulağını kapatırsan sağduyulu olursun..."

Şampuan...

Temel saçlarını ıslatmadan şampuanlamaya başlamış.
Annesi neden öyle yaptığını sorunca, cevaplamış:
- Üzerinde “kuru saçlar için" yazıyo daa...

Tele - koma!..

Kanal -D muhabiri Aslı Küçükkömürcü, geçenlerde Telekom'dan resmi bir yazı aldı. Yazıda, telefon numaraları 438... ve 439... ile başlayan Ankaralı abonelerin yeni numara almak üzere müdürlüğe başvurmaları isteniyordu. Arkadaşımız neden böyle birşeye gerek duyulduğunu öğrenmek üzere telefona sarıldı; bağlı bulunduğu Yenişehir Telekom'u aradı.
Gerisini Aslı'dan dinliyoruz.
- Konuştuğum yetkili, 438... ve 439...'lu telefonlara dökümlü fatura veren makinelerinin bozulduğunu, bu yüzden artık dökümlü fatura veremediklerini söyledi. Bu nedenle dökümlü fatura isteyen - istemeyen 438... ve 439...'lu bütün telefonları yeni numaralarla değiştirme kararı aldıklarını açıkladı. Kendisine, sırf bunun için binlerce abonenin alıştığı, bildiği telefon numaralarının değiştirilmesine ne gerek olduğunu, makineyi tamir ya da yeni makine alma yoluna niçin gidilmediğini sordum. Bana, "Telekom'un ne bozuk makineyi tamir edecek ne yurtdışından yeni makine satın alacak hali yok, bu yüzden numaraları değiştiriyoruz" diye yanıt vermesin mi? Meğerse Telekom komaya girmiş de haberimiz yokmuş.

Fıstık alerjisi

İngiltere'nin ünlü atletlerinden biri geçenlerde yediği sandviçin içinde fıstık bulunduğu için komaya girdi ve 24 saat içinde hayatını kaybetti. Meğer "fıstık alerjisi" varmış kendisinde. Kimi İngiliz lokantalarında yemek listesinin yanında o yemeğin muhtevasında fıstık bulunup bulunmadığı belirtiliyor. İngiltere'de bu iş sıkı tutuluyor.
Biz ise "fıstık alerjisi" diye birşeyi hiç duymamışız. O yüzden alerji konusunda uzman bir ismi; Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Prof. Ahmet Rasim Küçükusta'yı arayıp sorduk konuyu.. Dedi ki:
- Evet, sözünü ettiğiniz durum tıp dilinde de "fıstık alerjisi" diye geçiyor. Bu tür ölümcül alerjilerin genel adı "Anaflaski..." Çok sık görülen şeyler değil bunlar. Ülkemizdeki sıklığını söylemek de çok zor.
Kuşkusuz bizde de fıstık ve kimi diğer gıdalara alerjisi olduğu için hastalanan, hatta ölen hastalar var... Herhalde bu vak'aların çoğuna "ecel" deyip geçiyoruz... Yaşasın cehalet...



Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr