Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- 1990ların başında İstanbul - Sheraton Otelinde TÜSİADın bir toplantısı vardı. O toplantıda Meksikalı bir uzman şu sözü söyledi ve kimse anlamadı:"Bir ülkede özelleştirmenin başarısı özel sektörün özelleştirilmesine bağlıdır.""Türkiyede özel sektör Ankaraya bağlı olduğu sürece özelleştirme başarıya ulaşamaz. Biz, eğer Meksikalı uzmanı dinleyip, işadamı ile Ankaradaki siyasetçinin göbek bağını kesebilseydik, özelleştirmede başarılı olabilirdik." Ekonomistler Platformunun düzenlediği panelde konuşan Doçent Kerem Alkin önemli bir noktaya değindi: "Anladığımız insana kin beslemeyiz. Bütün düşmanlıklar anlaşılmazlıkların eseridir." Hortum siyaseti Bu kanıya varmamıza Sadettin Tantanın liderliğindeki Yurt Partisinin yayın organı "Yurt"ta gözümüze çarpan bir inceleme neden oluyor.1) "Çıkar amaçlı suç örgütleriyle mücadele"yi öngören 4422 sayılı yasaya 1999 tarihinde Fazilet Partisi olumsuz oy vermiştir... 2) 2001 yılı sonunda bu suçlar DGM kapsamından çıkartılırken hem AKP hem Saadet Partisi olumlu oy kullanmış, patronları DGMlerden kurtarmışlardır. Dikkat çekici bir muhabbet... Yalnız Tayyip Erdoğanın ve AKPnin değil... Saadet Parisi de dahil tüm bu grubun hortumculara garip bir sempatisi var. Şeffaf hareket... Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekili Adayı Nazif Okumuş, geçen pazar günü yaklaşık 40 kişilik dost grubunu bir otelde toplamış. Üst sınır olarak 1 milyar TL koyarak onlardan seçim kampanyasına gönüllü katkı istemiş. Toplantıda 19 milyar 650 milyon TL toplanmış. Nazif Okumuş gazetelere gönderdiği yazıda kendisine katkıda bulunan isimleri ve rakamları açıklıyor. Amerikada şahıs ve partilere yapılan seçim katkıları bu şekilde açıklanır. Nazif Okumuş Türkiyede bir ilki gerçekleştiriyor. Darısı diğer aday ve partilerin başına... İktidar gülleri... Ankara Kürt devleti kurulmasını savaş sebebi sayacağını iki sözün biri ilan ediyor... Peki 3 Kasımda iktidarı devralacağına kesin gözüyle bakılan AKP ve CHP bu konuda ne diyor? Hiçbir şey... Belli ki ekonomi gibi dış politikada da "ABDnin dediği olur" ilkesiyle hareket edecekler. İşimiz zor. Kürt parlamentosu kuruldu.. Hükümeti kuruldu.. Para bastılar. Ordu kurdular... Devlet hazır. Sadece adına "devlet" sözü eklenmedi. Amerika Ağa Bu sözler Amerikalı yazar Jay Bookmanın Atlanta Journalda yayımlanan yazısında geçiyor... Bookman yazısını "Rebuilding Americas Defenses - Amerikan Savunmasını Yeniden İnşa Etmek" başlıklı bir rapora dayandırmış. Yazar özetle diyor ki:"Irakla savaş ne kitle imha silahları, ne terörizm, ne Saddamla ilgilidir. Önümüzdeki günlerde başlayacak olan bu savaş, Amerika Birleşik Devletlerinin tam anlamıyla küresel bir imparatorluk olduğunun, gezegen polisi sorumluluğu ve yetkisi üstlendiğinin resmi bir kanıtı olacaktır.Bu anlaşıldığı zaman öteki konular kendiliğinden çözülecektir... Örneğin yönetim, Saddam düşürüldükten sonra Iraktan çıkış stratejisi konusunda neden bu kadar ilgisiz görünüyor? Çünkü biz Iraktan çıkmayacağız. ABD ülkede kalıcı askeri üsler kuracak ve İran da dahil Ortadoğu ülkeleri kontrole alınacaktır.İkinci Dünya Savaşı bittikten 57 yıl sonra bile hâlâ Almanyada ve Japonyada büyük askeri üsler bulunduruyoruz. Aynı şeyi Irakta da yapacağız. Rapor ABDnin uluslararası anlaşmaları gözardı ederek dünyanın her yerinde sürekli bir askeri ve ekonomik hâkimiyet kurma planını gözler önüne seriyor."Dünya Amerikanın özel mülkü haline geliyor. "http://www.accessatlanta.com/ajc/opinion/bookman/2002/092902.html" Amerikanın neden Saddamı devirdikten sonra Iraktan çıkış için bir planı yoktur... Çünkü ABD Iraktan çıkmayacaktır... Tayyip Erdoğan seçim mitinginde "uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece" türküsünü söylemiş. Altında hortumcuların helikopteri var tabii... m.asik@milliyet.com.tr