Rusya'nın ünlü şairi Aleksandr Puşkin, doğumunun 200'üncü yılında anılıyor. 37 yaşındayken bir düelloda öldürülen Puşkin, Rusya'nın en çok sevilen şairi... Şu günlerde Moskova caddeleri bu büyük şairin posterleriyle süslenmiş. Düzenlenen törenlerde önde gelen politikacılar onu anıyor. Başbakan Stephasin, "Hepimiz kendimizde Puşkin'den bir parça görüyoruz" diyor. Moskova Belediye Başkanı Yuri Luzhkov aynı törende şöyle konuşuyor:
- Dünyada son Rus kalana kadar Puşkin'in anısı yaşayacak...
Puşkin için madalya bastırılmış. Devlet Başkanı Boris Yeltsin bu madalyaları 15 sanatçı ve bilim adamına takmış. Onları gururlandırmış.
Rus Devlet televizyonu sokakta dolaşmış... Mikrofonu, şoförlere, inşaat işçilerine, çöpçülere tutmuş... Ve onların Puşkin'in "Eugene Onegin" adlı eserini satır satır ezbere okuduklarını ekrandan izleyicilere aktarmış. İngiliz gazeteci Marcus Werren, bu tabloyu şaşırarak naklediyor okurlarına.
Rusya bugün fakir düşmüş bir ülke. Ancak fakir olmak yazar ve şaire sevgiyi, kültür ve sanata saygıyı yüksekte tutmaya engel değil. Kültür de bir servet. Rusya bugün fakir olduğu halde büyük devletler arasında yer alıyorsa bunun bir sebebi de bilimsel ve kültürel altyapısıdır. Kültürel servet bir ülkenin geleceğe dönük sermayesidir. Servetin sadece paranın üzerindeki rakamlardan ibaret olduğu düşünen kafalarla hiçbir ülke, hiçbir yere varamaz.
Özgürlük
Yazık! Nereye çevirsem gözlerimi
Her yerde kırbaç şaklaması
Yasaların kahreden ayıbı
Tutsaklığın çaresiz gözyaşları
Her yerde haksız egemenlik.
Hurafelerin koyu sisinde
Kurulmuş oturuyor köleliğin korkunç dehası
ve insafsız şöhret ihtirası...
Puşkin
Aydınlı aydınlara...
Çevre dergisi
"Ağaçkakan"da
Can Yücel'in
"Aydınlı Aydınlara" adlı şu şiirine tesadüf ettik:
"Menderes'e heykel dikeceğinize
İçinizden kopup akan
Menderes'i temizleyin..."
Kongo havası...
Horst Faas, haber fotoğrafçılığının simge isimlerinden... Uzun yıllar
"ateş hattında", zor koşullar altında görev yapmış... Vietnam'dan Amerikan işgali sırasında geçtiği fotoğraflarla savaşın gerçek yüzünü yansıtmış uzaktakilere... Şimdi 63 yaşında...
Associated Press'in Avrupa ve Afrika fotoğraf editörlüğünü yapıyor...
Fass, İstanbul'da konuşmacı olarak katıldığı panelde yıllar öncesine dönüp
"cepheye" ilk gidişini anlattı:
- Beş yıl boyunca Alman parlamentosunda politikacı fotoğrafı çekmekten sıkılmıştım. Tam o günlerde Kongo muhabirimiz de
"Kongo'dan sıkıldığını" söyleyip başka bir yere gönderilmeyi istemiş. Kongo işine hemen talip oldum. Kabul edildi, ilk uçakla Kongo'nun yolunu tuttum. Uçaktan inişte,
"Ohh" diyordum kendi kendime,
"güneş pırıldıyor, hava tertemiz. Dünya varmış!.." Bir de kırmızı halı sermişler piste boylu boyunca... Keyifle ilerliyorum... Ama o da ne! Sırtımda bir dipçik... Döndüm; burnumun ucunda bir asker,
"Halının üzerinde ne işin vaaar!" diye bağırıyor. Meğer uçakta politikacılar varmış. Bırakmamışlar yine peşimi. Halı onlar için serilmiş!..
Kazın ayağı...
Saf köylünün mahkemede davası varmış. Bir avukat bulup ona vekalet vermiş. Ancak davayı kazanacağından emin değil. Avukata danışmış:
- Acaba yargıca bir çift kaz yollasam mı?..- Katiyen, demiş avukat, işte o zaman davayı kesin kaybederiz. Rüşvet konusunda en titiz yargıca düştük ne yazık ki...
Gel zaman git zaman... Dava sonuçlanmış... Bizim saf köylü, kötü savunmaya rağmen davayı kazanmış.
Avukat sonuca inananamış gibi şaşkın şaşkın bakınırken bizim saf köylü:
- Dua et bana, demiş,
bir çift kaz göndermesem bu dava kayıptı...
- Nee, yargıca kaz mı gönderdin?..
- Tabii, ama karşı taraf adına...
İrlanda'dan esinti...
İrlandalı yaşlı kadın doktora gitmiş:
- Kısırlaşmak istiyorum, demiş.
- Ama neden?
- 16 torunum var doktor, artık daha fazla istemiyorum...***
İrlandalı Grand Prix yarışçısı 100 defa yol kenarına gelip durmuş...
4'ü benzin almak için, 96'sı yol sormak içinmiş...
***
İrlandalı ırz düşmanının yaptığını duydunuz mu?
Kız kaçmasın diye bacaklarını sıkı sıkı birbirine bağlamış...
Aman çabuk!..
Siyasi Ahlak Yasası geliyormuş... Okurumuz
Vedat Gündoğdu der ki:
- Merakla bekliyoruz. Olmayan birşeyin yasası nasıl olacak? Görelim bakalım... İşimiz Allah'a kalmış!
Edward Hale'e sormuşlar:
- Politikacılar için mi dua ediyorsunuz?
- Hayır, demiş, politikacıları gördüm, halk için dua ediyorum.
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr