Güneydoğu’da ekonomik hayat durdu... Turizmde yaprak kımıldamıyor. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy turizmde yıllık zararın 5 - 6 milyar dolar olabileceğini söylüyor. Türkiye ne yapmalı?
Bu savaş Amerika’nın hukuksuz saldırısından kaynaklandığına göre...
Türkiye öncelikle bu savaş nedeniyle uğranılan zararların tazminini istemeli...
Peki hükümet ne yapıyor?
Tam tersine uğranılan zararları sineye çekmeyi marifet sanıyor. Emret yapalım havalarına giriyor. Powell’ın gelişini lütuf sayıyor.
Powell Türkiye’ye lütfedip gelmedi. ABD Ortadoğu’da batağa saplandığı ve yalnız kaldığı için bizden maddi ve moral destek almaya geldi.
Ve istediğini de aldı... Abdullah Gül’ün şu sözlerine bakınız:
- Türkiye koalisyonun içindedir ve müttefiki olan ülkelerle birlikte hareket etmektedir.
Hangi koalisyon? Ne müttefiki? Biz Irak’ta katliama gerişmiş saldırganlar koalisyonunun neden ortağı olalım? Neden hukuksuz savaşa omuz verelim?
Genelkurmay Başkanı Özkök’ün "Bu savaş bizim savaşımız değil" sözü ne çabuk unutuldu?
Erdoğan - Gül ikilisi ikinci tezkere nedeniyle ABD’yi kızdırdıklarını düşünerek yeni ikramlarla kendilerini affettirmeye çalışıyor olabilirler...
Kendi hataları ve koltuk bedellerini Türk halkına ödettirmeye hakları var mı?
UÇUK SORU
Bağdat bugün kendisine kardeş bir şehir seçmeye karar verse hangi kenti seçer.
Yanıt: Bombay
Arkadaşımız Fahrettin Fidan dün Meclis kulisinde karşılaştığı AKP milletvekili Emin Şirin’e maaşının yarısını Hazine’ye verip vermeyeceğini sordu... Yanıt:
- Benim olmazsa olmaz iki şartım var. Birincisi; hükümet hortumculardan hesap soracak, bu adamların milletten çaldıkları paraları tahsil edecek.
İkincisi; iç borç reel faizlerini düşürecek... Yani, devlete inanılmaz oranda faizle borç para veren bir avuç adamla ve bu işe aracılık eden beş bankayla masaya oturacak, faizi makul düzeye indirecek. Hükümet bunları yapmadıkça ben vatandaş Emin Şirin olarak hiçbir fedakârlık yapmam. Ben aptal mıyım?
Ucuz savaş trajedisi değil benimki
Duygu sömürüsü hiç değil
Benim 9 aylık bebeğim korkuyorken
Çamaşır makinesinin gürültüsünden,
Hepimiz biliyoruz,
Irak’taki bir bebek korkmayı son kez öğrenecek
Bir şarapnel parçasının sesinden.
Tomahawk füzelerinin Urfa’ya düşmesi kentteki baz istasyonlarına bağlanıyor. Bu "füze düşüren" baz istasyonları sağlığımızı nasıl vuruyor acaba? Düşünen var mı?
Orman ve doğa ile ilgili tüm sivil toplum kuruluşlarının "ormanların talanına yol açacak" diye avaz avaz karşı çıktığı anayasa değişikliği TBMM’de oylandı ve kabul edildi. İki oylamadan birincisinde 112, ikincisinde 109 olumsuz oy çıktı. Muhalif oyların tümünü CHP’lilerin verdiğini farz etsek... 60’ın üzerinde CHP milletvekilinin oylamaya katılmadığı görülür... Bu en önemli konuda TBMM’de hazır bulunmayanların acaba ne işi vardı? Nurettin Sözen ve Hasan Fehmi Güneş’in İngiltere’ye beleş futbol gezisine gittiğini biliyoruz. Ötekiler neredeydi acaba? Merak etmez misiniz?
‘Ben de savaşa karşıyım ama...’ diye başlayıp aslında Türkiye’yi ABD’nin hizmetine sokmaya çalışan ve savaş çığırtkanlığı yapanlara birkaç söz...
Savaşa karşı adam saldırgan kimse onu eleştirir...
Savaşın yasadışılığını ve haksızlığını sorgular.
Çoluk çocuğun katline karşı çıkar.
Savaşa gerçekten karşı adam savaş karşıtlarını değil saldırganları eleştirir.
Saddam’la uğraştığı kadar Bush’la da uğraşır.
Yoksa "Savaşa karşıyım ama..." palavrasını kimse yemez... Yemiyor da zaten...