Kadıköy Moda’nın daracık sokaklarında otomobil park edecek yer bulunamıyor. İki araç yan yana geçemiyor. Bu sıkışıklık yetmemiş olacak ki o daracık sokaklara şimdi de tramvay sokuluyor. Raylar için kazı başladı. Tramvay Kadıköy, Mühürdar, Bahariye, Altıyol, Kadıköy hattında çalışacakmış. Bu mesafeyi insanlar 10 dakikada yürüyor. Zaten dolmuş da çalışıyor. Trafiğe bir de tramvay sokmanın gereği yoktu. Bu işgüzarlığa yatırılan 5 milyon dolar Kadıköy bölgesindeki tarihi ahşap evlerin onarımı için sahiplerine kredi olarak verilebilirdi. O zaman bir işe yarardı. Parayı sokağa dökmek kolaylarına geldi anlaşılan.
Eğer inandıracak adam bulamazsa kimse yalan söylemez.
Atasözü
Spor gündeminin ana sorusu belli... Revivo Galatasaray’da oynayabilecek mi?
Oynayabilir. Ancak yoğun tezahüratla ruhunu okşamak ve forma satış rakamlarını kendisinden gizlemek şartıyla. Anlaşılmadı mı? Öyleyse bir FB yöneticisinin sözlerini aktaralım:
- Bizde çok iyiydi. Ancak ne zaman ki tribünler Haim Revivo yerine Ariel Ortega diye bağırmaya başladı. O andan itibaren düşüş başladı. Fenerium mağazalarında sırtı Ortega yazılı formalar Revivo yazılı formalardan fazla satmaya başlayınca hele bunu hiç kaldıramadı...
Milliyet’in dünkü manşetine göre ABD’ye "üç üsle yetinin" demişiz.. Hürriyet’e göre de "10 bin askerle yetinin" mesajı vermişiz.
Meydan okur üslubu iyi de.. Sonunda birtakım sözler verilmiş...
Bu izinler hükümetçe verilebilir mi?
CHP Milletvekili Onur Öymen diyor ki:
- Hükümetin böyle izinleri verme yetkisi yoktur. Bu konuda ancak TBMM karar verebilir...
- Hükümet sıkışınca bu konuyu askerlerin üzerine atıyor...
- Hükümet kendinde olmayan yetkiyi başkasına da veremez...
Başbakan Abdullah Gül Ortadoğu temaslarıyla barışçı bir hava yaratırken Ankara’da savaş pazarlığı yapılıyor. Kamuoyu ne olup bittiğini anlamakta zorlanıyor. Öte yanda Yaşar Yakış, Amerika’ya karşı ikramcı demeçlerini sürdürüyor. Hükümetin üstü barışçı, altı savaşçı. Takiyecilik dış politikada da uygulanıyor. Ve Türkiye adım adım savaşa yaklaşıyor.
Not: Dün bu sütunda savaşa katılma kararının geçen dönemde Bülent Ecevit’in ABD ziyareti sırasında verildiğini, Emekli Koramiral Atilla Kıyat’a dayanarak yazmıştık. Sayın Ecevit kendi döneminde savaş kararı alınmadığını söyledi dün telefonda.
ABD’nin isteklerini bir yıl boyunca yanıtsız bırakarak karşı tarafı oyaladıklarını anlattı. Ecevit, İstanbul’daki Sabiha Gökçen Havaalanı’nın Amerikalıların istek listesinde bulunmasını kaygıyla karşıladığını özellikle belirtti.
İki Tercüman gazetesi bir den çıkıyor. Neden bir değil iki Tercüman çıkıyor tartışmasında söz sırası kendisine gelen Ali Sirmen dedi ki:
- Bu kadar karışık olayları halka anlatmak için iki tercüman bile az. Birçok Tercüman daha çıkmalı...
Nazım Alpman arkadaşımız ise iki Tercüman arasındaki farkı soran bir arkadaşına şu izahatı verdi:
- Biri simültane tercüman, öteki mütercim tercüman...
Her savaştan sonra bir tane dikilir.
E. Taylor